|
Yeni Milli Gelir
Hesap Yöntemi
Aralık
ayında Avrupa Hesap Sistemi'ne geçişle milli gelirin bir gecede
yüzde 20-35 aralığında artması bekleniyor. Bununla birlikte Türkiye,
dünyada kişibaşına düşen milli gelir sıralamasında 13 ile 19 basamak
yükselecek.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Avrupa Hesap Sistemi'ne (ESA)
uyum nedeniyle milli gelir hesabında yapacağı yöntem değişikliği
aralık ayında hayata geçiriliyor. 2005 yılında Birleşmiş Milletler
sisteminden ESA'ya geçmeye çalışan ancak bunu başaramayan TÜİK'in
aralık ayında ESA'ya göre açıklayacağı milli gelirde bir gecede
yüzde 20 ile 35 arasında yükseliş olacağı tahmin ediliyor. Milli
gelirin yeni hesaplama nedeniyle yüzde 20 artması durumunda Türkiye
1 gecede kişi başına düşen milli gelir sıralamasında 13, yüzde
35'lik bir revizyonda ise 19 ülkeyi geride bırakacak ve 68'inci
sıradan 49'uncu veya 55'inci sıraya çıkacak. Bir başka ifadeyle
Türkiye'de 2006 yılında 5.477 dolar olan kişi başına düşen milli
gelir yeni hesaplamayla 8 bin doların üzerine çıkacak ve hükümetin
2013 yılı için belirlediği 10 bin dolarlık hedefi 1 günde oldukça
yaklaşılacak.
SAĞLIKLI ANALİZLER YAPILACAK
Türkiye'nin aralık ayında uygulamaya başlayacağı yeni hesaplama
yönetimine Yunanistan bundan 1 yıl önce geçti. Mili gelir
hesaplamasındaki revizyonun ardından Yunanistan'ın milli geliri
hesaplama değişikliği nedeniyle 1 gecede yüzde 25,6 oranında arttı.
Ancak Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) pazartesi günü
yaptığı açıklamada, Yunanistan'ın milli gelirinde hesaplama
nedeniyle yaşanan artışın yüzde 10 olarak belirlenmesine karar verdi.
Raymond James Başekonomisti Özgür Altuğ yeni hesaplama yöntemine
geçişle milli gelirin yüzde 25 artmasını beklendiğini ifade ederek "Yeni
hesaplamayla daha sağlıklı analiz yapma imkanına kavuşacağız" dedi.
Dolayısıyla Türkiye'nin aralık ayında yeni hesaplamaya geçişle
birlikte milli gelirde Yunanistan'daki gibi yüzde 25'lik bir artışın
olacağı uzmanlar arasında genel kanı durumunda.
Öte yandan TÜİK, ESA'ya geçiş çerçevesinde Avrupa Birliği İstatistik
Ofisi (Eurostat) yetkilileriyle beraber çalışırken Türkiye'nin yeni
hesaplama nedeniyle tam üye olmadığı için Avrupa Birliği'nden bir
onaya ihtiyacı bulunmuyor. Ayrıca adrese dayalı nüfus kayıt
sistemine geçişle mevcut nüfusa ulaşılamayacağı ve hesaplamalarda
kullanılan nüfusun daha altında bir rakam çıkacak olması da
kişibaşına düşen milli gelirde artırıcı bir diğer etken olacak.
CARİ AÇIK ORANI İYİLEŞECEK
Milli gelir hesabındaki değişiklikle yaşanacak revizyon genelde
milli gelire oranıyla değerlendirilen birçok makroekonomik
göstergede de olumlu etkiye neden olacak. Öyleki Türkiye'de geçmiş
yıllarda yaşanan ekonomik krizlerin fitilini ateşlediği söylenen
cari işlemler dengesindeki açığın milli gelire oranı da yeni
hesaplamayla birlikte azalacak. 2006 yılında 31.2 milyar dolarlık
cari açığın bu yıl Merkez Bankası'nın son açıkladığı beklenti
anketine göre, 33.9 milyar dolara çıkması bekleniyor. Milli gelir
hesabında bir revizyona gidilmemesi halinde Türkiye'nin Gayri Safi
Yurtiçi Hasıla'sının (GSYİH) yüzde 5'lik büyüme ve yüzde 7'lik
enflasyon gözününe alındığında 646 milyar 892 milyon YTL'ye çıkacağı
tahmin ediliyor. Ortalama dolar kurunun bu yıl 1.31 YTL
seviyelerinde oluşacağı varsayımına göre Türkiye'de GSYİH, 2007'de
493.2 milyar dolar seviyesine ulaşacak.
Ancak yeni milli gelir hesabına göre yaşacak artış hesaplamaya dahil
edildiğinde GSYİH bu yıl 592-873.3 milyar dolar aralığına
yükselebilir. Dolayısıyla 2006 yılında yüzde 7,82 düzeyinde
gerçekleşen cari işlemler açığının milli gelire oranı ESA'ya geçişle
birlikte yüzde 5,1'e kadar inebilir. Milli gelir hesabında herhangi
bir değişiklik olmadığı bir ortamda ise cari açığın milli gelire
oranının yüzde 6,9 seviyesinde gerçekleçmesi bekleniyordu.
FDF'DE REVİZYON GEREKEBİLİR
Öte yandan milli gelir hesaplamasındaki revizyonla Faiz Dışı Fazla (FDF)
hedefi de tutturulamayacak. Öyleki Uluslararası Para Fonu (IMF) ile
yürütülen stand-by anlaşmasının önemli kalemlerinden biri olan ve
yüzde 6,5 olarak belirlenen FDF'nin milli gelire oranı GSYİH'daki
artışla birlikte gelecek dönemlerde bu hedefin aşağıya çekilmesi
gündeme gelebilir. Öyleki yüzde 5,58'i merkezi bütçeden yüzde 1'i de
Kamu İktisadi Teşekkülleri'nden (KİT) olmak üzere belirlenen yüzde
6,5'lik FDF'nin milli gelir artışıyla yüzde 5'lere kadar inebileceği
hesaplanıyor.
Milli gelir hesaplamasındaki değişiklik kamu borç stoğunun ve dış
borç stoğunun GSYİH'ye oranında da hızla düşeşe neden olacak. 2007
yılında milli gelirin yüzde 43,4'ü kadar olması hedeflenen toplam
kamu borç stoğunun hesaplamadaki değişiklikle yüzde 32-36 aralığına
inmesi bekleniyor.
Bu yılın ikinci çeyreğinde açıklanan 226.3 milyar dolarlık toplam
dış borç stoğunun milli gelire oranı ise yeni hesaplamayla yüzde 46
seviyelerinden yüzde 34-34 aralığına inecek.
ESA'ya geçiş sadece milli gelir değil, ödemeler dengesi, mali devlet
hesaplarında da değişiklik olacak. ESA sistemi alt verilerde gelir,
devlet yardımları, yerel harcamalar gibi detaylarda da uyum
gerektiriyor. Milli gelirde ESA'ya geçiş bütün alt bilgi
sistemleriyle birlikte düşünüldüğünde tamamlanmasının zaman alacağı
belirtiliyor. TÜİK Başkanı Ömer Demir, bu sürecin 2010-2011'de
tamamlamayı hedeflediklerini söylemişti. ESA'ya uyum kapsamında alt
alanlardaki her birinde iyileştirme yapılacak. ESA milli gelir
hesaplarının 'doğrudan bilgi alma' yoluyla yapılmasını öngörüyor.
Ancak TÜİK, 'doğrudan bilgi alma'nın mümkün olmadığuı yerlerde
dolaylı yöntemlerle bilgi almaya devam edecek.
|
|