Yürekten kutluyoruz...
Atatürk, Cumhuriyet’i şöyle tanımlar:
- Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimin amacı, Türkiye halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve biçimi ile uygar bir toplum haline ulaştırmaktır. Devrimimizin temel ilkesi budur. Bu gerçeği kabul edemeyen düşünüşleri yok etmek zorunludur...
Ne var ki, o
düşünüşleri yok
etmek bir türlü
mümkün olmadı...
Bağımsızlık ve
ulusal egemenlik
temelindeki
cumhuriyet,
özellikle
Atatürk’ün
ölümünden sonra
yoğun şekilde
kuşatıldı.
Topunu tüfeğini
toplayıp
gidenler,
sonraki yıllarda
işbirlikçileri
vasıtasıyla
ülkeyi içeriden
işgal ettiler.
Kendi “beşinci
kol” aydınlarını
yetiştirdiler.
Cumhuriyet’in
özünü ortadan
kaldırmak için
yıllardır
uğraşıyorlar.
Hayli yol
aldıkları da
söylenebilir...
10.
Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet
Sezer’in geçen
yıl Harp
Akademileri
diploma
töreninde
söylediği gibi:
“Türkiye’de
siyasal rejim
Cumhuriyet
kurulduğundan
beri hiçbir
dönemde
günümüzde olduğu
kadar tehlikeyle
karşı karşıya
kalmamıştır...”
Günümüzde
‘ulusalcı’ olmak
neredeyse suçtur...
Kemalizm ise
kimi aydın
bozuntularının
çabası sonucu
artık “komünizm”
gibi çağrışım
yapıyor..
Milliyetçilik,
ulusalcılık,
Atatürkçülük,
Kemalizm,
Cumhuriyetçilik,
vatanseverlik,
yurtseverlik
gibi kavramlar
paçal edilip
“darbeci”lik
gibi kavramlarla
eşleştiriliyor.
İktidarca
sürdürülen dinci
karşı devrim ise
demokrasi diye
yutturuluyor...
Ne var ki,
Atatürk’ün
soluğu da hâlâ
gençlerin dürüst
yüreklerine
ulaşıyor:
“Cumhuriyeti
bizler kurduk,
sizler
yaşatacaksınız...”
Melih Aşık