Davos?

Bir Baştan Bir Başa Anadolu

Home ] Çamkerten ] Bağımsızlık ] Manifesto ] Atatürk ] Resimler ] Başkan ] Aksaray ] İletişim ] İçerik ] Ara ]

 

 

 

 

 

Davos’taki Erdoğan ve Hükümetin ‘İsrail Politikası’
   
   
       
   
   
Davos’ta Erdoğan’ın Peres’e karşı tavrı ile Erdoğan hükümetinin Ortadoğu ve İsrail için 2002’den bugüne kadar uyguladığı politika taban tabana zıttır. Fiilen uygulanan politika esastır. Davos’ta birkaç dakika süren gösteri ise tamamen medyatik ve mart seçimlerine yöneliktir.

Erdoğan’ın içinden Peres’e teşekkür ettiğine inanıyorum, bir can simidi gibi AKP iktidarının imdadına yetişti.

Erdoğan’ın (ve Gül’ün) başbakanlığında AKP iktidarı, ABD-İngiltere-İsrail üçlüsü ile bir stratejik ortak gibi çalıştı.

van minüt


geldim para mı verdiniz
bir de beni gerdiniz
nedir sizin derdiniz
daha gelmem davosa

moderator akıllı ol
bana yapma el ve kol
sağ gösterdim vurdum sol
daha gelmem davosa

hava zaten soğuktu
salon tümden boğuktu
moderatör bozuktu
daha gelmem davosa

zamanımı çaldılar
beni benden aldılar
hıyar gibi kaldılar
daha gelmem davosa

ismi şimon perezmiş
sanki bana çerezmiş
az biraz da teresmiş
daha gelmem davosa

perez bana bağırdı
cinlerimi çağırdı
sözlerim çok ağırdı
daha gelmem davosa

kaşındılar kaşıdım
perez değil yaşıdım
nerde hava taşıdım
daha gelmem davosa

adamı böyle yaparım
çenenizi kaparım
gece rahat yatarım
daha gelmem davosa

gelip de ne yapacam
bakteri mi kapacam
öpsün perezi amcam
daha gelmem davosa

van minütü anlamaz
hepisi de beynamaz
bunlar beni bağlamaz
daha gelmem davosa

dünya pereze kalmaz
akıllı olsun az biraz
öper onu bülent korkmaz
daha gelmem davosa

kahraman'ım çok mutlu
gelecekten umutlu
hava bugün bulutlu
ben de gitmem davosa
 
 

Birkaç örnek verelim:

- Bu üçlü ile beraber 1 Mart 2003 tezkeresini Meclis’ten geçirebilmek için Erdoğan her şeyi yaptı. Eğer geçseydi, AKP hükümeti, bu üçlü ile birlikte 1.6 milyon Iraklının öldürülmesinde, suç ortağı durumuna düşecekti. Hükümeti Meclis kurtardı.

Irak’taki dev katliamı sessizce seyreden ve silahların Türkiye üzerinden gitmesine yardım eden AKP’nin (ve Erdoğan’ın), iş gösteriye gelince kamuoyunda farklı bir resim verdiğini gördük.

- Erdoğan hükümeti, “İsrail’i bir stratejik ortak gibi” kabul ederek onu iktisadi, siyasi ve askeri alanlarda destekledi. İsrail’in arazi alımları, Türkiye piyasasına girişleri, KKTC’deki “yerleşme faaliyetleri” desteklendi. Askeri alanda uçaklarına olanak sağlandı.

- Erdoğan hükümeti “ABD’ye olan bağımlılığı doğrultusunda”, onun bölgedeki uzantısı konumundaki İsrail’e her türlü desteği sağladı. ABD-İngiltere-İsrail üçlüsünün hazırladığı Büyük Ortadoğu Projesi’nin stratejik ortağı olduğunu ilan etti. 2002’den beri yürüttüğü “İsrail’e destek politikası” Davos gösterisi ile, birkaç dakikada silinebilir mi?


Davos’taki Yahudi desteği

Türkiye’de kamuoyu ve AKP’nin tabanı, Erdoğan hükümetinin, yıllardır izlediği ABD ve İsrail yanlısı uygulama ve politikalara karşı büyük tepki göstermeye başladı.

- Türkiye’de kamuoyunun yüzde 90’ı, ABD’nin bölgedeki politikalarına karşı duruma geldi. Hükümetin “İsrail ile olan özel yakınlığı ve ilişkileri” AKP tabanında büyük tepkilere yol açtı.

- AKP hükümeti (ve Erdoğan) Amerikan-İsrail politikaları ile tabanı arasında sıkışıp kaldı. İsrail’in ABD desteği ile Gazze’ye saldırması karşısında Türkiye’deki kamuoyunun ve AKP tabanının gösterilerde, “Kahrolsun İsrail, kahrolsun Amerika” sloganları ile meydanları doldurmaya başlaması hükümeti köşeye sıkıştırdı, artık bir şeyler yapmak gerekiyordu.

Üstelik Mart 2009’da AKP için kader seçimi kapıdaydı. Ekonomik sorunlarda devlet parasıyla kömür dağıtmaktan öteye gidemeyen; köylü, işçi, memur ve esnafa bir şey veremeyen Erdoğan hükümetinin imdadına yine bir Yahudi, Peres yetişti.

Erdoğan, Hilmi Özkök ile görüşmek için de başka bir Amerikan Yahudisi, Paul Wolfowitz’e 3 Kasım 2002’de mektup yazmamış mıydı?

2002’den beri İsrailliler ile yediği içtiği ayrı gitmeyen hükümet, Erdoğan’ın üç beş cümlesi ve “one minute” itirazları ile bütün bunları unutturabilecek mi? Halk bu kadar kör mü?


Erdoğan’ın diğer kazancı!

Erdoğan öte yandan Hamasçı (ve Arapçı) duruşu ile İslamcı yeniden yapılanmada öne çıkmış oldu.

- İsrail’e, sözde de olsa, karşı çıkan bir resim vermedi yalnızca;

- Aynı zamanda, “Ilımlı İslam devletinin başbakanı nasıl hareket eder” havasını da estirdi, İslam dünyasında prestij sağladı.

Peres ile oturup planını en baştan yapsalar bundan iyisini beceremezlerdi.

Aslında İsrail Erdoğan’a en büyük Yahudi nişanını, Davos’ta Peres’in eliyle, pardon diliyle vermiş oldu…

Bu arada ABD ve İsrail’in kazancını da unutmayalım; ABD ve İsrail karşıtı İran’ın yerine, kendi kontrollerindeki Türkiye’nin yavaş yavaş Ortadoğu ve İslam dünyasında öne çıkarılması, bulunmaz bir fırsat değil mi?


Prof. E. Manisalı
 
 

   
   
             

 

 

Türkiye, Türkiye Gerçekleri, Avrupa Gerçekleri, ABD Gerçekleri, Kafkasya Gerçekleri, Ortadoğu Gerçekleri

 

 

Home ] Çamkerten ] Bağımsızlık ] Manifesto ] Atatürk ] Resimler ] Başkan ] Aksaray ] İletişim ] İçerik ] Ara ]

 

İbrahim Çamkerten: Aksaray Belediye Başkan Adayı, CHP, Cumhuriyet Halk Partisi; Camkerten Anadolu'nun Kalbi Aksaray'ın Belediye Başkan Adayı;2009’da Yönetimi, Ekonomiyi, Siyaseti, Turizmi, Kültürü, Dış İlişkileri, Diplomasiyi, Bilimi, Teknolojiyi, Türkiye'yi, Dünya'yı, Yabancı Dilleri Bilen; Basiretli, Şehircilik Uzmanı, Yurtsever ve Toplumcu Bir Belediye Başkanınız Olacak!