27 Mayıs ve
Demokrasi...
Gerçek demokrasinin temel
koşullarını, vazgeçilmez kurumlarını ülkemize kazandıran 27 Mayıs
1960 devriminden bu yana tam 48 yıl geçti...
Kimileri şaşacak; 27 Mayıs bir asker darbesi değil miydi, üç genel
seçim kazanmış koskoca bir iktidarı deviren; cumhurbaşkanından,
başbakanından, yüzlerce milletvekiline kadar bir siyasetçi kadroyu
idamlara, hapisliklere mahkûm eden, politika dışına iten bir olay,
nasıl olur da gerçek demokrasinin öncülüğünü yapmış sayılır,
diyecekler çoktur!
Elli yıl önceyi yaşayanlar, o günleri sağlam kaynaklardan öğrenenler,
DP iktidarının ülkeyi nasıl bir çıkmaza getirdiğini, muhalefeti,
basını, üniversiteleri Atatürk devrimine inananlara yapılan
baskıları bilirler.
27 Mayıs, yalnız askerlerin eylemi değildi. Bir çeşit halk
kalkışmasıydı, gençliğiyle, aydınlarıyla!. . "Sizi ben bile
kutaramam!" demişti o günlerin muhalefet lideri İnönü... Gerçekten
de kurtaramadı, olanlar oldu!
Ne büyük bir benzerlik!.. DP'nin "Ben milli iradeyim" diye her şeyi
göze alıp, kendine korkunç güvenmesi ile günümüz AKP'sinin sözlü
eylemli davranışları ne kadar da birbirine benziyor...
27 Mayıs'ın dikta yönetimlerinin, iktidar kabadayılıkları nın sona
ermesi, halka uygarlık kapılarının açılması için kazandırdığı
hakları bir bir saymak gerekiyor. Seçim Yasası, ikinci Meclis,
sendikal haklar, hukuk düzeninin sağlam temellere oturtulması,
Anayasa Mahkemesi'nin kurulması, dış politikada "tam bağımsızlık"
ilkesinin canlandırılması , toplusözleşme düzeninin kurulması, birey
özgürlüğünü sağlayan yasaların çıkartılması vb...
Bizler, o günlerin gazetecileri, yazarları, 27 Mayıs'ı içtenlikle
alkışlamışsak, desteklemişsek, toplumumuzun bundan sonra gerçek bir
demokrasi ile yönetileceğine, gelecek iktidarların bir kez daha
demokrasi ilkelerinden vazgeçemeyeceğ ine inandığımızdandı.
Yarım yüzyıl sonra şu geldiğimiz yere bir bakın!.. Hukukla savaşan,
üniversitelerle uğraşan, özgürlükler için sesini yükselten emekçiyi,
gençliği, aydını, sendikaları, dernekleri en ağır silahlarla
sindirmeye kalkan, anayasayı, Cumhuriyetin temel kuruluşlarını bir
bir ele geçirmek isteyen, iki seçim kazanmakla ulusal iradeyi ele
geçirdiğini sanan bir ters anlayışla karşı karşıyayız. 27 Mayıs
devrimiyle kazandıklarımız elden gitmiş, gitmekte...
***
Bugün 27 Mayıs 1960 Devrimi'nin gerçekleştirildiğ i gün... Yeni bir
27 Mayıs daha mı? Gerçek demokrasiyi bütün sağlam temelleriyle
yeniden kuracak, çağdaş uygarlığın verilerine yakışacak, yeni bir 27
Mayıs... Askeriyle, siviliyle, genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla,
erkeğiyle, o 27 Mayıs 1960 sonrasında yaşanan ve ulusça birliği,
kardeşliği kuracak yeni bir 27 Mayıs!..
Gerçek bir bayramdı 27 Mayıs... Geçmişte kalan bir masaldı, demeyin...
27 Mayıs, tarihte eski bir hikâye değil, yeni atılımlara, yeni
sevinçlere, mutluluklara, sahici demokrasiye özlem çeken, tüm
bilinçli yurttaşların bayramı!..
Oktay Akbal
|