|
Terör, demokrasi ve Göbek Emmi
yöntemi
MERSİN Lisesi, orta birde, Göbek Emmi lakaplı bir Türkçe
öğretmenimiz vardı. Yaşlıydı, kulağı ağır işitirdi. Herhangi bir
sorusunu yanıtlarken "mütemmimli" sözcüğü kullanınca geçer not
alırdık:
Mütemmimli cümle, mütemmimli sıfat, mütemmimli fiil... "Mütemmim",
bilindiği gibi, "tamamlayan" anlamına geliyor. Dilbilgisinde ise "tümleç"
deniliyor. Cümlenin üç öğesinden biri = Özne + tümleç + fiil (yüklem)...
Anlayacağınız, Göbek Emmiye verdiğimiz cevapların hepsi yanlıştı
ama hoca "mütemmimli" hatırına bize geçer not verirdi.
AÇIL YA SUSAM!
"Teröre hiç tolerans göstermeden ve Silahlar sussun, sonra bakarız
denmeden sürdürülecek demokratik açılımlar..." cümlesini okurken
aklıma gene "Göbek Emmi Yöntemi" geldi. Son yıllarda zaten aklımdan
çıkmıyor Göbek Emmi. Gazete yazıcıları, Ermeni, PKK ve Kıbrıs
sorunları gibi fitneli-fesatlı konularda yazarken, yazılarının
olur-olmaz yerine "demokrasi, demokratik, demokratikleşme"
sözcüklerinden birini koyarlarsa mucize etkisi yaratacağını
sanıyorlar. "Açıl ya susam!" gibi.
İyi de, nedir o demokratik açılımlar, kesilmeyi bekleyen karpuzlar
mı, içinden ne çıkacak?
"Demokratik açılımlar", "daha çok demokrasi", "somut demokratik
önlemler" diye bir şey yazdığınız zaman, bunların ne olduğunu alt
alta yazmak zorundasınız! Yazmazsanız, Göbek Emmileşirsiniz!
EMEK, HAK, GELİR
Hiçbir özel ad, hiçbir kurum ve parti adı, hiçbir sivil toplum
örgütü adı vermiyorum. "Demokratik açılımlar", "Daha çok demokrasi",
"Somut demokratik önlemler" dendiği zaman benim aklıma neler
geldiğini yazayım: Çağdaş, demokratik bir anayasa, demokratik
siyasal partiler ve demokratik seçim yasası, barajsız bir seçim
sistemi, her çalışanın sendikalandığı ve sigortalandığı bir çalışma
hayatı, dünya ölçeğinde bir ulusal gelir ve bu ulusal gelirin adil
ve eşit paylaşımı, bu adil ve eşit paylaşımın kişilere somut olarak
yansıması, aile başı yıllık gelirin minimum 40 bin YTL olması,
eğitimde eşit fırsat ve şanslar, eşsizliğin sona ermesi, insan
hakları ve ifade özgürlüğünün eksiksiz olması, vb...
KÜRTLEREÖZEL HAKLAR!
Doğu ve Güneydoğuya "daha çok demokrasi" dendiği zaman, "demokratik
açılımlar" dendiği zaman yukarıdakiler geliyor aklıma. Ancak, bunlar
sadece Doğu ve Güneydoğu için değil fakat bütün Türkiye için gerekli.
Öyle değil mi? Bunları kaçıncı kez yazıyorum. Ama herkes susuyor!
Türkiye ölçeğinin dışında Kürtler için "özel" demokratik haklar mı
isteniyor acaba? Galiba öyle! Kürtlerin Anayasada kurucu unsur
olmaları, Kürtçenin öğretim dili ve ikinci resmi dil olması, Sevres
Anlaşmasının çizdiği Kürdistan haritasını yürürlüğe sokup bu
bölgeye başlangıç olarak özerklik verilmesi ve işe yerel
yönetimlerden başlanması...
Ancak bu özel istekler "Demokratik açılımlar", "Daha çok demokrasi",
"Somut demokratik önlemler" faslına kesinlikle girmez. Bu lafları
bir kaftan olarak ayrılıkçı Kürt milliyetçileri kullanabilir. Bu bir
ölçüde doğal karşılanabilir. Peki neo-liberaller, İkinci
Cumhuriyetçiler neden kullanıyorlar bu lafları? Anlamakta güçlük
çekiyorlarsa, yardımcı olalım.
|
|