İ.Ö. 2250 yıllarına tarihlenen kristal ağırlıktaki işaretler
çözülmeye çalışılıyor.
Anadolu’nun bilinen en eski yazılı belgesi, Aksaray ilindeki
Acemhöyük kazılarında ele geçti. “Kaya kristalinden” bir parça
üzerine kazınmış, tek satırlık bu yazıt; yalnız Anadolu’nun değil,
Avrupa’nın da var olan en eski yazılı belgesi konumunda...
Tuz Gölü’nün güney kıyısında kurulmuş olan Acemhöyük, Anadolu’nun en
eski krallık merkezlerinden biridir. Bu merkez (800x700 m)
boyutlarında bir tepe ve onu çevreleyen bir aşağı kentten oluşuyor.
Tepe, söz konusu krallığın
“akropolü” konumundaydı ve yönetici sınıf burada yaşıyordu.
Tüccarların ve halkın yaşadığı aşağı şehir ise bir çeşit
uluslararası pazaryeriydi. İlk kez 1962 yılında Prof. Dr. Nimet
Özgüç’ün başlattığı Acemhöyük kazılarını, 1989’dan bu yana Prof. Dr.
Aliye Öztan yürütüyor.
Bir Ortadoğu
metropolü
Kuruluşu yaklaşık 4 bin 500 yıl önceye dayanan Acemhöyük’te, toplam
12 arkeolojik tabaka saptandı. Prof. Özgüç ve Prof. Öztan,
yaptıkları kazılardan elde ettikleri sonuçları, yazılı tarihsel
belgeler ile kıyaslayıp Acemhöyük’ün, antik “Puruşhattum” kenti
olduğunu ortaya çıkardılar.
Kente ilişkin ilk bilgiler, Akad Devleti’nin (Güney Irak) kurucusu
Sargon’un zaferlerini anlatan “Şartamhari (Savaş Kralı)”
tabletlerinde geçiyor. Tabletteki anlatıma göre, Puruşhattum’da
çalışan tüccarlar, kentin yerel kralını büyük kral Sargon’a şikâyet
ediyorlar. Bunun üzerine Sargon, Irak’tan Toros Dağları’nı aşarak
Anadolu’ya girerek, kenti ele geçiriyor.
Anadolu’nun bilinen en eski yazılı belgesi
Eski Ortadoğu’da tüccarlar, değerli malların ölçümü için hassas bir
biçimde hazırlanmış “ağırlıklar” kullanıyorlardı. Anadolu’nun önemli
ticaret merkezlerinden biri olan Acemhöyük’te de değişik
malzemelerden yapılmış, çok sayıda “ağırlık” bulundu. Ancak geçen
yıl açığa çıkarılan bir örnek, kazı heyetinde ayrı bir heyecan
yarattı. Çünkü bu ağırlığın üzerinde çivi yazılı bazı işaretler
vardı.
“Kaya kristalinden” yapılmış olan “ağırlık”, Erken Tunç Çağı’na ait
bir yapının içinde ele geçti. Bu yapının içinde bulunduğu tabaka
“Karbon 14” ölçümlerine göre İ.Ö. 2250 yıllarına tarihleniyor.
Dolayısıyla, bu tabakada açığa çıkarılan 10,4 gr. ağırlığındaki bu
küçük kristal ağırlık, gerek Anadolu’nun, gerek tüm Avrupa’nın
bilinen en eski yazılı belgesi durumuna geçiyor.
Ortadoğu’nun gümüş kenti
Kuzey Irak’taki Asurlu tüccarlar, günümüzden 4 bin yıl önce,
Anadolu’da uluslararası pazarlar kurmuşlardı. Asurlu tüccarlar
Anadolu’ya lüks kumaşlar ve kalay getiriyor, Anadolu’dan ise Asur’a
gümüş götürüyorlardı.
Yukarıda sözü edilen “ağırlıklar” işte bu tip alışverişlerde gümüş
gibi değerli malların ölçümünde kullanılıyordu. Çivi yazılı
tabletlere göre, Asurlu tüccarlar arasında Puruşhattum gümüşü
oldukça ünlüydü. Pek çok tüccar, elde ettiği tüm kazancını iyi
kaliteli Puruşhattum gümüşüne çevirerek Asur’a dönüyordu.
Bu uluslararası ticaret sayesinde giderek zenginleşen Puruşhattum
kralları, yaldızlı fildişi mobilyalarda oturuyor, kristalden ya da
“obsediyen’den (volkanik cam)” yapma vazolar kullanıyor, ithal
Mezopotamya kumaşından elbiseler giyiyorlardı.
Günümüzün kargo etiketleri
“Silindir mühürler” ve bunlara ait “mühür baskıları” eski
Ortadoğu’nun ekonomi tarihi hakkında çok önemli bilgiler verirler.
Çünkü ticareti yapılan malların çoğu, günümüze dek ulaşamamışlardır.
Ancak söz konusu malların paketi üzerine yapıştırılan “mühür
baskıları”, binlerce yıl kolaylıkla korunabilmiştir.
Eski Ortadoğu’da tüccarları, gönderecekleri paketin üzerine bir
parça yaş çamur yapıştırıyor ve bu çamura kendi isimlerinin yazılı
olduğu mührü basıyorlardı. Bu baskılar, bir anlamda günümüzün “kargo
etiketleri” görevini görüyordu.
4 bin yıl öncenin süper güçleri
Acemhöyük’te ele geçen mühür baskıları, kentin Ortadoğu ticaretinde
ne denli işlek bir merkez olduğunu gözler önüne seriyor. Bunlar
arasında: Kuzey Irak’taki Asur kralı I. Şamşi Adad’a, Suriyeli bir
prenses olan Nagihanum’a ve Kargamış kralı Aplahanda’ya ait örnekler
bulunuyor. Adı geçen tüm bu kişiler, 4 bin yıl önce dünya ticaretini
yürüten süper güçlerdi...
City of
Purushattum: Oldest Known Written Document Reveals History Of
4,500-Year-Old Silver City
The oldest known written document
in Anatolia has been found during excavations in Acemhöyük Mound in
the Central Anatolian province of Aksaray. It is an area of one of
the oldest kingdom centers in Anatolia.
The single-line inscription, carved on a piece of rock crystal, is
not only the oldest one in Anatolia but also in Europe.
Acemhöyük Mound has the center made up of a hill measuring 800x700
meter and a lower city that surrounds it. The hill was the kingdom’s
acropolis, where the administrative class lived. The lower city,
where traders and the public lived, was a kind of international
market place.
Archaeological excavation in this area began in 1982 and during this
period of time they revealed 12 archaeological layers dated back to
some 4,500 years ago.
The results from the excavations were compared with written
historical documents and revealed that Acemhöyük center was an
ancient city of Purushattum.
"The first information about the city is mentioned in the Sartamhari
(King of War) tablets, which depicts the victories of Sargon, the
founder of Akkad city, located in present-day southern Iraq.
According to the tablets, traders working in Purushattum complained
about the local king of the city to Sargon. Then Sargon came to
Anatolia climbing past the Taurus Mountains and seized the city."
Oldest known written document in Anatolia
In the old Middle East, traders used precision weights to measure
their valuable goods. Lots of weights made of various materials have
been found in Acemhöyük, which was one of the important trade
centers in Anatolia. But a sample that was unearthed last year
caused excitement in the excavation team. Because there were some
cuneiform symbols on this weight.
Made up of rock crystal, the weight was found in an early Bronze Age
structure. The layer of this structure dates back to 2250 B.C.,
according to radiocarbon dating. Therefore this crystal weight
unearthed in this layer becomes the oldest known written document in
Anatolia and Europe.
Professor Aliye Öztan, who led excavations since 1989, says that
cuneiform experts try to decipher the inscription; however, the
symbols on the weight are not readable enough makes the analysis of
the inscription hard.
This is why it is not still understood if the inscription was
written in a local Anatolian language or the international language
of the era, Akkadian. But after all, this small finding of 10.4
grams has already gained the title of being the oldest known written
document in Anatolia.
Purushattum - Silver city of the Middle
East
Assyrian traders in northern Iraq established international markets
in Anatolia 4,000 years ago. They brought luxurious fabrics and tins
to Anatolia and brought silver to Assyria from Anatolia. The weights
were used to measure valuable goods like silver in such exchanges.
According to cuneiform tablets, the Purushattum silver was very
famous among the Assyrian traders. Many traders turned their
earnings into high-quality Purushattum silver and returned to
Assyria. The Purushattum kings, who became richer thanks to this
international trade, were using gilded ivory furniture, vases made
of crystal or obsidian and wearing dresses made of imported
Mesopotamian fabric.
Clay witness of international trade
The impression seals found in Acemhöyük reveal how the city was a
busy center in the trade of the Middle East. Among them are samples
owned by the Assyrian King Shamsi Adad I, Syrian princess Nagihanum
and Carchemish king Aplahanda. All these people were the super
powers of the world trade 4,000 years ago.
|