-
-
Program
-
- 1.Gün: Ankara-Amasya 336 km.
-
Sabah saat 07’de Kumrular Cd. eski Milli Kütüphane
önünden Amazonlar kenti Amasya’ya hareket, takriben 5
saat sonra otelimize varış, odalara yerleşme ve kısa bir
dinlenmeden sonra öğle yemeği için serbest zaman Amasya’daki otelimiz;
Apple-Tusan-Grand -Amasya Grubu 3*-Charme hotel kategorisinde (0358 2190019
).
-
- Öğleden sonra Amasya Arkeoloji-Mumyalar Müzesini gezdikten sonra
Yeşilirmak boyundaki yalı tipi Amasya evlerinin
fotoğrafı,Hazeranlar Konağı Etnografya Müzesi,
Bimarhane-Sağlık Merkezi, 2nci Bayazıt Camii,Torumtay Türbesi,
Burmalı Minare Cami, Gök Medrese, Büyük Ağa Medresesi,
Harşena Kalesi, Kral Mezarları, Ferhat-Şirin su kemerleri
gezisi. Geceleme ve akşam yemeği 3*+ Apple-Tusan Grup
otelde.
-
- Amasya Kalesi
- Şehrin savunmaya en uygun mevkii olan Harşena
Dağı üzerinde kurulmuştur. Kalenin önemli tepe noktası
kesme, sur duvarları moloz taşlardan yapılmış olup,
Yeşilırmak'ın kıyısına kadar 8 müdafaa
kademesine sahiptir. Kalede Cilanbolu denilen ve kalenin orta yerinde giriş
kapısının hizasında yüksekçe bir yerden kayaya oyulmuş
150 basamakla aşağıya inilen 8 metre çapında dehliz (gizli
yolpoterne) vardır. Yine kalede sarnıçlar, su depoları,
eteklerinde Osmanlı dönemine ait hamam kalıntıları ve
kayaya oyulmuş Pontus Kral Mezarları bulunmaktadır.Kalenin
sur duvarlarının çoğunluğu Helenistik, Roma, Bizans,Selçuklu,Osmanlı
döneminde genelde askeri amaçlı kullanılmıştır.
-
- Kral Kaya Mezarlari
-
Amasya Kalesi (Harşena) eteklerinde düz bir duvar
misali dikine uzanan kalker kayalara oyularak yapılmış olan 5
adet mezar yapı itibariyle en büyükleri mevkii itibariylede
şehre hakim bir yerde oldukları için ilk bakışta
dikkati çekmektedir.Çevreleri oyularak ana blok kayadan tamamen ayrılmışlar
birbirlerine kaya blok merdivenlerle bağlanmışlardır.
Sayı itibariyle vadi içerisinde irili ufaklı toplam 18 adet kaya
mezarı bulunmaktadır. Amasya'da doğan ünlü coğrafyacı
Srabon'un (M.Ö. 63-M.S. 5) verdiği bilgiye göre kaya
mezarları Pontus Krallarına aittir.
Mezar ile kaya arasında rutubet olmaması için üç taraftan 1'er
metre genişliğinde aralık
bırakılmıştır. Dikdörtgen bir kapıdan girilen
mezarda dikdörtgen ve kare şeklinde iki oda vardır. Asıl
mezar odası dikdörtgen olanıdır. Kare şeklindeki odada
Bizanslılar döneminde yapılmış freskler (duvar süslemesi)
yer alır. Tonoz kısmında 6'sı sağda, 6'sı
solda olmak üzere 12 havari tasviri ile kuzey ve güney duvarlarında
bir takım kadınlı erkekli figürler, doğu cephesinde ise
İsa, Meryem ve Yoannes'ten oluşan bir kompozisyon
bulunmaktadır.
Ferhat Su Kanalı:
Kentin su ihtiyacını karşılamak için Helenistik
Dönemde yapılmış olan su kanalı yaklaşık 75
cm. genişliğinde 18 Km.
uzunluğundadır.
-
- Burmali Minare Cami
- Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev II. zamanında
Vezir Necmeddin Ferruh Bey ve kardeşi Haznedar Yusuf tarafından
yaptırılmıştır. (1237 - 1247) bir çok tamir ve
restorasyon sonucu orjinal görünümünü kaybetmiştir.
Kıble duvarlarına dikey uzanan ortada daha geniş üç nefi
plana sahiptir. Orta nef (Mihrap) önündeki daha büyük kubbe, yan kısımlar
tonoz örtülüdür. Girişin sol tarafındaki cepheye bitişik
sekizgen biçimli klasik Selçuklu Kumbeti ve sonradan eklenmiş
burmalı minaresi caminin önemli özelliklerindendir; her
ikisi de iç kısma
açılmaktadır.
-
-
Halifet Gazi Kumbeti
- 1242 yılında Selçuklu Emirlerinden Halifet Alp
İbni Tuli için yaptırılmıştır. Selçuklu
Türbeleri tarzında kare bir taban üzerine sekizgen planlı kule
şeklinde yapılmıştır. Türbenin mekan kısmında
bir sanduka bulunur. Sandukanın güneye bakan kısmında
kabartma olarak kıvrak boynozlu birer koç kafası vardır. Bu
iki koç kafasında iki tane kanat takılı Melek başı
görülmektedir.
-
-
- Gok Medrese
- 1267 yılında Amasya Valisi Seyfettin Torumtay
tarafından yaptırılmıştır. Cami; medrese ve
mezar odası ile kapalı bir külliye
şeklindedir. yanında bulunan kümbet mavi renkte çinilerle
süslendiğinden Gökmedrese adını almıştır.
Sadece kesme taş mimarisi olgun nisbetleri ve süslemeleri bakımından
Anadolu'da eyvan biçimli portali olan bir camidir. Türbe tuğla ve tek
renkli koyu yeşil çinilerden meydana gelmiş zikzak
motiflidir. Cami Anadolu Selçuklu sanatının en iyi temsilcisidir.
-
- Torumtay Turbesi
- Amasya Valisi Seyfettin Torumtay'ın ölümü üzerine
1278 yılında yaptırılmıştır. Türbe
içinde Seyfettin Torumtay'ın torunları ve çocukları
vardır. Tamamı kesme taştan yapılmış olan türbenin
güney cephesinde dekorlu pencere bulunmaktadır.
Pencerenin üst yanlarında palmet ve rumi yapraklarından meydana
gelen dört köşe panolar
bulunmaktadır. Bu panolar eski Selçuklu Sarayı
halılarının taşa gelmiş yegane izleridir.
-
- Bimarhane
- İlhanlı Döneminden günümüze ulaşan tek
eserdir. İlhanlı Hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu ve
hanımı Ilduz Hatun adına köleleri Anber Bin Abdullah tarafından
1308-1309 yılında yaptırılmıştır.
Yapının bilhassa ön cephesi sanat bakımından çok değerlidir.
Anadolu Selçuklu Mimarisinin orjinal sütun başlıkları olan
geometrik yaprak tezyinatlı ve mukarnaslı sütun başlıkları
kullanılmıştır. Türk üçgenlerinden meydana gelen ters
dönmüş sütun başlıkları, Anadolu Selçuklu
Mimarisinde ilk defa bu yapının cephe kenarlarında
denenmiştir. Bina kesme taşlardan örülmüş ve iki köşesine
silindir şeklinde dayanaklar
yaptırılmıştır.Sadece Amasya Bimarhanesine mahsus
bir özellik olan kapının kilit taşında dizçökmüş
vaziyette insan kabartması mevcuttur.
-
- Yorguc Pasa Cami
- Sultan II. Murat'ın Vezirlerinden Atabey Abdullah
oğlu Yörgüç Paşa tarafından 1428 yılında
yaptırılmıştır. Kalıplar ve kemerler
kahverengi taş ve beyaz mermerler periyodik olarak dizilmiştir.
Giriş kapısının üstünde geometrik motifler ve
çiçeklerle süslenmiş sağır pencerelerin altında gayet
ustaca yazılmış bir kitabe yer alır.
-
- Sultan Bayezid II Kulliyesi
- Sultan II. Bayezid adına 1485-86 yılında
cami, medrese, imaret türbe, şadırvan ve çeşmeden ibaret külliye
olarak yapılmıştır. 15. yüzyılın son çeyreğinde
yan mekanlı camii mimarisinin gelişmiş bir geçiş dönemi
örneğidir. Camii beş kubbeli bir cemaat yeri ile geniş bir
kemerle birbirine bağlanan arka arkaya iki kubbeli mekan ve buraya açılan
yan mekanlardan ibarettir. Doğu kısmındaki minaresi renkli
taşlarla yivli, batı kısımlarındaki palmetlerle süslü
olarak gerçekleştirilmiştir. Batıda (U) plan
şemasına sahip medrese mevcuttur. Doğudaki (L) Plan
şemalı yapı imaret ve konuk evidir. Her iki minare
hizasında bulunan yaşlı çınar ağaçlarının
külliye ile yaşıt olduğu tahmin edilmektedir.
-
-
- Kapi Aga Medresesi
- Sultan II. Bayezid'ın Kapı Ağası Hüseyin
Ağa tarafından 1488 yılında
yaptırılmıştır. Ön Asya ve Selçuklu mezar anıtlarında
görülen sekizgen plan şeması fonksiyon itibariyle ilk defa bu
medresede tatbik edilmiştir. Her kenarda üçer adet, tonozlu revakların
gerisinde bulunan kubbeli odalarda güney kenarında daha büyük ve
yüksek kümbet ve örtülü mekana yarım kubbelerin
bağlanması ile meydana gelen (I) planlı dershane,
yapının esasını teşkil eder. Duvarlarında üç
sıra tuğla arasında moloz taş kullanılmış,
giriş daha yüksek tutularak silmelerle yumuşatılmıştır.
Avluda köşeli sade başlıklar sütunlar üzerine oturtulmuş,
dengeli revak kemerleri ve duvar üzerindeki plastik Bursa Kemeri uygulaması
iç mimariye cazibe kazandırmıştır. Dershane önündeki
revak kubbesi iç orjinal mukarnas dolgu ile bezenmiştir.
-
- Hazeranlar Konagi
-
Hatuniye Camii'nin doğusunda yer alan Yalı evleri
dizisindeki en güzel konaktır. 1865 yılında inşaa edilen
bu konak Osmanlı döneminin en
zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konağın eski sahiplerinden alınan bilgiye göre Ziya Paşa'nın
Amasya Mutasarrıflığı zamanında Defterdarlık görevi
ile bulunan Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran
Hanım adına 1872 yılında
yaptırılmıştır. Konağın iki ayrı
girişi vardır. Bunlardan birisi sibyan mektebi ile evler
arasında arnavut kaldırımlı dar yolun bulunduğu avlu
kapısıdır. Saçak üzerine kiremit örtülü, çift kanatlı
bu kapı bodrum kat ve haremlik bölümü ile irtibatlı ön avluya
açılır.
-
- Her Türk evinde olduğu gibi burada da haremlik girişi önünde bir
kuyu mevcuttur. Avlunun batı köşesinde bina ile bütünleşmiş
kazan ocağı dikkat çekicidir. Bu ocak farklı bir üslupla
"Hayat" tabir edilen girişlerde değil avluda gerçekleştirilmiştir.
- Diğer bir giriş Hatuniye Camii avlusu ile irtibatlıdır.
Çift kanatlı selamlık kapısından alçak tavanlı bir
mekana girilir.Konağın planında simetrik bir görünüm
hakimdir. Dört köşede birer oda ve odaların arasında orta
sofanın uzantıları eyvanlar yer alır. Batı
eyvanlarını giriş kata bağlayan sade korkuluklu ahşap
merdivenler işgal eder. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu,
kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile
wc sofa etrafında yer almaktadır.
-
- 2.Gün: Amasya–Tokat-Ballıca-Çekerek-Ankara
399 km.
-
Amasya
otelimizde açık büfe kahvaltı
sonrası el yazmalarıyla ünlü Beylikler döneminin ve Osmanlı
döneminin önemli Kenti Tokat’a hareket. Tokat Gök Medrese-Müze, Ali Paşa Hamam
Sokağındaki Madımaklar Evi, Latifoğlu Konağı,
Vakıf Ev Hatuniye Külliyesi, Ebu Kasım Türbesi, Taşhan, Saat
Kulesi, Taşhan-Kervansaray Tokat’da göreceğimiz kültürel
zenginliklerimiz arasında. BALLICA MAĞARASI
Pazar İlçesine 8 km, astıma da iyi felen Ballıca
Mağarası bir doğa harikası; o yörenin tereyağlı,
çökelekli gözlemeleri serbest öğle yemeğinde tadılabilir. Ballıca Mağarası gezisi 2 saat kadar sürüyor,
spor ayakkabıları gerekli.
-
- Tokat'a 24 km uzaklıkta bulunan Ballıca
Mağarası, muhteşem bir doğa oluşumudur. Yan
kolları ile birlikte 680 m uzunluğa sahip olan mağaranın
en yüksek ve en alçak bölümü arasındaki yükseklik 94 m'yi bulmaktadır.
İçine girildiğinde değişik bölmeleri değişik
yapıları çağrıştırmaktadır. Halk
arasında yapılan yakıştırmalar da baz
alındığında, mağaranın değişik bölümlerinin
aldığı isimler, yapılan gözlemleri haklı çıkarır
niteliktedir. Havuzlu Salon, sütün ve sarkıtların
oluşturduğu dar bir geçitten sonra büyük bir ormana açılır.
Sarkıt dikit ve sütunların dev boyutlara
ulaştığı bu Damlataş Ormanı'nda
kırmızı ve
siyahın her tonundan süt beyaza kadar varan
renk cümbüşü insanı büyülemektedir. Büyük Damla taşlar
Salonu'nunda demirin başka bir türü olan limonit, kayalara sarı
rengi verirken, yeşil ve mavi renklerin nedeni bakırın türevleri
olan azurit ve malakit maddeleridir. Büyük Salon'dan çıkıldıktan
sonra kuzey galeri ve salonlarına ulaşılır. Fosil Salon 18
m'lik bir inişle kuzeydeki son galeriye bağlanır. İçindeki
yarasalardan dolayı Yarasalı Salon ismini de alan bu salonun
uzunluğu 25-35m, genişliği 8-20 m arasındadır. Büyük
blok ve kayaların bulunduğu Çöküntü Salonu, kuzey-güney
yönünde gelişmiş büyük bir galeriye bağlanır. Dev sütunlarla
çok sayıda salon ve odaya ayrılan ve Muhteşem Galeri olarak
adlandırılan bu bölümde damla taşlar, soğana benzeyen (Soğan
Salon) sarkıtlar yer almaktadır. Muhteşem Galeri büyük
sütunlar tarafından üç belirgin salona ayrılmaktadır.
Mantarlı Salon' da iri soğan sarkıtlar ile mantar şeklinde
gelişmiş dikitler çok belirgindir.Sütunlar Salonu (Dondurma Salon)
tavanı 15 m yükseklikte muhteşem bir görünümdedir. Genç Salon
mağaranın en yeni ve en son oluşmuş bölümüdür.
Mağaraların süzülmüş, polen ve tozlardan
arınmış bol oksijenli havası astımlı hastalara
iyi gelmekte, daha kolay nefes almalarını
sağlamaktadır.Mağara çevresindeki tesislerde yöresel el
sanatları sergilenmektedir (İlginç El Baskısı ya da
Serigrafi Yazmalar, ve Örtüler). Yöre kadınların
pişirdiği Çökelekli gözlemeler ve Tokat Kebabı'nın
lezzeti, mağaranın muhteşemliğini perçinlemektedir. Ballıca gezimizin sonunda gece
22:00 gibi Ankara’ya dönmüş
oluyoruz.
-
Fiyat
-
İki kişilik odada kişi başı tam pansiyon konaklamalı 165 YTL
-
Single oda farkı 25 YTL
-
7 – 11 yaş anne baba yanında 90 YTL
Fiyata dahil olan hizmetler:
-
Özel konforlu tur otobüsü ile yolculuk ( Mercedes Sprinter,
WW.Volt, 403 Mercedes- Intro 2000-
-
Yolculuk sırasında ikramlar.
-
Otelde yarım pansiyon konaklama. (oda, kahvaltı, akşam
yemeği)
-
Yöresel mutfakların ön planda tutulduğu öğle yemekleri.
-
Kültür ve Turizm Bakanlığı kokartlı Profesyonel Rehberlik ve
Transanatolie hizmetleri.
-
TÜRSAB seyahat sigortası ve paketi.
Fiyata dahil olmayan hizmetler
-
Otellerdeki, Restoranlardaki içecekler.
-
Müze girişleri
-
KDV