|
TransAnatolie
Galatlar'dan İpek Yolu'na TAM20
Kültür Gezileri
Gordion-Pessinus-Nallıhan-Çayırhan-Beypazarı
2
Gün
€
TransAnatolie Turlari Fiyat Listesi
Galatlar'dan İpek Yolu'na
1nci gün: Ankara-
Gordion-Pesinius-Mihalıççık-Nallıhan
Sabah 07.30 da Bahçelievler Buz pateni önünden Gordion’a hareket
ediyoruz.
Frikler’ in ve Galat’ların önemli kenti, kördüğüm anlamına da
geliyor. Mitoloji’de Gordion Düğümünü çözen Dünyayı fetheder denir,
bu sırrı Delf Tapınağındaki Pitia’dan alan alan Büyük İskender
düğümü çözemeyeceğini anlayınca kılıçla keser, böylelikle önünde 3
kıtanın fetih yolları açılır. Aslında Büyük İskender’in başarısı
fethettiği ülkelerin kültürlerine saygısından, askerlerini yerel
hanımlarla evlendirmesinden, büyükelçilerini sosyolog ve psikologlar
arasından seçmesinden ileri gelmiştir.
Gordion- Galatia ve Frikya’nın geçmişinden sözeden aşağıdaki yazıyı
okuduktan sonra programımızın devamını göreceğiz.
Gordion- Galatia ve Frikya
Yörede İ.Ö. 3000-2000 arasındaki İlk Tunç Çağı ile İ.Ö. 2000-1500
dönemindeki Orta Tunç Çağından kalan yerleşim alanları bulunmaktadır.
Bu dönemde, Asur tüccarlarının, yöre sınırlarına dek etkin oldukları
bilinmektedir. Burada yapılan kazılarda, Hitit İmparatorluğu
dönemini de kapsayan Son Tunç Çağına ait (İÖ 1460-1200), az sayıda
da olsa Hitit yerleşim merkezinin varlığı saptanmıştır.
Yazılıkaya’da yapılan kazılarda tespit edilen höyüklerin büyük bir
kısmında Hitit Çağına ait kültür belgeleri bulunmuştur. M.Ö. 1200
yıllarında, Anadolu’daki Hitit egemenliğine son vererek, geniş bir
alana yayılan Frigler, Eskişehir Ovası, Sakarya Nehri kolları ile
Ankara’nın doğu ve batı bölümlerini kapsayan, güçlü bir krallık
kurmuşlardır. Merkezi, Polatlı yakınındaki Gordion olan bu krallığın,
güçlü bir siyasi yapısı olduğu görülmektedir. Bu tarihlerde kurulan
Pessinus (Ballıhisar), Midaeum (Karahöyük), Dorylaiun (Eskişehir-Şarhöyük),
Yazılıkaya (Midas) şehri gibi Frig şehirleri de Eskişehir’in il
sınırları içindedir. Frigya tarihinin en bilinen kralları, Gordion
ve Midas’tır. Kral Midas, Frigya İmparatorluğu’nu kurmuş ancak bu
imparatorluk kısa ömürlü olmuştur. (M.Ö. 725-675) Asurlularla
Urartular arasındaki toprak kavgaları Frigler’in bölgede kesin
denetim kurmalarını sağlamış ancak, İÖ VIII.yüzyılda güçlenen
Lydia’nın baskısı ve ardı kesilmeyen Asur akınları sonucunda
güçsüzleşen Frigya egemenliği VII.yüzyılda Kimmerler tarafından
yıkılmıştır. Eskişehir yöresi, İÖ 676-546 arasında Lydia yönetimi
altında kaldı. Büyük İskender bölgeden geçerek Gordion Krallığını
yıkmıştır. Büyük İskender’in ölümünden sonra Gordion şehri yine
büyük savaşlara sahne olmuştur. Bunun nedeni, şehrin konumuyla
ilintilidir. Anadolu’yu kontrolleri altında tutmak isteyen pek çok
komutan, ordularıyla birlikte Gordion şehrini istila etmeye
çalışmıştır. Galatlar, ardından da M.Ö. 189 yılının sonlarında
Romalılar bu bölgeyi ele geçirmiştir. Özellikle Romalılar, Gordion
şehrini yeniden restore ederek, eski parlak günlerine dönmesini
sağlamıştır. Uzun bir süre basit bir köy olarak ayakta kalmayı
başaran Gordion, sonunda muhteşem bir şehir haline gelmiştir.
Gordion’da o muhteşem tümülüsü
geziyor Midas’ı Giges’i anıyoruz.
İkinci durağımız Pesinius-Ballıhisar da.
Geçmişi Çatalhöyüklü Ana Tanrıça kültüna kadar giden, Hititlerde
Kubaba , Asurlularda İştar olan Sibel Kibele Atsis Kültü ile bizi
Pesinius ‘da karşılıyor.
Pessinus Sivrihisar ilçesinin 16 km. güneyindeki Ballıhisar köyünde,
"Tanrıça Kibele" adına, Frigyalı'lar tarafından kurulmuştur.
Helenizm Çağı'nda, bu bölgeye akın eden Galatların bir kabilesi olan
Tolistoboglar, bu yöreye yerleşmişler ve Pessinus, başkentleri
olmuştur. Pessinus, Bergama Krallığı döneminde en parlak dönemini
yaşamıştır. Bergama Kıralları eski Pessinus Tapınağı'nın yerine Grek
stilinde bir mermer tapınak yaptırmış ve süslemişlerdir.Sorunlarına
çözüm bulamayan insanlar umutlarını Kibele Tapınağına taşımışlardır.
Evlilik çağındaki geç kızlar, çocuk sahibi olmak isteyen evliler,
ülkesini iyi yönetmek isteyen krallar, yeni kentler ele geçirmek
isteyen kumandanlar, ticaretlerini geliştirmek isteyen tacirler
ellerinde hediyelerle Kibele Tapınağını ziyaret etmişlerdir. Bu
tapınak, her yıl dini bayramlar sırasında kurulan panayırla kente
büyük bir canlılık getirmiştir. Grek hakimiyetinde iken şehrin
planlan yeniden düzeltilmiş, meclis binası, yolları, kanalı, çarşı
ve tiyatrosu kurulmuştur.
Galatia’dan Frikyaya doğru
yolculuğumuz devam ediyor. Mihalıççık’tan Sarıyar-Hasan Polatkan
Barajına ulaşıyoruz. Yaz mevsimi baraj kenarında yemek için çok iyi
tesisler var.
Sarıyar Barajı ve Sarıyar Hidroelektrik Santrali Sakarya Nehri
üzerinde Nallıhan’ ın 25 km güneyinde Sarıyar Köyü civarında
kurulmuştur. Bu baraj Sakarya Nehri üzerindeki en önemli projedir.
Su toplama havzası Türkiye Yüzölçümü’nün 19 da biri kadardır.
Karadeniz’e kadar olan 360 km.lik mesafe içinde Sakarya Nehrinin
ıslah edilmesinde bu barajın önemli katkıları vardır. Göl hacmi 1
milyar 900 milyon metreküple 85 km2’ lik bir alana yayılmaktadır.
Öğle yemeği zamana göre ya yolda ya da Nallıhan’da.
Programımıza göre tüm öğleden sonramızı Nallıhan’ın keşfine
ayırıyoruz:
Nallıhan merkezde 1595 yılında Nasuh Paşa tarafından yaptırılan
Nasuh Paşa Camii, yine 1595 yılında Nasuh Paşa tarafından yaptırılan
Kocahan, 1890’larda yaptırılan tarihi Belediye binası, Eski Halkevi,
Kültür ve Sanat Vakfı, mesire yerlerinden Hoş ebe, Andııç ormanları,
Dokuz Dolambaçtan Nallıhan’ın seyri, yol durumuna göre Yunus
Emre’nin Hocası Taptuk Emre’nin Dergahı.
TAPTUK EMRE’DEN
KIRK YIL FEYİZ ALMIŞ, HOŞGÖRÜYÜ KENDİSİNE İLKE EDİNMİŞ YUNUS
EMRE’DEN DÖRTLÜKLER
TAPDUK'UN TAPUSUNDA
KUL OLDUK KAPUSUNDA
YUNUS MİSKİN ÇİĞ İDÜK
PİŞDÜK ELHAMDÜLİLLAH
DİYOR Kİ YUNUS HOCASINA
SOFİLERE SOHBET GEREK
AHİLERE AHİRET GEREK
MECNUNLARA LEYLA GEREK
BANA SENİ GEREK SENİ
TAPDUK EMRE GERGAHINA
BACIM SULTANIN GÖNÜL BAHÇESİNE
YUNUS'UN GÖNÜL SOFRASINA
HOŞ GELDİNİZ, SEFA GELDİNİZ
DİRİLDİK PINAR OLDUK,
İRKİLDİK IRMAK OLDUK,
ARTIK DENİZE DALDIK,
TAŞTIK ELHAMDÜLİLLAH
ELİF OKUDUK ÖTÜRE
PAZAR EYLEDİK GÖTÜRE
YARADILMIŞA HOŞ GÖRDÜK
YARADANDAN ÖTÜRE
AŞKIN ALDI BENDEN BENİ
BANA SENİ GEREK SENİ
BEN YANIRIM DÜNÜ GÜN
BANA SENİ GEREK SENİ
SÖYLER DİLİM AĞLAR GÖZÜM
GARİPLERE GÖYNÜR ÖZÜM
MEĞERKİ GÖKTE YILDIZIM
ŞÖYLE GARİP BENCİLEYİN
GELİN TANIŞ OLALIM
İŞİ KOLAY KILALIM
SEVELİM SEVİLELİM
DÜNYA KİMSEYE KALMAZ
Konaklamak için Nallıhan Öğretmen Evine ya da Nallıhan Turizm
Bürosunun uygun göreceği yere yerleşiyoruz, biraz dinlenmeden sonra
akşam yemeğimizi otantik bir köy sofrasında almak üzere Karacasu
Köyüne gidiyoruz. Orda gezginlerin yöre halkı ile görüşmeleri, fikir
alışverişinde bulunmaları mümkün, üstelik hormonsuz köy ürünlerinden
satın alma şansımız da var.
Yine Nallıhan ve Çayırhan el sanatlarıyla da ünlü:
İğne Oyaları, halı ve kilimleri, bez dokumacılığı, tel kırma,
bindallı, Halk Eğitim dokuma tezgahları ve çalışmaları. Nallıhan El
Sanatları Teşhir Evi, Nallıhan Turizm Bürosu, Nallıhan ve Çayırhan
Belediyeleri, Çayırhan Kültür Evi el sanatlarını teşvik ediyorlar.
Nallıhan–Çayırhan-Beypazarı özgün mutfaklarıyla da bizleri çekiyor,
insanları konuksever, sade, içten. Doğal bir yaşam her yerde
kendisini hissettiriyor, kuşlar niye Kuş Cenneti olarak Nallıhan
Yöresini seçmişler diye kendimize sormadan edemiyoruz.
Yine yaban hayat tüm özgürlüğüyle Nallıhan-Çayırhan yöresinde
sürüyor:
Sarıyar Yaban Koyunu Yerleştirme Sahası ,Yaban Hayatı Geliştirme
Sahası,Asarlık Tepeler Tabiat Anıtı hep doğanın güzel yanlarını
yansıtıyor.
Nallıhan-Çayırhan özgün mutfağından birkaç örnek sıralayabiliriz:
Nallıhan-Çayırhan Yemekleri
Tarhana çorbası, bulgur çorbası, mantı çorbası, toygar çorbası,
keşli makarna, güveç, çökel, kafa ,oturtma, gorçan, sırım, kapama
Pilav, börülceli bulgur pilavı, domatesli pirinç pilavı, çıklı pilav,
deneli patates ,etsiz biber dolma, yaprak sarma, sulu patlıcan
yemeği, domates kurusu yemeği, sütlü kabak, malak imcik,tahsildar
yumurtası, hösmelim hamur kızartma, balık güveç, karamancar serale (sarığı
burma), baklava, büzme tatlı (tırtır).
2nci gün:
Nallıhan-Çayırhan– Kayık Başı- Davut Oğlan Kuş Cenneti-Gökçekaya
Barajı-İnözü Vadisi-Beypazarı
Sabah kahvaltısı hava durumuna göre Çayırhan Gökçekaya Baraj
kenarında ya da Dağdelen Restoranda açık büfe. Kahvaltı ötesi bir
zenginlik, üstelik ürünler hep doğal ve çevreden.
Çayırhan’a varış: Kuş Cenneti ve Jeolojik yapının fotoğraf
çekimleri,tekne ile barajda gezinti. (isteğe bağlı 7YTL) . Çayırhan
Kültür Evinde çay.
Han’ı Paşadan
Nal’ı Köroğlu’ndan
“NALLIHAN Tarih çağları boyunca Hititlerin, Friglerin, Bitinya
Krallığının, Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorluklarının
hakimiyetinde bulunmuş, Müslüman Arapların İstanbul seferleri
sırasında iki defa da Arapların istilalarına maruz kalmıştır. 1071
Malazgirt Zaferinden sonra Türkler tarafından fethedilmiş, Haçlı
Seferleri sırasında yeniden Bizanslıların eline geçmiştir. Daha
sonra yeniden Türk hakimiyetine giren bu topraklar önce
Danişmentlilerin, daha sonra da Anadolu Selçuklularının idaresinde
bulunmuş, Anadolu Selçuklularının 1308'de yıkılmasından sonrada
Candaroğulları Beyliği sınırları içinde kalmıştır. Orhan Bey
zamanında da Osmanlı Beyliği topraklarına katılmıştır. İlçe merkezi
Nallıhan, Vezir Nasuh Paşa'nın burada 1594 yılı sonbaharında
başlayan 1595 yılı ilkbaharı sonun da bitirilen bir han
yaptırmasıyla teşekkül etmiştir.
Rivayete göre Nallıhan, Halk Kahramanı Köroğlu buradan geçerken gece
handa konaklar, ertesi gün giderken hanın bahçe kısmında atının nalı
düşer. Nal hancı tarafından alınarak hanın kapısına asılır ve
Nallıhan adını buradan aldığı söylenir. (Kaynak Mesut ŞENER -
Nallıhan Kitabı)
Nallıhan dedikleri
Pirinçtir yedikleri
Çok hoşuma gidiyor
Le gacım dedikleri
Öğle yemeğimiz Beypazarı’nda İnözü Vadisinde.
İnözü çayı ve onun oyduğu İnözü vadisi kıyısındaki huzurlu, yemyeşil
bir doğanın içinde güzel bahçeler içinde yer alan, Beypazarı’nın taş
fırınlarında pişirilen yöresel lezzetli yaprak sarmalı, güveçli ve
80 kat, oklağaçla açılmış bol cevizli baklavalı servisi olan
restaurantımızda öğlen yemeğimizi alıyoruz.
Yemek sonrası Ankara’nın yanı başındaki Firigler döneminden beri
iskan görmüş, Selçuklu ve Osmanlı zamanında Ankara’yı İstanbul’a ve
Konya üzerinden Hicaz’a bağlayan kervan yolu üzerinde bulunan, adını
tımarlı sipahi beyinden alan, adından anlaşılacağı üzere çok canlı
bir alışveriş yeri olan şirin eski Türk mimari tarzındaki evleri,
Selçuklular zamanından kalma Sultan Alaaddin ve Osmanlı zamanından
kalma Akşemseddin ve Kurşunlu camili, Sulu Hanlı, Rüstem Paşa
Hamamlı, Boğazkesen kümbetli, Gazi Gündüzalp ve Kara Davut türbeli
Beypazarı’nı Hıdırlık tepeden yukardan, kuşbakışı seyrediyoruz. Bu
doyumsuz manzaradan sonra Beypazarı’na iniyoruz.
Bakırcı, kalaycı, demirci, berber ve terzi gibi zanaatkarlarının
hala eski günlerde olduğu gibi mesleklerini icra ettikleri, gümüşün
telkari denilen işlenmiş haliyle beğeniye sunulduğu albenisi çok
gümüş işleme ve el sanatlarının sergilendiği "El Sanatları Merkezi
ve Halı Kilim Dokuma merkezini geziyoruz.
Daha sonra Pazar yerinde Beypazarı’nın eko tarımla üretilmiş yöresel
tatlarından ihtiyaç duyduklarımızı alıyoruz. Dostlarımıza hediye
edeceğimiz meşhur Havuç Lokumunu ve Beypazarı tatlarından olan
Beypazarı Kurusundan da aldıktan sonra içimizde güzel bir gün
geçirmenin verdiği huzur ve dinlenmişlikle Ankara’ya dönüyoruz.
Transanatolie’ nin bir başka turunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.
Fiyatlar
İsteğe bağlı geziler:
-
Gökçekaya Barajı tekne turu.
Fiyata dahil hizmetler
-
2 Gün 1 Gece
tam
pansiyon.
-
Ulaşım aracı: Mercedes Wito-Sprinter,
WW.Wolt-Mercedes 403/Intro/Mitsubishi-Safir-Isizu Turquoise
-
Özel restoranlarda 2
Öğle Yemeği, 1 sabah kahvaltısı
-
Kültür ve Turizm Bakanlığından kokartlı
Profesyonel Turizm Rehberi
-
TÜRSAB seyahat güvence paketi ve sigorta.
Fiyata dahil olmayanlar
-
Programda yer alan ziyaret mekanlarının giriş
ücretleri
-
İçecek ve bahşişler.
TransAnatolie Tour
Kültür Gezileri Operatorü
info@transanatolie.com
Minimum 10
kişi ile hareket.
Tüm yasal haklar Transanatolie Tur’a aittir, seyahat
acenta hakkı saklıdır.
|
|