Türkiye ve Dünya Gerçekleri

TransAnatolie Welcomes You  to Turkey

 

Hedef


 

 

Home ] Up ] Türkiye Gerçekleri ] Strateji ve Politikalar ] İçerik ] Ara ]

 

 

Veled ] Diriliş ] İzlemler ] Egemenlik ] BOP ] Harekat ] Yalnız ] [ Hedef ] Çözüm ] İhanetler ] İçimizdekiler ] Kim ] Melezya ] Yağmâ ] Kurnazlık ] Kutuplar ] Vak’a ] Eşitlik ] Küstahlık ] Savaş ] Arkeoloji ] Şeriat ] Öngörü ] Tahmin ] Tanzimat ] Süreç ] Politikalar ] Türkolog ] Karne ]

 

 

Up

Artık Hedef Kandil Değil, Süleymaniye'dir!

   
Uyarıların, Türk halkını yatıştırmaktan başka zerre kadar etkinliği olmamıştır, olmayacaktır. Dahası bu tür bir edilgenlikle söylem düzeyinde kalan tepkiler Türkiye Cumhuriyeti'nin sözünün ağırlığına, saygınlığına, otoritesine zarar vermektedir!
   
Bugün Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Hasan Iğsız, gazete, televizyon ve ajansların Ankara temsilcileri ile savunma muhabirlerine son terör olaylarına ilişkin bilgi verdi. Ne var ki Org. Iğsız, daha önce meydana gelen benzer saldırılardan sonra yapılan açıklamalarda söylenenlerden farklı şeyler söylemedi. Terör örgütünün bitme noktasına geldiği, teröre karşı mücadelenin kararlılıkla süreceği ve benzer sözler yinelendi. Yine de Genelkurmay İkinci Başkanı'nın açıklamalarında dikkati çeken iki konu vardı.

Org. Iğsız, Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetimin hiçbir şekilde desteğini alamadıklarını, buradaki yol, hastane gibi imkânların da terör örgütüne sunulduğunu belirtti. Ayrıca ABD ile istihbarat alışverişinin devam ettiğini kaydeden Org. Iğsız, "Bu konuda herhangi bir sıkıntımız yok" diye konuştu.

Bu durumda tablo açıktır. ABD ile istihbarat alışverişinde gerçekten "herhangi bir sıkıntımız yok"(!) ise, diğer bir ifade ile ABD, Kuzey Irak'la ilgili olarak Türkiye'ye gerekli her türlü desteği veriyorsa, Org. Iğsız'ın "Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetim" hakkında söyledikleri de dikkate alınarak, PKK'ya asıl desteğin Barzani yönetiminden geldiği artık belli olmuştur. Dahası Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en üst düzeydeki komutanlarından biri Kuzey Irak'taki "yol, hastane gibi imkânların da terör örgütüne sunulduğunu" söylemektedir. Bu, devletin resmi açıklamasıdır! Bütün bu açıklamalar karşısında Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör örgütü ile sınır ötesi mücadelede esas alması gerek hedef artık ortaya çıkmıştır!

Bu saatten sonra sözde "Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi"ni ya da Irak merkezi yönetimini uyarmak, sert tepki göstermek, kısacası diplomatik ve siyasal girişimlerde bulunmak boşunadır, anlamsızdır. Bugüne kadar devletin en üst düzeyden askeri ve sivil yetkilileri bu konuda her türden açıklamayı ve uyarıyı yapmışlar, tepkiyi göstermişlerdir! Sonuç: "sıfıra sıfır, elde var sıfır"!

Dağlıca ve Aktütün'e yapılan saldırılardan sonra sözde "Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi"ne ya da Irak merkezi hükümetine yönelik uyarıların, Türk halkını yatıştırmaktan başka zerre kadar etkinliği olmamıştır, olmayacaktır. Dahası bu tür bir edilgenlikle söylem düzeyinde kalan tepkiler Türkiye Cumhuriyeti'nin sözünün ağırlığına, saygınlığına, otoritesine zarar vermektedir! Türkiye, sözünün ve tepkisinin dikkate alınmasını istiyorsa, artık hedef bellidir.

Eğer sözde "Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi", terör örgütüne lojistik destek veriyorsa, yol hastane gibi imkânlarını terör örgütüne sunmuşsa, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yönelik terörist eylemlerin önlenmesine "hiçbir şekilde desteğini" vermiyorsa ve bütün bunların sonucunda biz her gün gençlerimizi daha yaşamlarının baharında toprağa vermek zorunda kalıyorsak, Irak'ın Kuzey'inde eşkıyaya yataklık yapanlar bunun sonuçlarına katlanmak zorundadırlar. Devlet olmak, bu kararlılığı göstermeyi gerektirir. Bugünden sonra Kuzey Irak'tan gelerek Türkiye'ye zarar verecek her tür saldırı sonunda Erbil, Süleymaniye ve benzer sözde "Kuzey Irak Bölgesel Yönetim" birimleri hedef alınmazsa, PKK'ya destek vermenin, terör örgütüne şu ya da bu şekilde arka çıkmanın sonuçlarının ne olacağı eylemli olarak gösterilmezse, daha çok Aktütünler, daha çok Dağlıcalar ile karşılaşılacaktır.

Hedef artık Kandil değil, Süleymaniye'dir, Erbil'dir!

Gereği yapılmalıdır!

 

S. Ant1

   

1Özünde taktik hedef Kuzey Irak, asıl (stratejik) hedef, terörün planlayıcısı, teröristlerin stratejik ortağı ABD, AB ve NATO olmalıdır. Aksi durum temel stratejisi 'iti ite kırdırmak' olan Batı'nin tam da istediği bir uygulama olacaktır.

   
 
 
 

 

 

 

 

Home ] Up ] Türkiye Gerçekleri ] Strateji ve Politikalar ] İçerik ] Ara ]

Veled ] Diriliş ] İzlemler ] Egemenlik ] BOP ] Harekat ] Yalnız ] [ Hedef ] Çözüm ] İhanetler ] İçimizdekiler ] Kim ] Melezya ] Yağmâ ] Kurnazlık ] Kutuplar ] Vak’a ] Eşitlik ] Küstahlık ] Savaş ] Arkeoloji ] Şeriat ] Öngörü ] Tahmin ] Tanzimat ] Süreç ] Politikalar ] Türkolog ] Karne ]