İşsizlik

Bir Baştan Bir Başa Anadolu

Home ] Çamkerten ] Bağımsızlık ] Manifesto ] Atatürk ] Resimler ] Başkan ] Aksaray ] İletişim ] İçerik ] Ara ]

 

 

 

 

 

İşsizlik
   

CHPSosyal (toplumsal-toplumcu) demokrasi (yurttaş-halk yönetimi) son tahlilde, imtiyazları, fırsatları, kültür ve eğitimi, istihdamı, sağlık hizmetlerini, sosyal güvenliği, zenginlikleri ve mutluluğu en geniş kitlelere yaymanın ve ulaştırmanın iddiasıdır; sürekli bir adalet arayışıdır. Sosyal (toplumsal) adaletin sağlanması, öncelikle sosyal (toplumsal) demokrasinin işidir.

Bu bağlamda, istihdam, eğitim ve sağlık hizmetlerinde fırsat eşitliğini, herkese sosyal güvenliği, gelir dağılımında adaleti, sahipsizlere sahip çıkılmasını hedef alan, etkin, verimli, duyarlı bir sosyal devlet yapısı gerçekleştirilecektir.

   
 
   
Genel İlkeler, Politikalar ve Hedefler
   
Önce Emek

Türkiye'de emeğin büyük kısmı, toplumun en fazla sömürülen, demokratik hakları en fazla engellenen kesimidir. Cumhuriyet Halk Partisi, öncelikle emeğin tarafı, emeğin kitle partisidir. CHP’de emekçilerin talepleri öncelik taşımaktadır.

Sosyal demokrasinin ve sol bir parti olarak CHP'nin tercihi, toplumun tümüne esenlik getirmek, büyük kitlelerin, geniş tanımıyla emek kesimlerinin yararını savunmaktır; öncelikle onların temsilcisi olabilmektir.

Teknolojinin gelişimi ve yeni toplumsal ayrışma ölçütlerinin oluşumu, çağımızda emeğe yeni bir boyut getirmiştir. Çalışanlar, klasik tanımındaki kol ve kafa emekçilerinin yanı sıra, sanatçılardan iş yöneticilerine, serbest meslek sahiplerinden doğrudan üretici çiftçilere, zanaatkâr ve esnafa kadar geniş bir kesimi kapsamaktadır.

Emek, el ve düşün emeği ayrımı gözetilmeksizin, niteliğine ve üretkenliğine göre, toplum ve insanlık için yararlılığına göre, güçlülüğüne veya tehlikelerine göre, maddi ve manevi karşılığını almalıdır. Emeğin bu ölçütlere göre bulacağı karşılık toplumda denge ve eşitlik sağlanmasına katkı getirmelidir.

Sosyal demokrasi, emek ile sermaye arasında taraflardan birini karşısına alarak ona haksızlık yapan, adaletsiz davranan bir karşıtlığın ifadesi değildir; kendi işlevini toplumun sadece bir kesitini gözetmekle sınırlı tutan bir siyaset değildir. Sosyal demokrasi ve CHP, temel tercih olarak, açık ve net olarak, sermaye yönlü sağ partilerden farklı olarak, emeğin tarafıdır.
 

   
Sendikal Haklar

Sendikal özgürlükler ve onlara güç veren örgütlenme özgürlüğü, çağdaş demokrasilerin vazgeçilemezlerindendir. Bu, CHP’nin de vazgeçemeyeceği temel bir taleptir.

CHP, demokrasinin korunması ve geliştirilmesinin, insanca yaşama ve çalışma koşullarının sağlanmasının ve insan kişiliğinin özgürce geliştirilmesinin önkoşulunun, örgütlü toplumun yaratılması olduğunu kabul etmekte, özellikle ücretli çalışanların özgür sendikalarda örgütlenmesini teşvik etmektedir.

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı, Türkiye’de sanayi toplumuna dönüşüm aşamalarında, emekçilere sendika özgürlüğünü ve toplu sözleşme haklarını tanımakla, emeğe ve emeğin örgütlenmesine verdiği önemi sergilemiştir.

Çağdaş sendikal haklar gerçek anlamını ancak grevli toplu sözleşme hakkıyla bulur. CHP, tüm çalışanların sendikal örgütlenme hakkının devletçe güvence altına alınmasından yanadır. Grev hakkının kullanımını önleyen, geciktiren ve etkisizleştiren tüm zorlayıcı, bağlayıcı düzenlemeler ile grev hakkının özünü zedeleyen tüm grev yasaklarının kaldırılmasını savunmaktadır. Grev, sadece toplu iş sözleşmesi sürecinde bir araç olarak görülmemeli, "hak grevi" serbest bırakılmalıdır

CHP, çalışanların çağdaş sendikal hakları önündeki, ILO standartlarına uymayan bürokratik ve yasal her türlü engeli kaldıracaktır.

Güçlü sendikacılık doğrudan işçinin iradesi ile oluşturulacak, sendikal örgütlenme özgürlüğü ilkesi düzenlenirken işçinin demokratik katılımının en yüksek ve etkin düzeyde olmasını sağlayıcı kurallar getirilecektir. Kamu çalışanlarının sendikalaşma ve grevli toplu iş sözleşmesi yapma hakları "ILO 151 sayılı sözleşme" esaslarına göre yeniden düzenlenecektir.

Çalışanlara sendikal örgütlenme hakkı tanınırken, sendikaların, faaliyetlerini özgürce yürütebilmeleri için mali, yönetsel ve siyasal açıdan devlet, hükümet, siyasal partiler ve diğer kurumlara bağlılığı engelleyecek, örgüt içi demokrasiyi işler kılacak önlemler alınacaktır.
 

   
İşsizlik

Cumhuriyet Halk Partisi, işsizlik sorununu aşmayı, herkese çalışma hakkını sağlamayı toplumsal barışın ve eşitlikçi refah toplumu anlayışının temel koşulu olarak görmektedir.

CHP, gelir getirici bir iş sahibi olmayı tüm vatandaşların temel hakkı olarak kabul eder. CHP iktidarında devlet, çalışmanın, insanın kendisini geliştirmesinin bir aracı olmasını sağlamak için gerekli önlemleri alacaktır.

CHP, çalışma sürelerini kısaltarak, aşamalı olarak AB ülkeleri düzeyine indirecektir. Devlet, herkese çalışma hakkının sağlanması ve bu hakkın korunmasında birinci derecede sorumludur. Çalışma hakkının kaybı durumunda, ekonomik ve sosyal kayıpları giderme işlevini bizzat üstlenecektir.

CHP, çalışırken işsiz kalan kişilerin işsizlik sigortasından yararlanmalarını çalışma hakkını güçlendirici bir sosyal politika olarak kabul etmektedir. CHP yönetiminde, çalışanların isteği ve iradesi dışında, kendi kusuru olmaksızın işsiz kalması durumunda, mevcut işsizlik sigortası uygulaması genişletilecektir.

2000’ler Türkiye’sinde rekor düzeylere tırmanan işsizlik, yaygınlaşan yoksulluk, toplumsal bunalıma dönüşmüştür. Ekonomideki büyüme halka yansımamakta, yoksullaşma ve eşitsizlikler artmakta, gelir dağılımı uçurumu daha da derinleşmektedir.

Ekonomide istikrarlı büyüme, işsizlik sorununa çözüm üretme, yoksullaşmanın önünü alma, İMF’nin işi değildir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin görevidir. Ancak 2000 sonrasının hükümetleri ve bugünkü AKP hükümeti bu görevi adeta İMF’ye devretmiştir.

Türkiye’de işsizlik oranı 1999 yılında yüzde 7.7’den 2002 ve 2003’te yüzde 10.5’e yükselmiştir. Ekonomik büyümenin ortalama yüzde 6’ya ulaştığı 2002-2003 döneminde işsizliğin artıyor olması özellikle kaygı vericidir. CHP, istihdam yaratan bir ekonomik büyüme politikasının uygulayıcısı olacaktır.

Sorunun kalıcı olarak aşılabilmesi için üretim ekonomisine geçilmesi, ekonomide hızlı ve istikrarlı büyümeyi sağlayacak yatırım ve teknolojik yapılanma ortamının yaratılması, ulusal kaynakların verimli ve etkin olarak değerlendirilmesi, özel istihdam programlarının harekete geçirilmesi gerekir. O zaman ülkede refah ve zenginlik artar, işsizlik giderek ortadan kalkar.
 

   
İstihdam

Çalışmak her insanın vazgeçilmez hakkıdır. Ancak bu, insanların kötü ve sağlıksız koşullarda, günlük yaşamlarının çok büyük bir bölümünü işyeri koşullarında geçirmesi anlamına gelmemelidir.

Çalışma hakkı, sağlıklı iş koşulları ve çalışma barışının sağlanmasıyla birlikte düşünülmelidir. Çalışma barışının sürekliliğini kolaylaştırıcı ve özendirici önlemler almakla yükümlü olan devlet, keyfi işten çıkarmalarda da caydırıcı sorumluluk üstlenmelidir. CHP, iş güvencesi önündeki tüm yasal engellerin kaldırılarak bu çağdaş hakkın ülkemiz işçilerine de sağlanmasını hedeflemektedir.

İş olanaklarının sınırlı, iş arayanların sayısının çok olması kader değildir. Bu durum varolan toplumsal ve ekonomik koşulların sonucudur.

İşsizliği hızla azaltmak, yeni istihdam alanları yaratmak CHP’nin en acil hedefidir. Her yıl bir milyon kişiye yeni iş yaratmak en öncelikli, en acil hedefimizdir. Ülkede yeni istihdam ve iş olanağı sağlayacak piyasa ortamının yaratılması devletin temel görevidir.

Ekonomide sağlayacağımız istikrarlı ve hızlı büyümeyle, yatırım ikliminin iyileştirilmesiyle, özel istihdam programlarıyla her yıl ortalama bir milyon yeni istihdam olanağı yaratılacaktır. Ek istihdam yaratan işletmeler desteklenecektir. İşsizlik sorununun tahribatını kısa vadede kontrol altına alabilmek için, merkezi ve yerel kamu yönetimleri öncülüğünde geçici istihdam projeleri uygulamaya koyulacaktır.

Ücretli çalışanların farklı statülerde istihdamı yoluyla hak ve özgürlüklerinde ayrımcılık yapılması uygulamasına son verilecek, "eşit değerde işe eşit ücret" ilkesi yaşama geçirilecektir; iş değerlendirmesi ve benzeri bilimsel yöntemlerle çalışma hayatında daha rasyonel düzenlemelere gidilecektir.

CHP, kadınların çalışma hayatına katılmalarını teşvik edecek, kadınların ve erkeklerin aile sorumluluklarını paylaşmalarını ve kolaylaştırıcı çağdaş çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılmasını sağlayacaktır.

CHP, 18 yaşından sonra sokağa terk edilen kimsesiz "yurtlu gençlerin" barınma ve istihdam sorunlarının çözümüne öncelik verecektir.
 

   
Asgari Ücret

Emekçilerin insanca yaşamları için gerekli ücret düzeyine kavuşmaları CHP’nin öncelikli hedefleri arasındadır.

Asgari ücret, kişi değil aile geçimi esas alınarak saptanacaktır; insan onuruna ve sağlıklı yaşama elverişli ölçüde olması gözetilecektir.

Net asgari ücret düzeyi Türkiye'deki yaşam standartları bakımından düşük kalmaya devam etmektedir. Dört kişilik bir ailenin asgari mutfak masrafını karşılayabilmek için gerekli olan gelir düzeyinin bile henüz çok altındadır. Kaldı ki, DİE'nin asgari ücret için bugün (2004 başı için) belirlediği düzeyin 397 milyon TL olduğu dikkate alınırsa, Ocak 2004’de yürürlüğe giren 303 milyon TL net asgari ücretin henüz olması gereken noktanın çok uzağında olduğu anlaşılır.

CHP, asgari ücretin netini 4 kişilik ailenin mutfak harcamaları düzeyine yükseltecektir. CHP, asgari ücreti giderek vergi yükünden arındıracak, SSK prim oranının uygulandığı taban aylığının asgari ücret düzeyinin üzerinde oluşmasına izin vermeyecek, böylece hem asgari ücretin işverene olan yükünü azaltacak, hem de asgari ücretlinin eline daha yüksek bir net ücret geçmesini sağlayacaktır.
 

   
Asgari Ücretin Satınalma Gücü

Asgari ücret artışlarını enflasyonla kıyaslarken, geçmiş yılın enflasyonuna endekslenmesi doğrudur. Hatta daha doğru olan, yıl başı-yıl sonu (TÜFE) enflasyon değerinin (2003 için yüzde 18,4'ün) değil, yaşanan enflasyonu gösteren 12 aylık TÜFE ortalamasının (2003 için yüzde 25,3) alınmasıdır. Buna geçmiş yıl kaybının eklenmesi de gerekir. Asgari ücrette 2000 ve 2001 yıllarında sırasıyla yüzde -14.4 ve yüzde -14.1'lik reel kayıplar yaşanmıştır; bu kayıplar 2002-2003 sürecinde giderilebilmiş değildir; bu nedenle, 2004 yılında 1999 asgari ücret reel seviyesi yakalanabilmiş değildir.

Asgari ücret sadece gelecek enflasyon tahminlerine endekslenemez; çünkü asgari ücret, adı üzerinde, en düşük ücrettir. Hatta, Türkiye'deki uygulamasıyla, asgari geçime dahi yetmeyen bir ücret düzeyidir. Oysa, gelecek enflasyonu hedef almak demek, asgari ücret düzeyini sürekli olarak reel erimeye tabi tutmak demektir. Bu nedenle, aşırı-liberallerin düşünceleri hilafına, asgari ücrette geçmiş enflasyonun hedef alınması popülizm değil, bir zorunluluktur.

CHP, asgari ücreti insanca yaşamayı mümkün kılan düzeye çıkarmakla yetinmeyecek, bu düzeyin izleyen dönemlerde reel olarak aşındırılmaması için de önlem alacaktır.
 

   
   
   
 

 

 

 

 

Türkiye, Türkiye Gerçekleri, Avrupa Gerçekleri, ABD Gerçekleri, Kafkasya Gerçekleri, Ortadoğu Gerçekleri

 

 

Home ] Çamkerten ] Bağımsızlık ] Manifesto ] Atatürk ] Resimler ] Başkan ] Aksaray ] İletişim ] İçerik ] Ara ]

 

İbrahim Çamkerten: Aksaray Belediye Başkan Adayı, CHP, Cumhuriyet Halk Partisi; Camkerten Anadolu'nun Kalbi Aksaray'ın Belediye Başkan Adayı;2009’da Yönetimi, Ekonomiyi, Siyaseti, Turizmi, Kültürü, Dış İlişkileri, Diplomasiyi, Bilimi, Teknolojiyi, Türkiye'yi, Dünya'yı, Yabancı Dilleri Bilen; Basiretli, Şehircilik Uzmanı, Yurtsever ve Toplumcu Bir Belediye Başkanınız Olacak!