Kültür ve Turizm
Bakanlığı A Lisansli Kültür Tur Operatörü TransAnatolie Tour'un
Kültür Gezileri
TransAnatolie Kültür Turları
İçerik
TransAnatolie TA06M06: Ballica: 2 gun Amasya-Tokat-Ballıca.
PAGEREF _Toc104757412 \h 2
Program..
PAGEREF _Toc104757413 \h 2
1.Gün: Ankara-Amasya 336 km.
PAGEREF _Toc104757414 \h 2
Amasya Kalesi
PAGEREF _Toc104757415 \h 2
Kral Kaya Mezarlari
PAGEREF _Toc104757416 \h 3
Ferhat Su Kanalı
PAGEREF _Toc104757417 \h 3
Burmali Minare Cami
PAGEREF _Toc104757418 \h 3
Halifet Gazi Kumbeti
PAGEREF _Toc104757419 \h 4
Gok Medrese.
PAGEREF _Toc104757420 \h 4
Torumtay Turbesi
PAGEREF _Toc104757421 \h 4
Bimarhane.
PAGEREF _Toc104757422 \h 5
Yorguc Pasa Cami
PAGEREF _Toc104757423 \h 5
Sultan Bayezid II Kulliyesi
PAGEREF _Toc104757424 \h 5
Kapi Aga Medresesi
PAGEREF _Toc104757425 \h 6
Hazeranlar Konagi
PAGEREF _Toc104757426 \h 6
2.Gün: Amasya–Tokat-Ballıca-Çekerek-Ankara 399 km.
PAGEREF _Toc104757427 \h 7
Fiyat
PAGEREF _Toc104757428 \h 8
Fiyata dahil olan hizmetler
PAGEREF _Toc104757429 \h 8
Fiyata dahil olmayan hizmetler
PAGEREF _Toc104757430 \h 8
TransAnatolie Tour: Bir Baştan Bir Başa Anadolu Kültür İnanç ve Sağlık
Gezileri Sağlayıcısı ve Operatorü.
PAGEREF _Toc104757431 \h 8
Sabah saat 07’de Kumrular Cd. eski Milli Kütüphane önünden Amazonlar
kenti Amasya’ya hareket, takriben 5 saat sonra otelimize varış, odalara
yerleşme ve kısa bir dinlenmeden sonra öğle yemeği için serbest zaman
Amasya’daki otelimiz; Apple-Tusan-Grand -Amasya Grubu 3*-Charme hotel
kategorisinde.
Öğleden sonra Amasya Arkeoloji-Mumyalar Müzesini gezdikten sonra
Yeşilirmak boyundaki yalı tipi Amasya evlerinin fotoğrafı, Hazeranlar
Konağı Etnografya Müzesi, Bimarhane-Sağlık Merkezi, 2nci Bayazıt
Camii,Torumtay Türbesi, Burmalı Minare Cami, Gök Medrese, Büyük Ağa
Medresesi, Harşena Kalesi, Kral Mezarları, Ferhat-Şirin su kemerleri
gezisi. Geceleme ve akşam yemeği 3*+ Apple-Tusan Grup otelde.
i
Şehrin savunmaya en uygun mevkii olan Harşena Dağı üzerinde kurulmuştur.
Kalenin önemli tepe noktası kesme, sur duvarları moloz taşlardan
yapılmış olup, Yeşilırmak'ın kıyısına kadar 8 müdafaa kademesine
sahiptir. Kalede Cilanbolu denilen ve kalenin orta yerinde giriş
kapısının hizasında yüksekçe bir yerden kayaya oyulmuş 150 basamakla
aşağıya inilen 8 metre çapında dehliz (gizli yolpoterne) vardır. Yine
kalede sarnıçlar, su depoları, eteklerinde Osmanlı dönemine ait hamam
kalıntıları ve kayaya oyulmuş Pontus Kral Mezarları
bulunmaktadır.Kalenin sur duvarlarının çoğunluğu Helenistik, Roma,
Bizans,Selçuklu,Osmanlı döneminde genelde askeri amaçlı kullanılmıştır.
i
Amasya Kalesi (Harşena) eteklerinde düz bir duvar misali dikine uzanan
kalker kayalara oyularak yapılmış olan 5 adet mezar yapı itibariyle en
büyükleri mevkii itibariylede şehre hakim bir yerde oldukları için ilk
bakışta dikkati çekmektedir.Çevreleri oyularak ana blok kayadan tamamen
ayrılmışlar birbirlerine kaya blok merdivenlerle bağlanmışlardır. Sayı
itibariyle vadi içerisinde irili ufaklı toplam 18 adet kaya mezarı
bulunmaktadır. Amasya'da doğan ünlü coğrafyacı Srabon'un (M.Ö. 63-M.S.
5) verdiği bilgiye göre kaya mezarları Pontus Krallarına aittir.
Mezar ile kaya arasında rutubet olmaması için üç taraftan 1'er metre
genişliğinde aralık bırakılmıştır. Dikdörtgen bir
kapıdan girilen mezarda dikdörtgen ve kare şeklinde iki oda vardır. Asıl
mezar odası dikdörtgen olanıdır. Kare şeklindeki odada Bizanslılar
döneminde yapılmış freskler (duvar süslemesi) yer alır. Tonoz kısmında
6'sı sağda, 6'sı solda olmak üzere 12 havari tasviri ile kuzey ve güney
duvarlarında bir takım kadınlı erkekli figürler, doğu cephesinde ise
İsa, Meryem ve Yoannes'ten oluşan bir kompozisyon bulunmaktadır.
i
Kentin su ihtiyacını karşılamak için Helenistik Dönemde yapılmış olan su
kanalı yaklaşık 75 cm. genişliğinde 18 Km. uzunluğundadır.
i
Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev II. zamanında Vezir Necmeddin
Ferruh Bey ve kardeşi Haznedar Yusuf tarafından yaptırılmıştır. (1237 -
1247) bir çok tamir ve restorasyon sonucu orjinal görünümünü
kaybetmiştir.
Kıble duvarlarına dikey uzanan ortada daha geniş üç nefi plana sahiptir.
Orta nef (Mihrap) önündeki daha büyük kubbe, yan kısımlar tonoz
örtülüdür. Girişin sol tarafındaki cepheye bitişik sekizgen biçimli
klasik Selçuklu Kumbeti ve sonradan eklenmiş burmalı minaresi caminin
önemli özelliklerindendir; her ikisi de iç kısma açılmaktadır.
i
1242 yılında Selçuklu Emirlerinden Halifet Alp İbni Tuli için
yaptırılmıştır. Selçuklu Türbeleri tarzında kare bir taban üzerine
sekizgen planlı kule şeklinde yapılmıştır. Türbenin mekan kısmında bir
sanduka bulunur. Sandukanın güneye bakan kısmında kabartma olarak kıvrak
boynozlu birer koç kafası vardır. Bu iki koç kafasında iki tane kanat
takılı Melek başı görülmektedir.
i
1267 yılında Amasya Valisi Seyfettin Torumtay tarafından yaptırılmıştır.
Cami; medrese ve mezar odası ile kapalı bir külliye şeklindedir. yanında
bulunan kümbet mavi renkte çinilerle süslendiğinden Gökmedrese adını
almıştır. Sadece kesme taş mimarisi olgun nisbetleri ve süslemeleri
bakımından Anadolu'da eyvan biçimli portali olan bir camidir. Türbe
tuğla ve tek renkli koyu yeşil çinilerden meydana gelmiş zikzak
motiflidir. Cami Anadolu Selçuklu sanatının en iyi temsilcisidir.
i
Amasya Valisi Seyfettin Torumtay'ın ölümü üzerine 1278 yılında
yaptırılmıştır. Türbe içinde Seyfettin Torumtay'ın torunları ve
çocukları vardır. Tamamı kesme taştan yapılmış olan türbenin güney
cephesinde dekorlu pencere bulunmaktadır. Pencerenin üst yanlarında
palmet ve rumi yapraklarından meydana gelen dört köşe panolar
bulunmaktadır. Bu panolar eski Selçuklu Sarayı halılarının taşa gelmiş
yegane izleridir.
i
İlhanlı Döneminden günümüze ulaşan tek eserdir. İlhanlı
Hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu ve hanımı Ilduz Hatun adına köleleri
Anber Bin Abdullah tarafından 1308-1309 yılında yaptırılmıştır. Yapının
bilhassa ön cephesi sanat bakımından çok değerlidir. Anadolu Selçuklu
Mimarisinin orjinal sütun başlıkları olan geometrik yaprak tezyinatlı ve
mukarnaslı sütun başlıkları kullanılmıştır. Türk üçgenlerinden meydana
gelen ters dönmüş sütun başlıkları, Anadolu Selçuklu Mimarisinde ilk
defa bu yapının cephe kenarlarında denenmiştir. Bina kesme taşlardan
örülmüş ve iki köşesine silindir şeklinde dayanaklar
yaptırılmıştır.Sadece Amasya Bimarhanesine mahsus bir özellik olan
kapının kilit taşında dizçökmüş vaziyette insan kabartması mevcuttur.
i
Sultan II. Murat'ın Vezirlerinden Atabey Abdullah oğlu Yörgüç Paşa
tarafından 1428 yılında yaptırılmıştır. Kalıplar ve kemerler kahverengi
taş ve beyaz mermerler periyodik olarak dizilmiştir. Giriş kapısının
üstünde geometrik motifler ve çiçeklerle süslenmiş sağır pencerelerin
altında gayet ustaca yazılmış bir kitabe yer alır.
i
Sultan II. Bayezid adına 1485-86 yılında cami, medrese, imaret türbe,
şadırvan ve çeşmeden ibaret külliye olarak yapılmıştır. 15. yüzyılın son
çeyreğinde yan mekanlı camii mimarisinin gelişmiş bir geçiş dönemi
örneğidir. Camii beş kubbeli bir cemaat yeri ile geniş bir kemerle
birbirine bağlanan arka arkaya iki kubbeli mekan ve buraya açılan yan
mekanlardan ibarettir. Doğu kısmındaki minaresi renkli taşlarla yivli,
batı kısımlarındaki palmetlerle süslü olarak gerçekleştirilmiştir.
Batıda (U) plan şemasına sahip medrese mevcuttur. Doğudaki (L) Plan
şemalı yapı imaret ve konuk evidir. Her iki minare hizasında bulunan
yaşlı çınar ağaçlarının külliye ile yaşıt olduğu tahmin edilmektedir.
i
Sultan II. Bayezid'ın Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488 yılında
yaptırılmıştır. Ön Asya ve Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen
plan şeması fonksiyon itibariyle ilk defa bu medresede tatbik
edilmiştir. Her kenarda üçer adet, tonozlu revakların gerisinde bulunan
kubbeli odalarda güney kenarında daha büyük ve yüksek kümbet ve örtülü
mekana yarım kubbelerin bağlanması ile meydana gelen (I) planlı
dershane, yapının esasını teşkil eder. Duvarlarında üç sıra tuğla
arasında moloz taş kullanılmış, giriş daha yüksek tutularak silmelerle
yumuşatılmıştır. Avluda köşeli sade başlıklar sütunlar üzerine
oturtulmuş, dengeli revak kemerleri ve duvar üzerindeki plastik Bursa
Kemeri uygulaması iç mimariye cazibe kazandırmıştır. Dershane önündeki
revak kubbesi iç orjinal mukarnas dolgu ile bezenmiştir.
i
Hatuniye Camii'nin doğusunda yer alan Yalı evleri dizisindeki en güzel
konaktır. 1865 yılında inşaa edilen bu konak Osmanlı döneminin en zarif
sivil mimari örneklerinden birisidir. Konağın eski sahiplerinden alınan
bilgiye göre Ziya Paşa'nın Amasya Mutasarrıflığı zamanında Defterdarlık
görevi ile bulunan Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran
Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Konağın iki ayrı girişi vardır.
Bunlardan birisi sibyan mektebi ile evler arasında arnavut kaldırımlı
dar yolun bulunduğu avlu kapısıdır. Saçak üzerine kiremit örtülü, çift
kanatlı bu kapı bodrum kat ve haremlik bölümü ile irtibatlı ön avluya
açılır.
Her Türk evinde olduğu gibi burada da haremlik girişi önünde bir kuyu
mevcuttur. Avlunun batı köşesinde bina ile bütünleşmiş kazan ocağı
dikkat çekicidir. Bu ocak farklı bir üslupla "Hayat" tabir edilen
girişlerde değil avluda gerçekleştirilmiştir.
Diğer bir giriş Hatuniye Camii avlusu ile irtibatlıdır. Çift kanatlı
selamlık kapısından alçak tavanlı bir mekana girilir.Konağın planında
simetrik bir görünüm hakimdir. Dört köşede birer oda ve odaların
arasında orta sofanın uzantıları eyvanlar yer alır. Batı eyvanlarını
giriş kata bağlayan sade korkuluklu ahşap merdivenler işgal eder.
Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn
ve selamlık odaları ile wc sofa etrafında yer almaktadır.
i
Amasya otelimizde açık büfe kahvaltı sonrası el yazmalarıyla ünlü
Beylikler döneminin ve Osmanlı döneminin önemli Kenti Tokat’a hareket.
Tokat Gök Medrese-Müze, Ali Paşa Hamam Sokağındaki Madımaklar Evi,
Latifoğlu Konağı, Vakıf Ev Hatuniye Külliyesi, Ebu Kasım Türbesi,
Taşhan, Saat Kulesi, Taşhan-Kervansaray Tokat’da göreceğimiz kültürel
zenginliklerimiz arasında. BALLICA MAĞARASI Pazar İlçesine 8 km, astıma
da iyi felen Ballıca Mağarası bir doğa harikası; o yörenin tereyağlı,
çökelekli gözlemeleri serbest öğle yemeğinde tadılabilir. Ballıca
Mağarası gezisi 2 saat kadar sürüyor, spor ayakkabıları gerekli.
Tokat'a 24 km uzaklıkta bulunan Ballıca Mağarası, muhteşem bir doğa
oluşumudur. Yan kolları ile birlikte 680 m uzunluğa sahip olan mağaranın
en yüksek ve en alçak bölümü arasındaki yükseklik 94 m'yi bulmaktadır.
İçine girildiğinde değişik bölmeleri değişik yapıları çağrıştırmaktadır.
Halk arasında yapılan yakıştırmalar da baz alındığında, mağaranın
değişik bölümlerinin aldığı isimler, yapılan gözlemleri haklı çıkarır
niteliktedir. Havuzlu Salon, sütün ve sarkıtların oluşturduğu dar bir
geçitten sonra büyük bir ormana açılır. Sarkıt dikit ve sütunların dev
boyutlara ulaştığı bu Damlataş Ormanı'nda kırmızı ve siyahın her
tonundan süt beyaza kadar varan renk cümbüşü insanı büyülemektedir.
Büyük Damla taşlar Salonu'nunda demirin başka bir türü olan limonit,
kayalara sarı rengi verirken, yeşil ve mavi renklerin nedeni bakırın
türevleri olan azurit ve malakit maddeleridir. Büyük Salon'dan
çıkıldıktan sonra kuzey galeri ve salonlarına ulaşılır. Fosil Salon 18
m'lik bir inişle kuzeydeki son galeriye bağlanır. İçindeki yarasalardan
dolayı Yarasalı Salon ismini de alan bu salonun uzunluğu 25-35m,
genişliği 8-20 m arasındadır. Büyük blok ve kayaların bulunduğu Çöküntü
Salonu, kuzey-güney yönünde gelişmiş büyük bir galeriye bağlanır. Dev
sütunlarla çok sayıda salon ve odaya ayrılan ve Muhteşem Galeri olarak
adlandırılan bu bölümde damla taşlar, soğana benzeyen (Soğan Salon)
sarkıtlar yer almaktadır. Muhteşem Galeri büyük sütunlar tarafından üç
belirgin salona ayrılmaktadır. Mantarlı Salon' da iri soğan sarkıtlar
ile mantar şeklinde gelişmiş dikitler çok belirgindir.Sütunlar Salonu
(Dondurma Salon) tavanı 15 m yükseklikte muhteşem bir görünümdedir. Genç
Salon mağaranın en yeni ve en son oluşmuş bölümüdür.
Mağaraların süzülmüş, polen ve tozlardan arınmış bol oksijenli havası
astımlı hastalara iyi gelmekte, daha kolay nefes almalarını
sağlamaktadır.Mağara çevresindeki tesislerde yöresel el sanatları
sergilenmektedir (İlginç El Baskısı ya da Serigrafi Yazmalar, ve Örtüler).
Yöre kadınların pişirdiği Çökelekli gözlemeler ve Tokat Kebabı'nın
lezzeti, mağaranın muhteşemliğini perçinlemektedir. Ballıca gezimizin
sonunda gece 22:00 gibi Ankara’ya dönmüş oluyoruz.
i
•
Fiyatlar (transanatolie.com) i
• Özel
konforlu tur otobüsü ile yolculuk ( Mercedes Sprinter, WW.Volt, 403
Mercedes- Intro 2000-
•
Yolculuk sırasında ikramlar.
• Otelde
yarım pansiyon konaklama. (oda, kahvaltı, akşam yemeği)
•
Yöresel mutfakların ön planda tutulduğu öğle yemekleri.
• Kültür
ve Turizm Bakanlığı kokartlı Profesyonel Rehberlik ve Transanatolie
hizmetleri.
• TÜRSAB
seyahat sigortası ve paketi.
i
•
Otellerdeki, Restoranlardaki içecekler.
• Müze
girişleri
• KDV
i
TransAnatolie Tour: Bir Baştan Bir Başa
Anadolu Kültür İnanç ve Sağlık Gezileri Sağlayıcısı ve Operatorü:
info@transanatolie.com
i
TransAnatolie, kültür programları
ve turları ile ülkemiz Türkiye’yi size ve Dünya'ya farkli
pencerelerden değişik açılarda sunuyor.
TransAantolie ile Çatalhöyüklü ilk Ana Tanrıça'nın kültürü ile
tanışıyorsunuz, Hititler'in ilk başkentleri Aksaray’ın Acemhöyük’ü,
Çorum’un Hattuşaş’ı sizi Hitit türküleri ile karşılıyor.
Truva’da Paris’in sevgilisi Güzel Helena'nın öyküsünü dinliyor, at
kişnemeleri arasında Melih Cevdet Anday’ın “Truva Önünde Atlar”
şiiri, size hem Homeros’un İlyada ve Odisesin'deki Hektor, Aşil ve
Agamemnon’u, hem de “Gelibolu'da, İnönü'de vatanın kötü talihini
yenen” Mehmetcikleri düşündürüyor.
Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale’de kalmış askerlerin annelerini
engin insan sevgisi ile “Ey çocuklarını bu ülke topraklarında
bırakan anneler, onlar için üzülmeyiniz, onlar bu topraklar için
çarpışırken bu toprağın çocukları oldular, şimdi, Türk kardeşleriyle
birlikte yan yana uyuyorlar” diyerek kıtalararası yakınlaşmayı
sağlıyor, Anzaklar’a Çanakkale'yi kendi ülkelerinden daha çok
sevdiriyor.
TransAnatolie Avrupa’nın kultur mirascisi olmakla övündüğü eski
Yunan uygarlığının en önemli kentlerini, Anadolu’nun bir parçası
olarak; demokrasi perisi Aspasia’yı, Milet’li Thales’i, Efes’li
Heraklit’i, Piriene’li Hipodamüs’ü de Anadolu'nun çocukları olarak
size tanıtıyor.
Doğulular, batılılar, kuzeyliler, güneyliler, kimsesizler,
ayricaliklilar Mevlana’nın, Hacı Bektaş Veliler’in, Pir Sultan
Abdalllar’ın, Yunus Emreler’in, Aşık Veyseller’in hoş görüsünü
soluyor; dinler, kültürler, Hiristiyanlık, Yahudilik köklerini
Anadolu'da Türkiye’de buluyor, Müslümanlık Anadolu’da kök salıyor.
TransAnatolie bu izleri sürüyor. Süleymaniye Mimar Sinan'la
yükseliyor; İbn-i Sina Tıp'da, İbn-i Batuta Astronomi'de, Ahmed Arif
Arf, Ratip Berker, Matematik'de, Erdal İnönü Fizik'de yeni buluşlar
getiriyor. Bizim Kanuni Fransızlar'ın Muhteşem Süleyman’ı oluyor,
İspanya Yahudileri mutluluğu Fatih’in İstanbulun'da buluyor. Bu
izleri süren TransAnatolie Tour ile Tahsin Özgüç’ün, Ekrem
Akurgal’ın kültür dünyasını keşfediyor, Mahmut Makal’ın "Bizim
Köy'unü" okuyor, Bülent Ecevit'in “Pülümür'lü Kadının Gizini"
hissediyorsunuz.
Mazlum ulusların umut kaynağı olan Mustafa Kemal Atatürk,
hurafelerden arınmış açtığı bilimsel aydınlanma yolunda, çağdaş
uygarlığın ölçütleri ile doğu gizemini de kapsayan Türkiye’yi,
Acemhöyük’lü yorgunluk tanımaz Memedler'in omuzunda Dünya Kültür
Merkezliğine yükseltiyor.
TransAnatolie Tour ile seyahat Marco Polo’nun, Evliya Çelebi’nin
İpek Yolu Kervansaraylarındaki tılsımlı, doyumlu yolculuklarını
yaşatıyor. Timur’un fillerini, Cengiz Han’ın yüksek yaylalarını
düşlüyorsunuz. Orient Express size batıdan doğuya Bizans’ı yaşatıyor.
TransAnatolie Tour ile doğayı tanıyor, onu dinliyor, Acemhöyük’de
ata biniyor, Kapadokya’yı balonla keşfediyor, Kalecik’de üzüm
topluyor, Tekir ve Kangal’ı seviyor, Angora’dan Taşpınar halılarını
dokuyor, termal sağlık turizm merkezlerinde dinleniyor, Ağrı
Dağı’nın zirvesine çıkıyorsunuz.
i
i
- TransAnatolie Tour
- Kültür Tur
Sağlayıcısı ve Operatorü-Kültür ve Turizm Bakanlığı 4938 No'lu Grup A Lisans
|