Batı Taleplerini 
		Karşılama Komitesi
		
		
		Efendim çok yanılıyorsunuz, bunlar vatan haini falan değiller. Hele cehalet, 
bilgisizlik meselesinde, işlerin ayrıntılarını sizden benden iyi biliyorlar. 
 
Meseleye yanlış yerden bakıyorsunuz bunları suçlarken; onlar suçlu falan 
değiller görevlerini yapıyorlar, misyonlarını sürdürüyorlar, yani misyonerler 
gibi
 
 
Kendilerini dine değil Batıya, kapitalizme, emperyalizme adamışlar sadece, 
hepsi bu
 
 
Ey onları suçlayan Türk halkı, yanılıyorsunuz; nerede yanıldığınızı söyleyeyim; 
onları kendiniz gibi bu ülkenin yurttaşları, vatandaşları sanıyorsunuz. Onlar ne 
akıl, ne mantık ve ne de ruh hali olarak sizin gibi bakmıyorlar, sizin gibi 
düşünmüyorlar, sizin gibi hissetmiyorlar, sizden çok farklılar, iş bu kadar 
basit
 
 
-İki kutuplu dünyada sosyalist olan ya da Sovyetlere yakın duran kimi eski 
aydınların birçoğu 1990dan sonra yavaş yavaş Batıdan esen rüzgârları 
arkalarına almaya başladılar.Libero kapitalist kimliğe, bir bukalemun gibi 
dönüştüler. Neoliberallerse liberalizmi kapitalizmle özdeşleştiren, Batı 
kapitalizminin arkasında duran saldırgan emperyalizmi görmemezlikten gelen bir 
tür haline dönüştüler. 
 
Profesör, bilgiç gazeteci, çok bilir romancı ya da işadamı görüntüsü içinde 
medyatik üne ve Batı desteğine bu kimlik değiştirme ile ulaşmışlardır. Vahşi 
kapitalizmin yorganının altına hiç çekinmeden dalıp, kendilerini sundular. 
 
-Türkiyede Batının yönettiği yerli oligarşinin içine yerleşerek Batı ile 
çatışma noktalarında Türkiyeyi ödün için hazırlarlar. Bu çok önemli bir 
görevdir. Kıbrısta Batı ile çatıştırmadan, işi tereyağından kıl çeker gibi 
hallettiler. Fener patrikhanesinde ilerleme sağlanması için altyapıyı 
hazırladılar. 
 
ABD politikasına ters düşen Türk Ortadokslarının sesini fiili darbeler ve 
tecritlerle kıstılar. Kala kala bir Ermeni meselesi kaldı. Obama yönetimi ile 
birlikte talepler art arda gelecek. Şimdi Türk kamuoyunda, Batı talepleri ve 
dayatmaları ile çatışmayı engellemek için imzalar toplanıyor, görevliler 
görevlerini yerine getiriyorlar. 
 
		
Amortisör görevi
 
 
Önümüzdeki yıllarda ABD ve ABnin Türkiye üzerindeki talepleri karar aşamasından 
uygulama aşamasına sokulacak. Türk kamuoyundan ve TSK gibi kurumlardan sert 
tepki gelme olasılıklarını ortadan kaldırmak gerek. 
 
-Kimi akademisyenler, gazeteciler, sanatçılar hatta politikacılar önce özürle 
işe başlayacaklar. Kamuoyu buna da alışacak
 Düşünceleri böyle. 
 
-Türkiyede halk, kurumlar ikiye ayrıştırılacak; evet diyenler ve hayır diyenler 
televizyonlarda, gazetelerde tartışmaya başlayacaklar. Batının yeni talepleri 
böylece toplumda meşrulaştırılacak, olağan gelişmeler gibi algılanacak. 
 
Batı Lozanı ortadan kaldırmak istiyor. Kimilerimizin hain, akılsız diye 
adlandırdığı bu insanlar Batı ile birlikte, Lozanın tasfiyesini benimsemiş 
kişilerdir. 
 
ABD ve İngiltere Irakta durup dururken yalanlar uydurarak, haksız yere 1,6 
milyon insanı katledip insanlık suçu işlerken bu imzacı aydınlar kıllarını 
bile kıpırdatmadılar. Bir imza kampanyası açmadılar, açamazlardı. Çünkü ABD ve 
AB bundan hoşlanmazdı. 
 
İmzacılar Türkiyeye ve bölgeye ABD ve ABnin gözü ile onların penceresinden 
bakıyorlar. Dolayısıyla hain, cahil demek yanlış, onlardan biri olmuşlar. 
Kısacası Batıya aitler
 
 
İlle de bir isim vermek gerekirse karşı taraftakiler için kullanacağınız bir 
tanımlama en uygunu olur. Bunlar, gerçek ötekiler. 
 
		
Büyük darbenin öncüleri
 
 
Üç-beş yıl sonra AB ülkeleri ve ABDnin en yetkili üst kurumları soykırım 
tasarılarını benimseyip onaylayacaklar. Para talepleri ve toprak ödünleri 
dayatılacak. Bunların Türkiyede büyük tepkilere ve Batı karşıtı hareketlere 
neden olması en korktukları şey. 
 
-İlk etapta öncü olabilecekleri enterne ettiler, kapattılar. 
 
-Şimdi kamuoyunun, yeni Batı taleplerine hazırlanması gerekiyor. 
 
İçimizdeki, bize ait olmayan kimilerinin ortaya çıkıp, yarın Batıdan gelecek 
taleplerin öncülüğünü yapmaları gerekiyor. Aynen, Yes be annem, Hepimiz 
Ermeniyiz kampanyalarında olduğu gibi psikolojik savaşın yürütülmesi zorunlu. 
 
Ama lütfen bu imzacılara hain, cahil gibi yakıştırmalarda bulunmayın, onları 
küçümsemiş olursunuz. Onlar zaten karşı tarafın bir parçası, onlara ait; 
kullanacaksanız daha yerli yerine oturacak okkalı sözcükler bulun. 
 
Sorunun temelinde Batı emperyalizminin siyasal İslamla kurduğu ortaklık var. 
Aydın adı altındaki işbirlikçiler, bu ortaklığın halkla ilişkiler ayağını 
yürütüyorlar; görevleri bu
 
 
Bunlara, Batı taleplerini karşılama komitesi demek en doğrusu
 
 
		E.Manisali  
		
						
		
						
		
		
						
		
		
			  
		
						 
		
		
		
		 |