İktidarın terörle
mücadele stratejisi neden yok?
Hedef ülkeyi çaresizmiş gibi göstererek, terörün
şartlarını kabule zorlamaktır. Mücadeleyi "sivil" ve "askeri" diye ikiye
ayırarak diyorlar ki; "Askeri çözüm netice vermedi. Sivil çözüme geçilmeli.
Radikal adımlar atılmalı. Siyasi çözüm şart oldu."
Sömürgeci uşağı bölücü teröristler,
Şemdinli Aktütün Karakolu'na yine ağır silahlarla saldırdı. Kahraman
Mehmetçik hain saldırıyı yine püskürttü, ağır zayiat veren
teröristler kurtuluşu kaçmakta buldu. Olayda 17 şehidimiz, 20
yaralımız var. İlk bilgilere göre ele geçen ölü terörist sayısı 23.
Uçaklarımız kaçan hainleri, maalesef havadan bombalıyor.
Aktütün'ün özeti böyle. Ama bir de bölücü terörün iç cephe harekâtı
var. Bu daha da önemli. Aktütün saldırısının ardından sömürgecilerin
psikolojik harekât timi hemen devreye girdi. Bunlar kahramanca
dövüşen askerlerimiz üzerinde şüphe yaratacak sorularla işe
başladılar. PKK'nın hedefine ulaşıp ulaşmadığı, olayın cereyan şekli,
bölgenin şartları ve ortaya çıkan sonuçlar hakkında yeterli bilgiye
ihtiyaç duymadan, sureta devletimizi koruyormuş gibi görünerek, "Acaba
bir zafiyet mi var? Niçin önceden haber alınmadı? Hatalı olanlar
cezalandırılacak mı?" cinsinden sorularla askerimizi tartışmaya
açtılar. Böylece, hem kanlı terör tartışılamaz, hem de ülkeyi
yöneten hükümet nerede? Hâlâ, bölücü terörle topyekün mücadele için
neden bir stratejisi yok gibi sorular sorulamaz hale getirildi.
Terörle mücadele zordur, sıfır hatayla yapılamaz. Bunun için
noksanlar, yanlışlar olacaktır. Bunlar iyi niyetle konuşulmalıdır.
Ama karşımızda zihin karıştıran tam bir psikolojik saldırı var.
Bu psikolojik harekâtın hedefi, ülkeyi çaresizmiş gibi göstererek,
bölücü terörün şartlarını kabule zorlamaktır. Bu maksatla mücadeleyi
"sivil" ve "askeri" diye ikiye ayırarak diyorlar ki; "Artık yeter.
Askeri çözüm netice vermedi. Sivil çözüme geçilmeli. Radikal adımlar
atılmalı. Siyasi çözüm şart oldu."
"Radikal" veya "siyasi" çözümün ne olduğunu söylemiyorlar. Ama Türk
kamuoyu biliyor. Bunu yıllardır; PKK, DTP, Barzani, ABD, AB resmen
ifade ediyor. Yani, bebek katili dahil teröristlere af çıkarın. Ayrı
bir kimlikle TBMM'de siyaset yapmalarını sağlayın. İki ortaklı, iki
başlı rejim isteniyor.
Malum, terör bölücülüğün aracıdır. Bölücülük ise, Türk milletine
mensubiyete itirazdan, etnik topluluğu millet zannetmekten
kaynaklanıyor. Bu, zihinlere Haçlıların yüz yıllık sinsi
çalışmasıyla sokulmuş zehirli bir virüstür. İlme, dine ve dünya
uygulamasına aykırıdır. Zihinlerden kovulmadan, terör yok olmaz. Bu
dönemde terörün zirve yapması ise, Erdoğan'ın hepimizi bir milletin
mensubu saymayan, Türk milletini de, 36 etnik gruptan biri olarak
niteleyen ısrarlı tutumundan kaynaklanıyor. Gariptir, bebek katili
bile, Türk ve Kürt milleti derken, Başbakan Erdoğan'ın Türk
milletini inkâr edip, tarihin bu en eski milletini etnik bir
topluluk sayması, bölücülerin tezlerini çok güçlendiriyor.
Başbakan Erdoğan 24 Eylül'de Harran Üniversitesi'nin açılışında
diyor ki; "Bizim ülkemizde Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle,
Gürcüsüyle, Abhazasıyla aklınıza ne gelirse. Bunların hepsi bizim
için birer alt kimliktir. Anayasal kimliğimiz ise Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olmak. Türkiyelilik bilincini yakalamalıyız."
Başka bir konuşmasında da; "Resmi ideoloji ırkçı bir kişilik taşıyor.
(Halbuki, 1924 ve 1982 Anayasası din ve ırk farkı gözetmeksizin
vatandaş olan herkesi Türk sayıyor. S.S.) Türkiye Türklerindir gibi
tezler yanlıştır" diyor.
Bebek katiliyse;
"Başbakan'ın kullandığı kavramlar bana aittir. T.C. vatandaşlığını
anayasal üst kimlik olarak kabul ediyoruz. Alt kültürlere engeller
kaldırılmalı"
diyerek mutabakatını bildiriyor. Hasan Celal Güzel ne güzel yazmış.
"İnsanımızın "kimlik sorunu" yoktur. Kimlik sorunu, jakoben
dayatmaların baskılarıyla bölücülerin karşılıklı çatışmasından cahil
aydınlarımıza ve tecrübesiz politikacılarımıza intikal eden ve dış
tesirlerle filizlenen sunî bir sorundur. "Türkiyelilik bilinci'değil,
Türklük şuuru lazım. Çok kültürlü toplum modeli kulağa hoş gelse de,
böyle bir devlet modeli düşünülemez. Bunu inşa etmeye çalışanlar,
sonunda o devletin parçalanmasına sebep olurlar."
"Türklüğün" yerine "Türkiyeliliği" geçirirseniz, içi boşaltılmış
kuru bir pasaport ve ırkçılık peşindeki milyonlarla karşı karşıya
kalırsınız. "Ortak coğrafya" kimliğin sadece bir parçasıdır. Kimliği
meydana getiren asıl harç; din, dil, kültür, tarih, tasa ve kıvanç
birliğidir."
İktidarın terörle mücadele stratejisi neden yok, anlatabildik mi?
SS
|