TransAnatolie
İznik TA06M22
5 Günlük İstanbul-İznik-Bursa Kültür Gezisi
€
TransAnatolie Turlari Fiyat Listesi
Birinci gün: Ankara-İstanbul
Gece
saat 23.30’da Bahçelievler Buz Pateninden İstanbul’a özel tur
otobüsümüzle hareket, grubun isteğine bilet durumuna bağlı olarak
İstanbul Ankara Yataklı treni ile de hareket edilebilir.
İkinci gün: İstanbul
İstanbul’a geliş, kentin panoramik gezisi: Roma ve
Bizans surları, tahttan indirilen Osmanlı Sultanlarının
hapsedildikleri Yedi Kule Zindanları. Otelimizde sabah kahvaltısı.
Kahvaltı sonrası Haliç ve Pierre Loti Sokağı’nın
keşfi, Osmanlı İmparatorluğu Mezarlığı ve Eyüp Camii’ne ziyaret;
Roma-Bizans uygarlığı surlarının fotoğrafı, bu arada Kariye Müzesi
ve Mihrimah Sultan Camii ziyaretleri. Türk- Bizans mutfağından
örnekler sunan bir restoranda öğle yemeği. Öğleden sonra:
Ayasofya Müzesi ve Harem’le birlikte Topkapı Sarayı ve Suleymaniye
Camii ziyareti.. Akşam yemeği Kumkapı’da sokak animasyonlu Kumkapı
balıkçı restoranlarında, Marmara Denizi kenarında. Kumkapıya
giderken bir de İstanbul By Night programı yapıyoruz.
Üçüncü gün: İstanbul
Sabah: İlk olarak Hipodrom sonrasında İbrahim Paşa
Sarayı ve Etnografya Müzesini ziyaret, Pavorotti’nin sesi eşliğinde
Bin Bir Direk’in yer aldığı Yere batan Sarayı, Sultan Ahmet
Meydanı’nı geçip Mavi Camii’yi (Sultan Ahmet Camii) ziyaret ettikten
sonra ülkenin kültürel ürünleriyle tanışma: Günün sonunda Kapalı
Çarşı gezintisi.
Öğle yemeği tipik bir restoranda.
Öğleden sonra: Mısır Çarşısı ve Antikacılar
Çarşı’sı gezintisi. Asya ve Avrupa yakasındaki güzellikleri,tarihi,
sarayları, Hisarları, yalıları, Boğaz Köprülerini, Boğaziçi’nin
güzelliklerini yakından görmek için özel teknemizle Boğaz Turu
yapıyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde. İsteyen İstanbul
kabare gecelerine ödemeli olarak katılabilir. Bu arada Mevlevi
Dansları gösterileri de isteğe bağlı olarak mümkün.
4ncü gün: İstanbul
Açık
büfe kahvaltımız sonrası Kadeş Antlaşmasının orijinalinin bulunduğu
İstanbul Arkeoloji Müzesini ve Çinili Köşk’ü geziyoruz.
Avrupa
Kıtasını Asya Kıtasına bağlayan Boğaz Köprüsünü geçerek önce
Üsküdar’da fotoğraf çekiyor sonra 2.04 boyunda 160 kg ağırlığındaki
Osmanlı Sultanı Abdül Aziz’in Fransa İmparatoriçesi Napolyon’un eşi
Jozefin’i konuk ettiği Beylerbeyi Sarayını Harem’i ve Selamlığıyla
birlikte geziyoruz.
Öğlen
yemeğimiz Asya’nın ünlü et restoranı Dörtlerde. Kebap çeşitleri ve
künefeli nefis bir yemek Marmara Denizine hakim restoranımızda.
Yemek
sonrası Bağdat Caddesinde alış veriş ve Çamlıca Tepesinde Osmanlı
Köşklerinde semaver’li pastalı çay ikramı. Çamlıca’dan Asya ve
Avrupa’nın panoramik manzarasını hayranlıkla seyretme.
Akşam yemeği ve geceleme 4*-butik ya da 5*
otelimizde.
Beşinci gün: İstanbul-İznik-Bursa-Ankara
Açık büfe kahvaltı sonrası İznik Gölü kenarındaki
sonrası çinileriyle ünlü İznik’e hareket, yolda Marmara Denizini
feribotla geçiş, İznik Bizans ve Osmanlı dönemi yapıtlarını ziyaret
ediyoruz.
İznik
İlçesi, dünyada eşine az rastlanan ve bütünüyle "açık hava müzesi"
olan tarihi ve antik bir şehirdir. İznik, Makedonya Kralı Büyük
İskender'in kumandanlarından Antigonius Monophthalmos tarafından
M.Ö. 316'da kurulmuştur. Bu çağın geleneklerine göre, kurucusu
Antigonius nedeniyle de "Antigonia" adını almıştır. Makedonya
imparatoru Büyük İskender'in mirasçıları, General Antigonius ve
General Lysimakhos, İmparatorluğu egemenlikleri altına almak için
birbirleri ile savaştılar. Lysimakhos, M.Ö. 301'de Antigonius'u
mağlup etti ve kenti yönetimi altına alarak, o dönemin geleneklerine
göre kente sevgili karısının adı olan Nikaia adını verdi.
Nicaea
Bizanslıların elinde büyük imar gördü. Şehirde kiliseler, su yolları
ve sarnıçlar yapıldı. Selçuklu Sultanı Alpaslan'ın Bizans ordularını
Malazgirt'te 1071'de yenmesinden sonra, Selçuklular XI. yüzyılın
sonlarında Bizans içlerine kadar yürüdüler. Kutalmışoğlu Süleyman
Şah, 1075 tarihinde Nicaea'yı aldı ve 1080 yılında Selçuklu
devletinin başkenti yaptı. Adını da Nicaea'nın izi anlamında "İznik"
olarak değiştirdi. Böylece İznik, Anadolu'da ilk Türk başkenti oldu.
600.000 kişilik I. Haçlı Ordusu Godefroy De Bouillon'un
başkomutanlığında 1097 mayısında İznik'i kuşattı. Çetin savaşlardan
sonra Türkler 1097 haziranında şehri Bizanslılara teslim ederek
yağmalanmasını önlediler. Haçlıların İznik'i alıp Bizanslılara
bırakmasıyla 2. Bizans dönemi başlamış oldu. Selçuklu Türkleri,
şehri ancak 22 yıl kadar ellerinde tutabildiler. IV. Haçlı Seferine
katılan Latinler, Anadolu içlerinde kan dökmektense
Konstantinopolis’i (İstanbul'u] yağmalamayı yeğlediler ve burayı
işgal edip Latin İmparatorluğunu kurdular (1204). Bizans'ın saltanat
soyu Theodoros Lascaris, İznik'e kaçtı ve burada imparatorluğunu
ilan etti. İznik, böylece 57 yıl boyunca başkenti Latin İşgali
altında olan Bizans imparatorluğu'nun yönetim merkezi oldu. Bu
dönemde surlarda önemli onarımlara girişildi ve surların önüne bir
ön duvar (ön sur) inşa edilerek şehrin korunması güçlendirildi.
Osmanlı
İmparatorluğu'nun ilk dönemlerinden itibaren İznik, ilgi çekici bir
merkez olarak hep fethedilmek İstendi. Osman Bey zamanında bu önemli
kenti ele geçirmek amacıyla seferler düzenlenmişse de, İznik ancak
Sultan Orhan Bey (1326-1362) zamanında 1331 tarihinde fethedildi.
Böylece İznik 234 yıllık bir aradan sonra yeniden Türk idaresine
girmiş oluyordu. Özellikle II. Murat ve Çandarlılar döneminde şehir
tepeden tırnağa İmar edildi ve birçok cami, medrese, han, hamam vs.
bu dönemde yapıldı. İznik, İstanbul'dan Anadolu'ya uzanan sefer ve
kervan yolunun üzerinde önemli bir durak ve konaklama merkezi oldu.
Keza XIV-XV. yüzyıllarda İznik, Türk kültür hayatında önemli bir
yere sahipti. Birçok ulema ve şairin yetiştiği bir kültür merkezine
dönüşmüştü. Çağın en ünlü alimleri İznik'teki medreselerde ders
vermeye başlamışlardı. Bu yüzden de İznik'e "Ulema Yuvası" (Alimler
Diyarı) da denmiştir.
İstanbul'un fethi ve Anadolu'daki Osmanlı egemenliğinin
pekişmesinden sonra, İznik'in önemi azaldı. Diğer taraftan Kara
Halil Paşa'nın idamı, Çandarlı ailesinin nüfuzunun sarsılmasına
sebep oldu. Şehrin köklü ve zengin aileleri de İstanbul'a göç etmeye
başlayınca İznik gerileme sürecine girerek XVI. yüzyıl sonlarından
itibaren boşalmaya ve eski zenginliğini kaybetmeye başladı.
Sonuç olarak çeşitli dönemlerin askeri, siyasi, dini, sosyal ve
kültürel yaşam biçimlerini bize yansıtan birçok uygarlığın
kalıntılarını günümüze taşıyan ve buram buram tarih kokan İznik,
yoğun imar faaliyetlerine sahne oldu ve kentte çok sayıda abidevi
yapılar inşa edildi. İznik her dönemden devraldığı mimari mirası ile
bir açık hava müzesi niteliğini hala korumaktadır. Roma, Bizans,
Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarının arkeolojik ve etnografik
kalıntılarıyla bütünleşmiş durumdadır.
Güney Marmara bölgesinde kendi adını verdiği gölün doğusunda
kurulmuş ve turistik bir ilçe olan İznik'in bağlı bulunduğu Bursa
iline uzaklığı 85 km'dir. Rakımı 85 metre, yüz ölçümü 753 km2,
toplam nüfusu ise 44.690'dır. Bağlı iki kasaba ve 37 köyü mevcuttur.
Halkın temel geçim kaynağı tarımdır. Netice itibariyle İznik,
- Kendine özgü iklimiyle,
- Yaz-kış demeden bereket saçan toprağıyla,
- Doğal güzelliğiyle,
- Tarihi ve kültürel zenginliğiyle,
- Her türlü sebze ve meyvenin yetiştiği bir kent olmasıyla,
(Adeta
bir sebze
ve meyve ambarı)
- Adını verdiği gölüyle,
- Dünyaca meşhur çinileriyle,
Turizm sektörü açısından son derece önemli bir merkezdir. Yeşil
dokusu, zeytinlikleri, bağları ve bahçeleriyle adeta bir cenneti
andırmaktadır. Günümüze kadar ayakta duran anıtsal eserleriyle hemen
herkeste hayranlık uyandırmaktadır.
I. ve VII. EKÜMENIK KONSİLLER
İznik, Hıristiyan alemi açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Zira
ilk ekümenik konsül, M.S. 325 tarihinde 218 piskoposun katılımıyla
burada yapılmış ve Hıristiyanlık dinine hayat veren ve "İznik
Yasaları" adıyla bilinen 20 maddelik karar Senatüs Sarayında
alınmıştır. İmparator I. Constantinus'un huzurları ile yapılan I.
konsil şiddetli tartışmalara sahne olur. İskenderiyeli din adamı
Arius'un "Hz. İsa'nın sadece bir insan olduğu ve tanrıdan dünyaya
gelmediği" şeklindeki kısa sürede taraftar toplayan tezi, toplantıya
katılan piskoposları çileden çıkarır. Sonuçta bugün de savunulan Hz.
İsa'nın tanrının oğlu olduğuna dair sav kabul görür. Arius ve
arkadaşları toplantıdan kovulur. VII. ve son Ekümenik Konsil 787
tarihinde İznik'teki Ayasofya Kilisesi'nde yapılır. Kısacası
Iznik
Hıristiyanlık açısından önemli bir dini cazibe merkezidir.
İznik
sonrası kervanımız Bursa’da.
Önce
Yüce Hünkar Restoran’da İskender Kebap’lı, cevizli Kemal Paşalı öğle
yemeği.
Öğleden
sonra Yeşil Camii, Yeşil Türbe, Muradiye Külliyesi, Muradiye Camii,
Cem Sultan, 2.Murat, Şehzade Mustafa türbelerini ziyaret.
Ulu
Camii’den sonra Bursa Kapalı Çarşıda ve Koza Han’da serbest zaman.
Akşam
yemeğimiz köfteleriyle ve termal-kaplıcalarıyla ünlü İnegöl’de.
22.30
sularında Ankara’dayız.
Bir
başka TransAnatolie Tour seçeneğinde buluşmak üzere ayrılıyoruz.
Fiyatlar
İsteğe bağlı geziler:
-
Gar Gazinosu’nda yemekli gösteri
veya
Orient House, Galata Kulesi, Kervansaray Night Club’te akşam
yemeği eşliğinde gösteri.
-
Mevlevi gösterileri.
Fiyata dahil hizmetler
-
5 Gün 3 Gece İstanbul-İznik-Bursa
tam pansiyon. ( toplam 5 kahvaltı, 4 akşam yemeği, 4 öğle
yemeği).
-
2nci gün kahvaltı, son gün akşam yemeği dahil.
-
Tur süresi özel tur otobüsü, özel isteğe bağlı
Ankara-Istanbul Yataklı Tren. Seyahat aracı: Mercedes
Wito-Sprinter, WW.Wolt-Mercedes 403/Intro/Mitsubishi-Safir-Isizu
Turquoise
-
Özel restoranlarda 4 Öğle 2 akşam Yemeği
-
Kültür ve Turizm Bakanlığından kokartlı
Profesyonel Turizm Rehberi
hizmeti
-
TÜRSAB seyahat güvence paketi ve sigorta.
Fiyata dahil olmayanlar
-
Programda yer alan ziyaret mekanlarının giriş
ücretleri
-
Otel
ve restoranlardaki içecekler.
-
İsteğe ve memnuniyete bağlı bahşişler.
-
KDV
Uyarı
Sayısı
22 kişiyi aşan kapalı gruplarda 1 kişi ücretsiz, Kültür Dernekleri
üyeleri, öğretmen ve öğrenciler, engelliler ve onlara refakat
edenler için indirim, bu konuda tura yazılırken lütfen bilgi alınız
(info@transanatolie.com)
TransAnatolie Tour
Kültür Gezileri Operatorü
info@transanatolie.com
Minimum 1o kişi ile hareket.
Tüm yasal haklar Transanatolie Tur’a aittir, seyahat
acenta hakkı saklıdır.
|