Türkiye ve Dünya Gerçekleri

TransAnatolie Welcomes You  to Turkey

 

Kurnazlık


 

 

Home ] Up ] Türkiye Gerçekleri ] Strateji ve Politikalar ] İçerik ] Ara ]

 

 

Veled ] Diriliş ] İzlemler ] Egemenlik ] BOP ] Harekat ] Yalnız ] Hedef ] Çözüm ] İhanetler ] İçimizdekiler ] Kim ] Melezya ] Yağmâ ] [ Kurnazlık ] Kutuplar ] Vak’a ] Eşitlik ] Küstahlık ] Savaş ] Arkeoloji ] Şeriat ] Öngörü ] Tahmin ] Tanzimat ] Süreç ] Politikalar ] Türkolog ] Karne ]

 

 

Up

“Alaturka Kurnazlık ve Alafranga Avanaklık”
   

BELKİ , “Alaturka Kurnazlık ve Alafranga Avanaklık” diye bir başlık daha iyi olabilirdi, ama sütun için fazla uzun kaçardı. Yoksa, gerçekten, yaşananlar, birbirinden farklı iki âlemin bir araya gelişinden başka bir şey değil: Bir yanda bizim siyasilerin kurnazlığı, öte yanda kendilerini akıllı, Türkleri aptal sayan Avrupalı parlamenterlerle yorumcuların şaşkınlık verici densizlik ve cahillikleri.

Bizim kurnazlar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın iddianamesi üzerine savunma hazırlığına çalışmak yerine suç ve suçlanışı ortadan kaldırmak için yeni anayasa değişikliği yolları aramaya başladılar.

Sınav öncesi ders çalışmak yerine okul asma çarelerine kafa yormaya başlayan haylaz öğrenciler gibi.

Batılılar da Türk devlet sisteminin temellerini ve bu ülkedeki dengeleri daha iyi anlamaya çalışmak yerine ucuz yorumların ardından tehditler savurmaya koyuldular.

Eski sömürgecilerin küstahça tepeden bakışları ve sözlerinin mutlaka dinleneceğinden emin oluşlarının rahatlığıyla.

Oysa, acayip bir ittifak oluşturmuş olan bu taraflar, yalnız gülünç olmakla kalmayıp terbiyesizliğin, saygısızlığın ve hatta suçluluğun sınırında dolaştıklarını görmüyorlar.

Görevini yapan ve tek başına üstlendiği kamusal sorumluluğu yerine getirmeye çalışan bir Cumhuriyet Başsavcısı’nı ve yüksek hukukçuları siyasal davranmakla suçlayıp yargılanmaktan kurtulmak için anayasa değişikliğine kalkışma, bir bakıma “kanuna karşı hile” nin ya da “görevi kötüye kullanma” nın başka türlüsü değil midir? Bir yasa hükmü dolayısıyla suçlanan yasa koyucunun o hükmü değiştirmeye kalkması hangi hukuk sisteminde görülmüştür? Akıl var, izan var; AKP’li hukukçular kendi partilerini ve arkadaşlarını nasıl bir suç daha işlemeye ittiklerinin farkında mıdırlar?

Öte yandan, şimdi bülbül kesilen, Türkiye’nin demokratik sistemi ve hukuk yapısı üzerine ağızlarına geleni söyleyen, “AB’ye tam üyeliği unutun” türünden tehditler savuran, Başsavcılık iddianamesinin kabulünü “yargı darbesi” sayan bütün o Olli Rehn ‘ler, Joost Lagendijk‘ler ve politika ya da medya dünyasındaki benzerleri, Refah Partisi ya da devamındaki partiler yargılanıp kapatılırken neredeydiler?

Yoksa, geçmişteki o durumlarda “bigâne” kalışları, “Milli Görüşçü”lüğün Batı’ya yaranmaktan ve oranın hesaplarına hizmet etmekten uzak durmuş olması mıydı? Başka bir deyişle, şimdi AKP’nin suçlanışı dolayısıyla gösterilen bu büyük tepki, Türkiye Cumhuriyeti’nin akıbetine ilişkin olarak içteki dıştaki hesaplar arasında oluşan sinsi yakınlıktan mı kaynaklanmaktadır?

Mümtaz Soysal

 
 
 

 

 

 

 

Home ] Up ] Türkiye Gerçekleri ] Strateji ve Politikalar ] İçerik ] Ara ]

Veled ] Diriliş ] İzlemler ] Egemenlik ] BOP ] Harekat ] Yalnız ] Hedef ] Çözüm ] İhanetler ] İçimizdekiler ] Kim ] Melezya ] Yağmâ ] [ Kurnazlık ] Kutuplar ] Vak’a ] Eşitlik ] Küstahlık ] Savaş ] Arkeoloji ] Şeriat ] Öngörü ] Tahmin ] Tanzimat ] Süreç ] Politikalar ] Türkolog ] Karne ]