| 
		Turizmcilerin 2023 hedefi 50 milyar dolar
		TOBBun Antalyada düzenlediği, benim de katılımcılar arasında 
		olduğum iki günlük "Turizm Arama Konferansında hedefler masaya kondu:
 2023 yılında 50 milyon yabancı turist.
 
 20 milyon yerli turist.
 
 5 milyon kişiye istihdam.
 
 50 milyar dolarlık gelir.
 
 Yeni müzeler, yeni kongre salonları, yeni marinalar.
 
 Bunlar hem turizmi, hem Türkiyeyi "uçuracak" hedefler.
 
 Ne ki, turizm için zirveyi zorlayan başka hedefleri de olan turizmciler 
		dertli.
 
 Sorunları büyük.
 
 Kültür ve Turizm Müsteşarı İsmet Yılmazın da katıldığı iki 
		günlük arama konferansında kağıda dökülen sorunlardan birkaç tanesini 
		sayıyorum:
 
 Turist sayısında artış, gelirde düşüş.
 
 Plansız büyüme.
 
 Çevre, doğal ve kültürel mirasın korunamaması.
 
 Türkiyenin imaj sorunu
 
 Turizm bilincinin yerleşmemiş olması.
 
 Akdeniz çanağında Hırvatistan pazarının da ortaya çıkmasıyla giderek 
		şiddetlenen rekabet.
 
 Sektörel örgütlenmede hukuki altyapı eksikliği.
 
 Bu sonuncusu çok önemli.
 
 Zira, iki günlük arama konferansında somut olarak ortaya çıktı ki, 
		turizmciler aynen TÜRSAB gibi bir "turizm meslek birliğini"
		talep ediyorlar.
 
 Bu talep Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Ahmet Barut başta 
		olmak üzere konferansa katılan tüm turizmciler, sektörün önde gelenleri 
		tarafından tek tek dile getiriliyor.
 
 Turizmciler birlik kurulursa sorunların daha kolay giderilebileceğini 
		düşünüyorlar.
 
 Ancak bu talep önce TOBB Başkanvekili Halim Mete, ardından arama 
		konferansının kapanış bölümüne yetişen TOBB Başkanı Rifat 
		Hisarcıklıoğlu tarafından reddediliyor.
 
 Peki TOBB bu talebi neden reddediyor?
 
 Cevabı Hisarcıklıoğlunun söylediklerinde.
 
 Hiçbir sektörü siyasetin arka bahçesi 
		yapmam
 
 TOBBun daha önce düzenlemiş olduğu arama konferansları TOBB 
		Üniversitesi, TEPAV gibi bir düşünce kuruluşuna neden olmuş.
 
 Dolayısıyla Hisarcıklıoğlu, Antalyadaki arama konferansından da 
		umutlu.
 
 Sorunların farkında.
 
 Özellikle otellerin çok ucuza satılmalarıyla ilgili şunları söylüyor:
 
 "Manavgatta 3 öğün dahil otel 27 Euroya satılıyormuş. Evini kapat 
		otelde yaşa. Daha ucuza mal olur".
 
 Peki bunca sorun varken TOBB Başkanı neden birliğe karşı?
 
 "Türkiyede her altı kişiden biri başkan. Yeni bir birliğe, yeni bir 
		başkana gerek yok. Senin adına ben kavga ederim. Benim işim bu kavga. 
		Şaraptaki ÖTVyi beraber çalışarak indirmedik mi? Dünyada böyle 
		birlikler yok. Ben olduğum sürece sektörleri siyasetin arka bahçesi 
		yapamam"...
 
 Hisarcıklıoğluna göre, turizmcilerin sorunları TOBB 
		bünyesindeki Turizm Meclisinde çözülebilir.
 
 Turizm Meclisi, birliğin yerini alabilir mi?
 
 O ayrı mesele...
 
 Antalyadan bir başarı öyküsü: 
		Çadır, karavan, bungalov ve 5 yıldızlı otel
 
 ANTALYAda Ela Quality Resortdaki konferansta yakından 
		turizmci dostlarımın yanısıra ilk kez karşılaştıklarım da var.
 
 Kemerdeki Rose Hotelsin genç sahibi Yeliz Gül Ege 
		gibi.
 
 Egenin başarı öyküsü Türkiyenin turizmde vardığı nokta 
		açısından anlamlı.
 
 Ayrıca, Türkiyenin turizm sayesinde geçirdiği sosyo-kültürel değişim 
		açısından da anlamlı.
 
 Yeliz Gül Egenin babası hem keresteci, hem de babadan kalma 
		zeytinliklerini 1970li yıllarda turistlere "çadır" kiralayarak 
		değerlendiriyor.
 
 Baba, çadırdan, "karavan" ve "bungalov"a doğru geçiş 
		yaparken kızı Yeliz hep yanında.
 
 Bu yüzden genç kadın "turizmle çocuk yaşta iken haşır neşir oldum"
		diyor.
 
 Turizmin gelecek vaat eden bir sektör haline dönüşmesi babayı da 
		dönüştürüyor.
 
 "Orta okuldan sonra lise okumamı istemeyen babam önce liseye, sonra 
		üniversiteye izin verdi. Otelcilik masteri için de kendisi ısrar etti".
 
 Yeliz Gül Ege, neticede hem işletmecilik, hem otelcilik okumuş.
 
 Bugün 1500 yatak kapasiteli Rose Hotels zincirinin başında.
 
 Üç yıldızlı oteli 160, dört yıldızlısı 275, beş yıldızlı oteli ise 365 
		yataklı.
 
 Tüm yıla yayıldığı takdirde üç otelin doluluk oranı yüzde 60.
 
 Yaz aylarında yüzde 90ın üzerinde.
 
 Müşterilerinin yüzde 60ı Rus.
 
 Yeliz Gül Ege "1979da Kemerde elektrik yoktu. Nereden nereye 
		geldik. Türkiyenin sosyo-ekonomik gelişimi için turizm şart. 
		Türkiyenin geleceği turizmde" diyor.
 
 Yeni bir trend: Ortak ülke turizmi
 
 ARAMA Konferansında Armada Otelinin sahibi 
		turizmci Kasım Zoto şimdiye kadar hiç duymadığım bir kavram 
		atıyor ortaya "Ortak ülke turizmi".
 
 Nedir bu?
 
 İran, Irak ve diğer bölge ülkelerindeki "parçalanmış aileler" "ortak 
		ülke" Türkiyede biraraya geliyor.
 
 Akrabalarının olduğu Avrupadan, ABDden vize alamayan İranlı, Iraklı 
		aileler Türkiyede buluşuyor.
 
 Kasım Zoto "Bu ilerde yükselecek olan bir trend. Ailelerin Türkiyede 
		kalma süreleri minimum 1 hafta. Otelimizde aile büyüğünün mutfağa girip 
		yemek yapmasına da olanak sağlıyoruz" diyor.
 
 Gerçekten yakından izlenmesi gereken bir trend.
 
 Bu arada söz mutfaktan açılmışken Arama Konferansının benim için 
		en değerli sonuçlarından biri Türk mutfağının tanıtımının da masaya 
		yatırılması oldu.
 Gila BENMAYOR 
			  
   |