Türkiye
ve ABD: Türkiye ve öteki Amerika!
TÜRK-Amerikan ilişkilerinde bazen
çiçekler açıyor, bazen sonbahar görüntüleri yaşanıyor.
Bir süre önce, Washingtonı ziyaretlerinden sonra Cumhurbaşkanı da,
Başbakan da "Herhangi bir konuda taviz vermiş değiliz!"
demişlerdi ama Amerikanın, menfaati olmadan hiçbir anlaşmaya, hiçbir
yardıma yanaşmayacağını da bilmeyen yok!
Türkiyede ABD Büyükelçisi olarak görev yapan Morton Abramowitzin geçen
hafta Newsweek Dergisinde çıkan yazısında: "Bizim çıkarlarımız
AKPnin iktidarda kalmasına bağlı olduğuna göre, bunun gereğini
yapmalıyız. AKP kapatılırsa Türkiye ile ABDnin ilişkilerinin biteceğini
açıklamamız lazım!" demesi Türk yargısını tehdit edici bir sözdü!
Acaba, Amerika ile bizimkilerin arasında, gizli bir anlaşma mı var?
Nedir bu açıklanmayan anlaşma? "Hiçbir konuda taviz vermedik"
sözleri ne dereceye kadar doğru?
* * *
Yalnız siyasi bakımdan değil, ülkemiz her yönden büyük bir kuşatma
altında... Dağlar satılıyor, ağaçlar kesiliyor, ormanlar yok ediliyor.
Bu gidişle çocuklarımıza siyanürlü topraklar, kel dağlar, susuz ovalar
bırakacağız.
Bugün bizim yabancılara sattığımız fabrikalarda yarın evlatlarımız
işçi, amele olarak çalışacak. Yabancılar her alanda Türkiyenin
patronu olacak, biz hálá "Bağımsız bir ulusuz" diye kendimizi
avutacağız!
Hep siyasal ve ekonomik tavizler vererek mi yaşayacağız?
Devlet büyüklerimiz "Taviz vermiyoruz" derken Türk-Amerikan
ilişkileri konusunda Yücel Dönmezin anıları geldi aklıma...
* * *
Yücel Dönmez, uzun yıllardır Amerikada yaşayan ünlü bir
ressamımızdır. Aynı zamanda gazetecilik de yapan Yücel Dönmezin
Amerikayı anlatan ilginç bir anı kitabı vardır. Adı, "Öteki Amerika
ve Türkiye".
Vahşi kapitalizmin cangılını, yaşanmış olaylarla anlatan Yücel Dönmez
gerçek Amerikayı tanıtıyor. Fırsatlar ülkesi Amerika nasıl bir yer?
Amerikalıların bize bakış açıları ne?
Kitaptan sadece iki kısa bölüm nakledeceğim. Kararı siz verin...
* * *
Yücel Dönmez anlatıyor:
"Ünlü aktör Arnold Schwarzenegger ile yıllar önce Ilionis
Springfieldde bir araya geldiğimde, bana Türkleri çok sevdiğini
söyleyerek, Dünya Vücut Şampiyonu olan Ahmet Enünlü adındaki bir
Türkten bahsetmişti.
Bugün California Valisi olan Arnold, Ermenilerin sözde soykırım
iddialarını Türkiye kabul edinceye kadar, Californiadaki Ermenilere
vergi muafiyeti getirdi. Konu menfaat olunca adı Arnold da olsa,
Bush da olsa, bir anda kıvırabiliyor. Oysa Ermeni sorunu
sokaktaki Amerikalının konusu değil!"
"...Bir zamanlar Amerikan Senatosu Başkanı Robert Byrd ile
Washingtonda kısa bir sohbet yapmıştım. O sırada yanımızda gazeteci
Doğan Uluç, Esen Ünür ve Yılmaz Polat gibi isimler vardı. Senatör Robert
Byrde "Amerika Türkiyeye yardım etmeli mi?" sorusunu
yönelttiğimde önce güldü, sonra şöyle yanıt verdi:
- Amerikanın menfaati varsa, Türkiyeye yardım etmelidir. Biz
menfaatimiz olmayan bir ülkeye neden yardım edelim ki?"
Evet, neden yardım etsinler ki? Amerika, kendi çıkarı olunca dünyayı
kana bular, her yanı yakar, yıkar, çıkarı olmadığı vakit ise kimseye
metelik vermez!
Yücel Dönmezin anlattığı gerçek Amerikadır!
Uluslararası ilişkilerde birbirimizi kandırmayalım. Kimse kimseye kara
kaşı, kara gözü için yardım etmiyor. Bu bir kural olmuş... Amerikadan
yardım isterken de, alırken de kendimizi en az nasıl kullandıracağımızı
düşünmek zorundayız!
Rahmi TURAN
|