Hân-i
yağmâ
"Bu memleket, efendiler,
satılmak üzre tam hazır;
Huzurunuzda titreyen şu milletin sapır sapır,
Şu ıstıraplı milletin -ki ölmede ağır ağır-
Bütün hayatıdır, satın çekinmeden şakır şakır.
Satın efendiler satın, bütün bu memleket sizin,
Haraç mezat satın hemen, gerekmiyor izin mizin.
Evet bütün sizin ne varsa ortalıkta, vay ki vay:
Hasep, nesep, şeref, şataf, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin efendiler, bu gök, deniz, bu yıldız, ay,
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay.
Bu milletin malı deniz, yemezseniz domuzsunuz
Kalın bir ense, şiş göbek, ne muhteşem olursunuz!
Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar,
Tıkınmanın övüncü var, iç etmenin kıvancı var;
Bu memleket, bu sofra hep sizinle etti iftihar;
Sizin bütün tekel mekel, sizin bütün dolar molar.
Satın efendiler satın, vatan ilelebet sizin
Apar topar satın hemen, gerekmiyor izin mizin.
Verir zavallı memleket, verir bütün hayâlini,
Vücûdunu, hayâtını, ümidini, ayalini,
Zeminini, semâsını, cenubunu, şimalini;
Hemen satın, düşünmeyin haramını, helâlini.
Bu milletin malı deniz, yemezseniz domuzsunuz
Kalın bir ense, şiş göbek, ne muhteşem olursunuz!
Bu hortumun gelir sonu, kapıştırın gider ayak,
Yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak,
Bugün söğüşlemek kolay, hazır bütün köşe bucak,
Alıp satın, çalıp satın avuç avuç, bucak bucak!
Satın efendiler satın, bütün bu memleket sizin,
Haraç mezat satın hemen, gerekmiyor izin.
Tevfik Fikret,
Uyarlayan Sait Maden, Türk Dili Dergisi
|