| |
Bu Kanalizasyon Suyunu Halka
İçirmeyeceğim!!
AKP Aksaray Belediye Başkan Aday Adayı Ahmet Yaşar Halkın
Karşısında Lıkır Lıkır Su İçen Belediye Başkan Yardımcısını Görevden
Alırdım dedi.
Halkın Karşısında lıkır lıkır su içen Belediye Başkan Yardımcısını
görevden alırdım diyen AKP Aksaray Belediye Başkan Aday Adayı Ahmet
Yaşar, Mamasın Barajındaki suyun dibinde tortulanmış lağım
atıkları olduğunu söyleyerek, bu suyu halka içirmeyeceğini söyledi.
Çok konuşulacak açıklamalarda, Aksaray Halkının lağım suyu içtiğini
söyleyen Yaşar suyun arıtılarak bile sağlıklı su yapılamayacağını
söyledi.
Eğer toplumda böyle bir ihtiyaç olmasaydı,
Genel Merkezimiz buradaki arkadaşımızı vizyoner bir Belediye Başkanı
görseydi, Çalışmalarını yeterli bulsaydı.
Ürettiği Projeleri yeterli bulsaydı
benim böyle bir makama, böyle bir göreve talip olmama gerek kalmazdı
ki
diyerek bir anda dikkatleri üzerine çeken AKP Aksaray Belediye
Başkan Adayı Ahmet Yaşar açıklamalarında Aksarayın Mamasın
barajındaki tortulanmış lağım suyunu içtiğini iddia ederek su
meselesine yeni bir boyut kazandırdı.
AKP Aksaray Belediye Başkan Adayı Ahmet Yaşar Geçtiğimiz aylarda
yaşanan arsenikli su vakasında, kameraların önünde su içerek poz
veren Belediye Başkan Yardımcısı Sadi Özdili korumak adına Sağlık
bakanlığı ile ters düşen Aksaray Belediye Başkanı Nevzat Paltayı
eleştirerek
Ben olsaydım kameraların önünde lıkır lıkır su içerek Poz veren,
Belediyeyi zor duruma düşüren Belediye Başkan Yardımcısı Sadi
Özdili görevden alırdım dedi.
AKP Belediye Başkan Adayı Ahmet Yaşar, yaptığı basın toplantısında,
su meselesi konusunda önemli açıklamalar yaparak, kendisinin
Belediye Başkanı olması halinde Mamasın Barajındaki suyu
almayacağını şehir şebekesinden evlere veremeyeceğini, halkın sağlıgi
ile oynamayacağını belirterek Aksaray suyunda arsenik miktarının
yüksek olduğunu bunu da Sağlık Bakanlığının onayladığını söyledi.
Yaşar konuyla ilgili açıklamalarında
Aksarayın suyunda problem var. Herkesin bildiği gibi, hem
arsenik oranı yüksek hem de virüs var. Yazın basit bir virüsten ve
arsenik oranının yüksek olmasından binlerce vatandaşımız hastanelik
oldu. İçme suyunda bunların tedbirlerini almak lazım. Bugün benim
şahsi fikrim inşallah ben göreve geldiğim taktirde göreceksiniz
Mamasın barajındaki suyu almayacağım dedi.
Yaşar Norovirüs ve arsenikli su nedeniyle binlerce vatandaşın
hastanelik olduğunu söylerken, Sağlık Bakanlığını bile Aksaray
suyunda arsenik yoktur, bakanlık yalan söylüyor diyen Aksaray
Belediye Başkanı Nevzat Paltanın açıklamalarını çürüterek, Aksaray
suyundaki arsenik tehlikesine dikkati çekti. Ahmet Yaşar Belediye
Başkanı olursa mamasın barajındaki suyu almayacağını net bir şekilde
ifade ederek
Mamasın barajındaki suyu almam. Cok açıklıkla söylüyorum almam.
Neden, eskiden Mamasın barajı çok yağış aldığı için doluyordu. Hem
tarıma hem de içme suyuna yetiyordu. Zaten bundan dolayı da DSİ izin
verdi. Şu anda orda gerektiği kadar yeterli su birikmiyor. Barajın
da ekonomik ömrünü tamamlamasından dolayı barajın dibinde müthiş bir
kanalizasyon atığı var dedi.
Mamasin Barajinda Kanalizasyon Atiği Var
Çeşmelerden akan sudan gelen lağım kokusunun gerçek nedenini
açıklayan AKP Aksaray Belediye Başkan adayı Ahmet Yaşar, su
konusunda yeni bir tartışma yaratacak önemli bilgiler verirken,
norovirüsün neden meydana geldiğini de söylemiş oldu. Yaşar
Norovirüs salgınıyla birlikte arsenik miktarının yükselmesinin de
gerçek nedenini açıklamış oldu. Yaşar konuşmasına arsenikli su
hakkında verdiği önemli bilgilere şu şekilde devam etti.
Barajın da ekolojik ömrünü tamamlamasından dolayı barajın
dibinde müthiş bir kanalizasyon atığı var. Birikmiş orda tortulaşmış.
Biz barajın dibindeki suyu çekerek vatandaşa veriyoruz. Bir çok
yerde ben suyun koktuğunu gördüm. Su kokuyor. Bu suyu ne kadar
arıtırsanız arıtın sağlıklı bir su olmaz. Aksaray da su mu yok!
dedi.
Aksarayda içme suyu olarak kullanılacak bir sürü kaynak olduğunu,
bir metre derinlikte akan suların temiz ve berrak olduğunu söyleyen
Ahmet Yaşar
Üniversitenin oraya gidin bir metre açın su fışkırıyor. Efendim
tuzlu o su. Tabi tuzlu olacak. Ama daha derinlerde daha berrak daha
temiz su var. Bunu bulup yapmak sizin göreviniz. Belediye imkânları
ile yapmak zor mu? İsteyin bakanlık yapsın. Ama istemeyi
bileceksiniz. Bakın geçenlerde görüştüğüm Tarım Bakanı Veysel Eroğlu
Aksarayda su sorunu var. Belediye Başkanı olduğun gün söz
veriyorum su sorununu çözmek için ilk tesisi ben yapacağım
dedi. Ben başlatacağım hem arıtmasını hem su problemini ben
çözeceğim dedi.
AKP Aksaray Belediye Başkan adayı Ahmet Yaşar, Arsenik tesisinin
yapılması için Bakanlığa bir talep olmadığını, Bakanlığın talebine
de cevap verilmediğini söyleyerek
Ağlamayan çocuğa meme vermezler!
Sen isteyeceksin, alacaksın.
Sen gidip talep ettin mi?
Sen istedin mi?
Benim su sorunum var dedin
mi?
Aksarayın kanalizasyonu arıtılıyor mu şu anda?
O tarihte hem
Aksaray suyunda virüs olmadığı, temiz olduğu açıklandı.
Hem zehirlenmelerin virüsten kaynaklanmadığı söylendi. Hem de arsenik
oranının normal düzeyde olduğu açıklandı.
Ancak, Bakanlığın resmi açıklaması
var:
Arsenik oranının yüksek olduğu, hem de norovirüsün
kanalizasyondan ya da sudan bulaştığı şeklinde resmi açıklaması var.
Bu bilimsel tespittir.
Siz bilimsel tespite rağmen bunu kabul
etmezseniz düzetilmesi için bir eylemde bulunur musunuz? Bir kere
sorun yok deniyor...
Ben o zaman milletvekili değildim. Ama ben
olsaydım o halkın karşısına geçip de lıkır lıkır su içtiği zaman
Belediye Başkan Yardımcısı halkı yanıltmaktan dolayı görevden
alırdım dedi.
Kaynak: Haberci
Aksaray'daki
salgının nedeni su
Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Sağlam, kentteki
toplu ishal, kusma ve karın ağrısı vakalarının ilk çıkış noktasının
su ve kanalizasyon suyu olduğunu, hastalığın virüslerle bulaştığının
görüldüğünü bildirdi.
Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Sağlam, kentteki toplu
ishal, kusma ve karın ağrısı vakalarının ilk çıkış noktasının su ve
kanalizasyon suyu olduğunu, hastalığın virüslerle bulaştığının
görüldüğünü bildirdi.
Prof. Dr. Sağlam, yaptığı yazılı açıklamada, salgının her yıl
dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanı mide gribi adı altında
yatağa düşürdüğünü, hastalıkla başaçıkmak için soğukkanlı olunması
gerektiğini belirtti.
Hastalığın ilk çıkış noktasının tespitindeki sonuçların doğru
olduğunu ifade eden Sağlam, şunları kaydetti:
Ortada bir gerçek var. Bunu kabullenmemiz gerekiyor. Etkili bir
mücadele için kurumlararası çoklu disiplinler marifetiyle çalışmamız
daha doğru olacak. Kurumlararası gerginlik yaratılmadan bu salgının
bir an önce önüne geçilmesi için halkın virüse karşı ciddi anlamda
aydınlatılması gerekiyor. Aksaray'da 13 Mayıs 2008'de karın ağrısı,
mide bulantısı ve ishal gibi rahatsızlıklarla ortaya çıkan
hastalığın önlenmesi ve bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması için
üniversite olarak yapılan analiz ve değerlendirme sonuçlarını
sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bakanlık ve su analizleri yapan ilgili
kuruluşlar söz konusu rahatsızlıkların kaynağının su olduğunu
belirlemişlerdir.
Üniversitenin çevre kirliliği laboratuvarlarında yapılan bazı
analizlerin bu sonuçları doğrular nitelikte olduğunu belirten Sağlam,
şu ifadelere yer verdi:
Hastalığın 13 Mayıs 2008 tarihinde yoğun olarak ortaya çıkması...
Bunun en az birkaç gün evvelinden bulaştığı anlaşılmaktadır. Daha
sonra sağlık ve temizlik kurallarına dikkat etmeme, durumu bilmeme,
gıda maddelerini gerekli şekilde yıkamama, özellikle tuvalet
temizliklerine gereği kadar dikkat edememe ve de sıcakların artması,
bu hastalıkların varlığını ve yayılımını artırmıştır. Hastalık
etkeninin ilk çıkış noktasının su ve kanalizasyon suyu olduğu ve
virüslerle bulaştığı görülmektedir.
Hastaliğin Bulaşma Nedenleri
Hastalığın dışkı ve ağız yoluyla bulaştığını belirten Sağlam,
şunları kaydetti:
Virüsün bulaşıcılığı oldukça yüksektir. Bulaşma doğrudan insandan
insana ve dolaylı olarak da dışkı, su ve besin maddelerinden,
giyeceklerden temas ile olmaktadır. Bulaşan yerlerden ve yüzeylerden
de yayılabilmektedir. Hasta bireylerin dışkı ve kusmuklarındaki
virüsler sağlıklı insanlara temizlik kurallarına uyulmazsa
kolaylıkla bulaşır. Virüs, soğuğa ve dondurulmaya karşı oldukça
dayanıklıdır. En az 70 derece ve üzeri sıcaklıklarda 20 dakika ve
üzeri sürelerde etkinliğini yitirebilir. Bu virüsler herkese
bulaşabilir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki hastalıklarda
erken çocukluk çağı sırasında görülmeye başlar ve virüse karşı
savunma mekanizması erişkin duruma gelinceye kadar devam eder.
Hastalık görüldükten sonra mümkün olduğu kadar sık aralıklarla
ellerin yıkanması gerektiğini bildiren Sağlam, şu önerilerde bulundu:
Tuvaletlerdeki kusmuk ve gaitalar su ile temizlenip
uzaklaştırılmalı ve dezenfektanlarla müdahale edilmelidir. Norovirüs,
çok bulaşıcı, küçük miktarlarda bile hemen hastalık yapan bir
virüstür. Sık sık aynı içerik ve markada kullanılan dezenfektanlara
karşı dayanıklı olabilir. Hastalık etkeni olabilecek yatak örtüleri
en az 70 derecede, gerekli hallerde çamaşır suyu ve deterjanlarla
yıkanmalıdır. Tuvalette kişisel temizlik için mutlaka tuvalet kağıdı
kullanılmalıdır. Tuvaletler haftada en az iki kez çamaşır suyuyla
temizlenmelidir. Her aile bireyi için ayrı havlu kullanılmalı ve bu
eşyalar sık sık yıkanmalıdır. İçme suları kullanılmadan önce 15-20
dakika kaynatılmalıdır. El ve ayak tırnakları haftada en az bir kez
kesilmelidir.
Prof. Dr. Necdet Sağlam, Aksaray
Üniversitesi Rektörü
Biraz önce sağlık bakanlığı basın açıklaması yaparak problemin
kaynağının su olduğunu resmi bir ağızla açıkladı... Acaba
birileri utanıp da istifa etmeyi düşünüyor mu? Suda birşey yok
deyip basının önünde su içenlerin yüzü kızaracak mı acaba? Bu
olayla birlikte akpnin oy oranının özellikle Aksaray'da yüzde
87-90 civarına geleceğini tahmin ediyorum!!! Çünkü malesef
insanımız kendisine hakaret edene oy vererek teşekkür ediyor...Bu
millet bunlara layık değildi ama elden ne gelir kendi düşen
ağlamazmış... Durmak yok
Su İçmeye Devam Sadi Bey :)
Belediye ihmali yüzünden 8 bini aşkın insan zehirleniyor, sağlık
bakanlığı yetkilileri problemin kaynağının su olduğunu
açıklamasına rağmen belediye başkanı gözümüzün içine baka baka
yalan söyleyip suyun temiz olduğunu idda ediyor, çocuğunuz
belediyenin bu ihmalinden dolayı hastaneye gidiyor fakat sosyal
güvenceniz yok ise hastane sizden 15 ytl istiyor, para yoksa
tedavi de yok... Ve idrak yolları tıkanmış olan bazı Aksaraylı
hemşehrilermiz de hala içinde bulunduğumuz durumun vehametini
anlamıyor ve belediyeyi savunmaya kalkıyor... Hemşehrimiz Yılmaz
ÖZDİL'in kulakların çınlasın
Satukhan
.
|
|
|
| |
|