Partisinin Muğla mitinginde
konuşan CHP lideri Deniz Baykal, ilk kez iktidar hedefi koyarken,
2011'de yapılacak genel seçimlerde iktidara geleceklerini ve şu
andaki yönetimden hesap soracaklarını açıkladı. İşte Baykal'ın
açıklamalarından satırbaşları:
- Türkiye hani kalkınmıştı, en
ileri ülke haline geliyorduk? Ne oldu. Şimdi birbiri ardına kaygı
verici haberler geliyor. Fabrika açma çağı bitti, bu iktidarda
Türkiye fabrika kapatan iktidar olarak hatırlanacaktır.
- Türkiye 350 büyük fabrikanın
yarısı kapandı diğer yarısı ise kapasiteyi düşürdü. Sanayide 10
tezgâhın 4ü kapandı. Orada çalışanlar işsiz, işadamı borçlu.
- Bunun altında ne yatıyor.
Türkiye büyük para harcadı. Gelmiş geçmiş en çok parayı kullanan
iktidar. Nasıl topladılar bu parayı. Halktan aldılar parayı. İki
kaynak kullandılar bir büyük borç yaptılar, iki var olan tesisleri
sattılar. Onların parasını aldılar ve kullanıyor.
- İki soru var. Çünkü bu borcu
ödeyecek olan millet. Milletin parasını hangi ölçüde aldılar ve
nasıl kullandılar?
- 89 yıllık Cumhuriyet döneminde
yani 19232002 borcun toplamı 220 milyar dolar. Bu hükümetin sadece
7 yılda aldığı borç 500 milyar borç. Arada 280 milyar var.
- Bu kadar büyük kaynak kullanmış,
yetmemiş Cumhuriyet döneminde yapılan ne kadar eser varsa satılmış.
- TOKİ karşılar mı bunu sadece
onunla açıklanabilir mi?
- Fabrikaları sattın bari Allah razı
olsun de. Şükranla adını anı ver. Tam tersine ne yaptılar bunlar
diyerek Cumhuriyet dönemine hakaret ediyor. Sonra onları satarak
gününü gün ediyor.
- Türkiye o paraları üretime
yönelmedi. İthalata
alıştı. Borçlar arttı. Şimdi düşünüyorlar nasıl ödeyeceğiz diye.
Ekonomi üzerindeki kontrolü kaybettiler. Şimdi krediydi, faizdi,
repoydu diyerek, Türkiyenin ekonomisini unuttular.
- İktidara bir süredir uyarıda
bulunuyorum. Tedbir alın diye.
- Merkez Bankası verilerine göre
kredi ve kart borçlusu olarak borcunu ödeyemeyen sayısı 2007de 207
bin, 2008de 600i aştı. 2009da ise 1,5 milyonun üzerine çıkacak.
- Reçete söyle uygulayamazsam siyasi
hayatımı bitiririm dedi. Biliyorum dedim 7 madde söyledim. Bunun
üzerine ağzını bozdu. Git kırk fırın ekmek ye falan dedi. Merak
etmeyin ağzının payını verdim. Bugün gazetelerde var. Onları
çalışmaya başlamışlar.
- Şimdi örgütlü yolsuzluk var.
Dernekli yolsuzluk var. Almanyada gurbetçilerden camilerde para
topluyorlar. Türkiyeye kuryelerle yolluyorlar. Şirketler
kuruyorlar, bir de onunla televizyon kuruyorlar o da Tayyip beyi
destekliyor.
- Fitreyle zekâtla yapıyorlar bunları
gurbetçilerin helal parasıyla yapıyorlar. Şimdi bu ortaya çıktı. Ne
yaptı iktidar. Bunlar devlete yardım eden bir kuruluştur diyor.
Mehmetçik için kurulan derneklere verilmemiş vergi kolaylığını bu
sahtekârlara veriyor. Kim yapıyor bunu iktidar yapıyor. Başbakana
soruyoruz bunu tanıyor musun diye tanımıyorum diyemiyor. Nasıl desin
oğulları bacanak.
- Almanya yargıladı ve cezalandırdı.
Siz de harekete geçin diyoruz. Almanyadaki dosyayı bekliyoruz
diyorlar. Neyi bekliyorsun bunu yapanlar Türkiye vatandaşı, RTÜKün
başında.
- Onlar getirmeyince bir arkadaş
gitti getirdi. Ben de gösterdim Dosya diyordun al sana dosya. Sonra
da çıktı dedi ki: Kırtasiyelerde öyle kırmızı kaplı dosya çok. Evet
çok ama hakkında sahtekarlıktan fezleke hazırlanan başka bir
başbakan dünyada yok.
Ama biz bir sonraki seçimlerde
iktidara geldiğimizde bunların hepsinin hesabını soracağız. Önce
milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırarak bunu yapacağız.
Kimse bu iktidara güvenmesin, herkes
kanunlara güvensin.
- Tunceli hedefini neden koydu diye
düşünüyorum. Herhalde İstanbul'da Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir fırtına
gibi estiğini gördü, Kamer Genç'e de haddini bildirmek istedi.
- Başbakan diyor ki 400-500 buzdolabu
dağıtarak seçim adaleti bozulur mu? Peki kaç adet buzdolabı
dağıtarak seçim adaleti dağıtılır
- Paraysa para, kömürse kömür diyerek
seçim alacağım diyordu. Şimdi bunun olmayacağını anladı. Son
zamanlarda diyor ki benim başkanımı seçmezseniz hizmet gelmez. Sen
kimi seçmek istiyorsan orada seçimi kaldıralım sen kimi koymak
istiyorsan onu koy.
- Önce bakanları başladı, şimdi
kendisi başladı
- Bunlar 'Abbas'ın yolu tuttuğunu'
gösteriyor. Buna eskiler çöküş işaretleri derlerdi. Çıkmaza girdin
mi tehdit etmeye başlarsın
- Evvelsi gün Aydın'da işin yeni bir
noktaya geldiğini gördük. Başbakan bir süre önce IMF ile ilişkiler
konusunda 'IMF milletin ümüğünü sıkacak' diyordu. IMF milletin
ümüğünü sıkmadan sen 13 yaşındaki çocukların ümüğünü sıkmaya
başladın. Otobüse oyuncakları dolduruyor. Gittiği kentte dağıtıyor.
Aydın'da 13 yaşında bir çocuk babası işini kaybetmiş, çocuk diyor ki
otobüs geçerken 'allah bu seçimde senin cezanı verecek.' Bu duyuyor,
otobüsü durduruyor. Otobüsün üzerine yaka paça çıkarıyorlar.
Başbakan elini çocuğun omzuna koyuyor, hırsla sıkıyor. Çocuğun
boynunda tırnak izleri var. İş yargıya kadar gitti. Bu ne
anlayıştır. Sen o çocuğa hak vereceksin, yardımcı olacaksın çocuğa.
Çocuğun ümüğünü sıkmaya Başbakan olarak ne hakkın var? Utanç verici
bir manzara.
- Bir süre önce Mersin'de 'çiftçinin
hali, ne olacak'diye soran çiftçiye 'ulan ananı da al git' demişti o
terbiyeli üslübuyla. Bu kez Başbakan Mersin'e gitmeden öiftçiyi yine
aynısını sorar diye gözaltına aldılar.
- Seçim döneminde insanların
karakteri, kimliği açık şekilde ortaya çıkıyor. Üzerinizde büyük bir
sorumluluk, vebal var.
- Şimdi Başbakan otobüsünde çocuklara
şirin gözükeyim diye oyuncak dağıtıyor, sonra şikayet eden bir
çocuğun ümüğünü sıkıyor. Oyuncak dağıtacağına o çocukların
babalarına iş versin iş. Yapılacak olan bu.
- Başbakan bana da meydana gel diyor.
İşte geldim Muğlaya. Burası meydan değil mi?
- Bana diyor ki sana eskort verelim.
Onunla dolaş. Ben eskortla dolaşmam. Benim hiçbir zaman eskort
talebim olmadı. Ben hayatın içindeyim. Sabahleyin alışverişimi
yanımda bile olmadan kendim yaaprım. Benim de ailemin de himayeye
ihtiyacı yok. Eskorttu, koruma ordusuydu, panzerdi, bizim işimiz
değil
- Gelsin Başbakan bir gün yanımıza
hiçbir şey almadan iki normal insan gibi çıkalım, pazara gidelim,
filemizi doldurup alışveriş yapıp evimize dönelim. Benim her zaman
yaptığım işi o da yapıversin benimle bir gün.
- Benim eskorta ihtiyacım yok,
eskortunu sen kendin kullan. Şu mitingte jandarma ya da polis
kuşatması mı var.
Deniz Baykal bugün Muğlada
yaptığı konuşmada şaşırtıcı bir çıkış yaptı ve 2011de iktidara
geleceklerini söyledi. Baykal böylece üstü kapalı olarak ilk kez
iktidar hedefini açıklamış oldu. Baykal bu çıkışı ile hem Erdoğanın
restini gördü hem de CHPlilerin yıllardır kendisine yönelttiği
eleştiriye arkasını dönmekten vazgeçtiğini ortaya koydu.
|