Türkiye ve Dünya Gerçekleri

TransAnatolie Welcomes You  to Turkey

 

Gürcistan


 

 

Home ] Up ] Türkiye Gerçekleri ] Strateji ve Politikalar ] İçerik ] Ara ]

 

 

Karadeniz ] BATI ] Çatışma ] Batı & Gürcistan ] [ Gürcistan ] Ermenistan ] Ahmaklık ]

 

 

Up

AB, ABD, Rusya ve Gürcistan

   

Aylar once yazdıgım bir yazıda Kosova'nın bagımsızlıgı1 uzerinde durmus ve bu meselenin halen uyumakta olan bircok problemin tetikleyicisi olabileceginden bahsetmistim. Bugun geldigimiz noktada bunun onemi daha iyi anlasılmaya baslamıstır.

Rusya'nın Abhazya ve Guney Osetya'nın bagımsızlıgını tanıdıgını bildirmesinden ote, yeni bir soguk savasa hazır oldugunu acıkca ifade etmesi bolgemizde yeni gelismelere tanık olacagımızın en onemli delilidir. Bu yeni gelismeleri sıralarsak neler gorecegiz, bir bakalım:

Ermenistan ve Azarbaycan'ın pozisyonlarını yeniden gozden gecirmesi kacınılmaz olacaktır. Ermenistan halen isgali altında tuttugu Karabag'ı kaybetmek istemiyorsa Rusya'ya daha yakın olmak zorundadır. Azarbaycan ise eski topraklarını korumak ve enerji piyasasında soz sahibi olmak istiyorsa yine Rusya'ya yakın olma durumundadır. Ya da batıyla iliskilerini daha da gelistirecek ve yer altı kaynaklarını batının uc beyligi kucuk Gurcistan uzerinden dunyaya arz edecektir. Bu durumda da Karabag'ı unutmak zorunda kalacaktır. Kısaca Ermenistan ve Azarbaycan'ın her ikisinin de batı yanlısı olma luksu ortadan kalkmıstır. Ya ayrı kutuplarda kalacaklar veya her ikisi de Rusya'nın kanatları altına gireceklerdir. Zaten Rusya da onları bu secenege zorlayacaktır, cunku burnunun dibinde bir ikinci Gurcistan'a tahammulu yoktur. Bu iki ulkenin yoneticilerine bakacak olursak; dengeli ve tarafsız, hem batı hem de Rusya'ya aynı mesafede bir politika yurutecek kapasitede olmadıkları hemen gorulebilir.

Amerika'nın Suriye ve İran'a mudahalesi artık daha zordur. Bunca sessizlige ragmen Irak'ta denetimi halen tam saglayamayan ve cekilme sonrasına ait senaryoları tekillestiremeyen ABD’nin İran ve Suriye konusunda rahat hareket etmesi olanaksızlasmıstır. Bu isler artık NATO’yu pesinden surukleyerek Yugoslavya'yı bombalamaya benzememektedir. Ayrıca yeni soguk savas nedeniyle Avrupa'nın enerji gereksiniminin risk altında oldugu bir donemde kimse Hurmuz Bogazı'nın kapanma ihtimaline dayanamaz.

Ortadogu, Uzakdogu, Guney Amerika gibi bolgelerde de dengeler degisebilir. El altından yonetim devirmeler kadar, darbe potansiyeli olup da konjonktur nedeniyle darbelerin yapılamadıgı ulkelerde yonetim degisiklikleri gorulebilir.

Gurcistan'ın NATO’ya dahil olması, ki olacaktır (Gurcistan devlet baskanı cogu kisinin sandıgı kadar aptal olmayıp, zaten denetimi altında olmayan uzantılarının kırpılmasının sonucunda NATO’ya daha kolay girecegini dusunmus ve son savası baslatmıstır). Kuba'nın onemimini daha da artıracaktır.

Peki başında Kıbrıs, K
ürt, Ege, Bogazlar, AB meselesi olan ve iki ayıdan birine komsu, digeriyle muttefik olan Turkiye ne yapacaktır? Akıllı bir politikayla Turkiye son durumdan karlı bile cıkabilir. Zaten aksi olursa, yandı gulum keten helva.

Dr. Kenan Onsun

 

   
1Kosova bagımsız olmalı mı?
   

Kosova'nın kaderini belirleyecek kararın cıkmasına sadece gunler kaldı. Eminim dunyanın buyuk bir cogunlugu bunun farkında bile degil, oysa cıkacak karar kıyametin habercisi olabilir. Bildiginiz gibi mevcut Kosova yonetimi mutlak bagımsızlık istemekte ve onu gerek ABD gerekse bazı batılı devletler desteklemekte, hatta tesvik etmekte. Slavlar’ın koruyucusu Rusya ise bagımsızlık fikrine tumuyle karsı. Bugunku cografya, tarihi baglar ve sorumluluklar, bagımsızlıgın aralayacagı yeni kapılar dolayısıyla bu sorunla cok yakından ilgilenmesi gereken Turkiye ise sessiz durmakta. Kafalardaki dusuncenin Kosova'nın tam bagımsızlıgından yana oldugunu bilmemek icin kor olmak lazım. Ancak yine de kesin fikrini acıkca deklare etmekten cekiniyor Turkiye. Tarihsel dusman Sırplara bir darbe vurmak, Avrupa'da bir islam devletinin olusmasına destek olmak gibi kutsal fikirler yanında, bagımsızlıgın Turkiye icin de problemler doguracagını biliyor siyasi erk.

Her iki tarafı da idare etmek politikasının ise yaramayacagını defalarca gordu Turkiye. Bagımsızlıgı destekledigi taktirde, dengeler acısından dost olmak zorunda oldugu Rusya'nın karsısında yer almıs olacak, ayrıca bagımsızlık sonrası Balkanlarda yeni sınır degisimi isteklerinin gelecegini tahmin etmek zor degil. Ote yandan, bagımsızlıgı desteklemese tarihe vefasızlık etmis olacak. Oyleyse bir orta yol bulmalı Turkiye, her iki tarafın da kabul edecegi saygın bir orta yol. Eger Kosova'nın gelecegine ilgili taraflar dısında baska ulkeler de karar verecekse, burada ilk ve kuvvetli soz Turkiye'nin olmalıdır.

Bu yaz gorusme fırsatı buldugum Kosova'lı Turkler Sırp yonetimi istemiyorlar, ancak Arnavutlar’a da cok guvenmiyorlar. Son yapılan Kosova secimlerinde secilen 4 Turk milletvekilinin gorusleri tam netlesmis degil, Turkiye'den sinyal bekledikleri muhakkak. Buyuk bir imparatorlugun mirascısı oldugunu ifade eden Turkiye'nin dusunup tasınıp net tavrını ortaya koyması gerek. Bence Kosova'ya genis bir ozerklik verecek, ancak tam bagımsızlıgı engelleyecek bir metin uzerinde anlasmak tum dunyayı yeni bir beladan kurtaracaktır.

Dr. Kenan Onsun
 

   

 

   
   
   
 
 

 
 

 

 

 

 

 

Home ] Up ] Türkiye Gerçekleri ] Strateji ve Politikalar ] İçerik ] Ara ]

Karadeniz ] BATI ] Çatışma ] Batı & Gürcistan ] [ Gürcistan ] Ermenistan ] Ahmaklık ]