10 Kasım ve Mustafa Kemal Atatürk
Sevgili Atatürk
Bugün gazetelerimiz yine "Atam
izindeyiz", "Seni özlüyoruz", "Unutmadık" gibi başlıklarla çıkacak..
Senede bir gün seni hâlâ hatırlıyoruz Ata'm... Buna da şükür...
Geri kalan zamanda ise sen ne demişsen tersini yapmakla meşgulüz...
Türk milleti zekidir, demişsin...
Yaptığımız siyasi tercihlerde pek zekâ pırıltısı görünmüyor Ata'm...
Eğer doğru tercihler yapsak bugün Avrupa'nın en fakir ülkelerinden
biri olur muyduk...
Türk milleti çalışkandır, demişsin...
Öyle olsa yan gelip yatmak ve başkalarının sırtından para kazanmak
toplum kuralı haline gelir miydi?
Bağımsızlık karakterimdir, dersin...
Bunu milletçe idrak etmiş olaydık, ülkenin yönetimini AB'ye, ABD'ye,
IMF'ye bırakır mıydık?
Kendimizi korumak için bile Amerikalı conilerden izin almaya çalışır
mıydık?
Türkiye şeyhler dervişler, meczuplar, müritler ülkesi olamaz,
demiştin...
Şimdi gelip de şöyle bir görsen
manzarayı...
Ne mutlu Türküm diyene, derdin...
Artık onu söyleyene "ırkçı" diye bakılıyor.
"Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir", sözün Meclis duvarında
hâlâ asılı...
Ne var ki, egemenlik çoktandır siyasi liderin iki dudağı arasında...
Medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir,
fendir, dersin...
Bilim ve fen yolunda yürümek yerine el avuç açmak kolayımıza gelir
artık Gazi Paşam...
Türkiye bugün tekrar 1919 şartlarını yaşıyor. Ne var ki, sen yoksun
artık...
Sana inanan ve seni özleyenler de azınlıktadır kaldı...
O yüzden dökülüyoruz dünya uluslar
camiası içinde...
Ata
milliyetçiliği
Ülkemizde demokrat ve yurtsever milliyetçiliği öldürmek isteyenler
bunu kasten faşist milliyetçilik ile karıştırır... Milliyetçiliğin
her türlüsü aynı kaba konur, çamurlanır. Bu komplodan Atatürk
milliyetçiliği de nasibini alır. Malumunuz, Atatürk milliyetçiliğini
Anayasa'dan çıkarmak için AKP kaynaklı bir kampanya da açılmıştır.
Atatürk milliyetçiliği kötü bir şey midir? Nedir? Bu sorunun
yanıtını isterseniz ilginç bir kaynaktan... Baskın Oran'ın son
baskısı 1997'de yapılmış "Atatürk Milliyetçiliği" adlı kitabından
aktaralım...
Bakın ne diyor Baskın:
"Avrupa'nın ırkçı rejimlerden çok etkilendiği bir dönemde Atatürk
milliyetçiliği kesinlikle ırkçı olmamıştır. Dönemin en sivri yasası
olan 1934 İskân Kanunu bile "Türk kültürüne bağlılık" teriminde
odaklaşmaktadır.
İkincisi, Atatürk'ün milliyetçiliği yayılmacı bir milliyetçilik
değildir. Kurtuluş Savaşı içinde amaçladığı sınırların ötesinde bir
toprak istemi olmamıştır. Hatay teknik açıdan bir irredantizm (kurtarımcılık)
örneği sayılabilir ama, yayılmacılık örneği asla sayılmaz... Atatürk
milliyetçiliğinin barışçı politikasının bir uygulaması olan İkinci
Dünya Savaşı dışında kalış, kim bilir kaç kuşak Türk genci için paha
biçilmeyecek bir nimet olmuştur.
... Atatürk milliyetçiliği, Türk insanının yüzyıllardır kırılmış
olan gururunu, yerine yepyeni bir ulusal kimlik koyarak onarmaya
büyük bir önem vermiş, ülkede gerçekten bambaşka bir devrim heyecanı
yaratılmıştır.
Görmek
ABD Baylor Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. George Gawrych,
Türkiye İşveren Sendikaları Konferedasyonu'nun davetlisi olarak
geldiği Ankara'da dün "Siyasi ve Askeri Deha Olarak Atatürk" konulu
bir konferans verdi. Prof. Gawrych, konuşmasının sonunda bir
izleyicinin, "Avrupa Birliği'nin bizden Kemalizmi terk etmemizi...
Resmi binalardan Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarını
kaldırmamızı istemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu
yanıtı verdi:
"Avrupalılar bir şeyi yapmak istemediklerinde size onu açıkça
söylemezler, birtakım bahaneler uydururlar. Siz onların Atatürk'le
ilgili isteklerini yerine getirseniz de eminim ki sonuç değişmeyecek,
bu kez karşınıza başka bahanelerle çıkacaklardır."
Elin Amerikalısının gördüğü gerçeği bakalım biz ne zaman göreceğiz?
Ya da görecek miyiz?
Egemen
Atatürk'e yöneltilen eleştirilerden biri de demokrat olmadığıdır.
Oysa Atatürk o dönemde ne kadar demokrat olunabiliyorsa, ülkenin
kültürü buna ne kadar uygunsa o kadar hatta daha fazla demokrattır.
Kendi yazdığı "Medeni Bilgiler" kitabında şöyle der:
"Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve en akılcı uygulamasını sağlayan
hükümet biçimi cumhuriyettir..."
O, cumhuriyeti demokrasinin temeli sayar...
Aynı kitaptan başka sözünü aktaralım:
"Bilinmektedir ki, Türkiye Cumhuriyeti, demokrasi temeline dayanan
bir devlettir. Demokrasi ise temel olarak siyasal niteliktedir,
düşünseldir, bireycidir, eşitlikçidir..."
Atatürk'ün bildiği ama bugünkülerin bilmezden geldiği nokta şudur...
Bağımsızlık olmadan demokrasi olmaz...
Türkiye'de bugün bu yüzden demokrasi yoktur.
Hiçbir parti IMF programı dışında program çizemiyor, ABD istemezse
iktidara gelemiyor.
Egemenlik milletin değil, IMF ve ABD'nindir...
Atatürk işte bunu biliyordu... Bağımsızlığı ve halk egemenliğini o
yüzden her şeyin önüne koymuştu...
Melih Aşık
|