'Eski 
		Türklerde demokrasi ve milli irade', Özdemir İnce
		
		İBN Fazlan (Fadlan) Seyahatnámesi 
		benim kült kitabımdır. 1983 yılında Pariste Fransızcasını (Voyage chez 
		les Bulgars de la Volga, Ed. Papyrus) da bulmuş, bütün dostlarıma satın 
		aldırmıştım. Kitaptan kısaca söz edeceğim, çünkü konu başka. 
		 
		Ibn Fazlan (Faldan), Abbasi halifesi Muktedir-billahın 920-921 
		yıllarında Bulgar hükümdarı İlteber Almuşa gönderdiği sefaret heyetinde 
		yer alan bir divan kátibiydi. Sefaret heyetinin geçtiği Türk 
		topraklarında gördüklerini seyahatnamesine yazmıştı. Bu küçük kitap Türk 
		tarihi bakımından çok önemli kaynaklardan biridir. Zeki Velidi Togan 
		kitabın tek nüshasını 1923 yılında Meşhed kütüphanesinde buldu. Bundan 
		sonra Yahudilik tarihi biraz değişti. 
		 
		Kitabın bendeki nüshası Bedir Yayınevi tarafından 1975 yılında 
		yayınlanmış. Yeni bir çeviri de "Bin Yıl Önce Türkler ve Ötekiler" 
		adıyla İstiklal Kitabevi tarafından yayınlandı. 
		 
		Şimdi birlikte okuyalım: 
		 
		Akıllarına Başvururlar 
		 
		"Bu dağdan geçtikten sonra Oğuzlar diye bilinen bir Türk kabilesinin 
		bulunduğu yere ulaştık. Onlar, kıl çadırlarda oturan ve konup göçen 
		yörüklerdi. Göçebelerde ádet olduğu gibi sık sık yer değiştirdikleri 
		için yer yer onlara ait çadırlar görülüyordu. Çok güç şartlar altında 
		yaşıyorlardı. Bunlar yolunu kaybetmiş eşekler gibidirler. Bir dine 
		inanmazlar, işlerinde akıllarına başvururlar. Hiçbir şeye ibadet 
		etmezler. Aksine büyüklerine Rab derler. İçlerinden biri reisine bir şey 
		danışırsa, ona Ey Rabbim, şu hususta ne yapayım der. Aralarındaki 
		işleri meşveretle hallederler. Bununla beraber bir şeyde ittifak edip 
		onu yapmaya karar verirlerse, içlerinden en aşağı ve en değersiz olan 
		biri gelip ittifaklarını bozabilir." (S.30) 
		 
		İbn Fazlanın atalarımla ilgili yaptığı bu tanım gururlandırıyor 
		beni. Siz onun Oğuzları başı boş eşeklere benzettiğine bakmayın. 
		Oğuzların özgür ruhlarını, özgür tavırlarını anlamamış. Dinsiz dediğine 
		de bakmayın, o zamanlar Türkler Şaman dinine inanmaktaydı, Uygurlar da 
		Mani dinine (Manikezime) inanıyorlardı. 
		 
		Önemli saptamalar var: İşlerinde akıllarına başvurmaları. Bir de 
		demokrasi anlayışları. Bir tek oy bile çoğunluğun oy toplamına eşit. 
		Yani atalarımız Oğuz Türklerinin "milli irade" denen safsataya en küçük 
		bir saygıları yok. Gerçek demokratlar. İslamcılar anlayamaz! 
		 
		Bir süre sonra Müslüman olup demokrasi aşklarından uzaklaşacaklar ve 150 
		yıl sonra Anadoluya gelecekler. 
		 
		Siyasetnáme adlı kitabımda bu "çocuk atalarım"a övgüler 
		düzmüşümdür. 
		 
		Demokrat Atalarım 
		 
		İbn Fazlanın kitabı, Doğu Avrupanın Eşkenaz toplumunu oluşturan 
		Musevi Hazar Türkleri için çok önemlidir. Arthur Koestler, İbn Fazlan ve 
		Zeki Velidi Togandan yola çıkarak "On Üçüncü Kabile" adlı 
		kitabını yazdı. Bu kitap bir zamanlar İsrailde yasaklanmıştı. 
		 
		Yazımı İbn Fazlanın Oğuz kadınlarının iffetleriyle ilgili gözlemini 
		aktararak bitirmek istiyorum: "Kadınları yerli ve yabancı erkeklerden 
		kaçmazlar. Aynı şekilde, kadın, vücudunun hiçbir yerini insanlardan 
		gizlemez." (S.31) 
		 
		Neoliberal ve eski solcuların (!), türbansız ve "milli irade"yi 
		umursamayan demokrat atalarımdan öğrenecekleri çok şey var. Çünkü 
		hiçbiri İbn Fazlanı okumamıştır!   
		   |