|
Bizde "burjuva
sınıfı" neden yok?
Canan
Barlas, "Eğreti Burjuvalar" isimli kitabında diyor ki, " Bizde büyük
sermaye daha çok Anadolu'dan gelenlerin elinde birikti. Ve onlar (genelde)
burjuvalaşamadılar. Çünkü kendilerine özgü yaşam tarzı üretemediler.
Batı taklidi yaptılar. Ve de içlerine sindiremediklerinden, (çoğu)
bunu bile beceremedi.
Burjuvalaşmak için
krema oluşturmak gerekir. Bunun için bilgi, düzen, yaşam tarzı,
dürüstlük, doymuşluk, yaşamışlık gerekir. Köksüz insanların bu
kremayı oluşturması mümkün değildir.
Teknoloji ne kadar çabuk değişirse değişsin, bazı temel değerler
değişmez. Bunlar dürüstlük, başkalarının yaşamında gözü olmamak,
büyüklere saygı ve sevgiden geçer. Rekabet ayrı şeydir. "
Burjuva nedir? Burjuva sınıfı kimlerden oluşur? Bir ülkede
burjuvazinin olmasının yararı nedir, olmamasının zararı nedir?
Burjuva kelimesi, şehirli, kentli kişiler için kullanılır.
Marksistlere göre burjuvalar, kapitalist sistemde üretim araçlarına
sahip olanlardır. Emekçilerin yarattığı artı değere el koyanlardır.
Sadece para yetmiyor
Entelektüeller ve sanatçılar ise yaşamı sadece üretmek ve
tüketmekten ibaret olanları küçümsemek için bu tanımı kullanır.
Burjuvayı burjuva yapan parasal gücü yanında sahip olduğu
değerlerdir. Bunlar eğitim, kültür, yaşam biçimi, insan ilişkileri
ve dünya görüşüdür.
Burjuvalar, toplumun önünde koşarlar. Yaşam biçimleri, eğitimleri,
kültürleriyle topluma örnek olurlar. Ortak değerlerin, sanatın,
kültürün gelişmesine destek verirler. Bilim adamlarını, sanatçıları
hem manevi olarak hem de maddi olarak desteklerler.
Osmanlı döneminin burjuvaları gayrimüslimler, azınlıklardır.
Türkiye'ye yerleşmiş Avrupalılardır (Levantenler). Cumhuriyet
döneminde Mülkiye, Harbiye, Tıbbiye ve Mühendis Mektebi kökenli olup
da cumhuriyetin nimetleriyle palazlanan bir burjuvalılaşma göze
çarpar.
Yaşam biçimi önemli
Yılmaz Karakoyunlu, "Salkım Hanım'ın Taneleri" isimli romanında
Anadolu esnafının burjuvalılaşmasının evrelerini anlatır. İlk evre
1941-1942 Varlık Vergisi darbesiyle gayrimüslim burjuvanın
sindirilmesi, ikinci evre 6-7 Eylül 1955 olaylarıyla azınlıkların
kaçırılmasıdır. Gayrimüslimlerin ve azınlıkların bıraktığı boşluk
Anadolu esnafına (sermayesine) burjuvalılaşmanın kapısını açmıştır.
Ancak burjuvalılaşma kendini yetiştirmeyi, kendini aşmayı gerektirir.
Burjuva sınıfı ancak bunu becerebilirse toplumun önünde koşar.
Beceremezse "eğreti burjuva" olur.
Canan Barlas, "Eğreti Burjuvalar" isimli kitabında (Merkez
Kitapçılık, 2007, 104 Sayfa, 8 YTL) bizim burjuvalarımızın durumunu
anlatıyor. İnsan ilişkileri, dostlukları, yemek yemeleri, davetleri,
düğün ve cenaze törenleriyle, bizim burjuvalarımızın çoğunun çarpık
ve karmaşık yaşam biçimlerini sergiliyor. Bu yaşam biçiminin,
geleneklerle, dinle ve de Batı standardıyla bir ilgisinin olmamasına
dikkati çekiyor. Diyor ki, "Üçüncü kuşaktan dördüncü kuşağa geçen
büyük sermaye sahiplerinin çoğu, durmuş oturmuş burjuvaların
taklitleri bile değiller. Bizim bujuvalarımızın çoğu son derece
eğreti ve yapaydır."
G. Uras
|
|