Avrupa
Gerçekleri: Yak bir
Türk
İnsan
yakma eski bir Avrupa geleneği midir? Ortaçağda cadı sandıkları
kadınları yakarlardı. Yalnız cadıları değil, Çingeneleri, Musevileri ve
dinden çıktığını düşündükleri insanları da yaktılar.
(Gerçi yakarak, derisini yüzerek, kemiklerini kırarak, çarmıha gererek,
kızgın yağda kızartarak, hayvanlara parçalatarak.. adam öldürme eski
çağlarda dünyanın hemen hemen bütün kültürlerinde görülen uygulamalardı.)
Halk meydanlara doluşur, yakılanların feryatlarını dinleyip,
kıvranışlarını izleyerek temaşa zevklerini tatmin ederlerdi.
Televizyonun, radyonun olmadığı bir çağda idamlar bir tür kitlesel
eğlenceye dönüşüyordu. Bertrand Russell cadı yakma törenlerinden söz
ederken "Ortaçağda insanların canı sıkılıyordu" der, "köylerde,
kasabalarda hiçbir önemli ve heyecan verici olay olmadan yıllarca
yaşayıp gidiyorlardı. Arada bir yakılan bir cadı insanların ilgisini
çekiyor, günlerce konuşacağı dedikodu malzemesi sağlıyordu."
Son cadı ne zaman yakıldı, bilmiyorum, ama adam yakma huyları henüz tam
olarak sona ermedi galiba.
Nazi Almanya'sı milyonlarca kişinin yakılmasına tanıklık etti. Daha
sonra Nürnberg mahkemelerinde "Aaa, milyonlarca Yahudi'ye, Çingene'ye,
sosyaliste, engelliye ne oldu, nereye gitti komşularımız? Toplama
kamplarında yakıldılar mı? Hayır, böyle bir şey olamaz. Hayret, nasıl da
gözümüzden kaçmış," diyerek şaşkınlıklarını ve üzüntülerini ifade
etmişlerdi.
Ve herkesi tatmin edecek bir formül üzerinde anlaştılar: Alman halkı bu
olup bitenlerden sorumlu olamazdı. Onların hiçbir şeyden haberi yoktu.
Bu cinayetleri Naziler, SA'lar, SS'ler işlemişti.
Aradan zaman geçti. AB kuruldu, uygarlık geldi ve artık insan yakmak
ayıp sayılır oldu.
Ta ki son zamana kadar. Son günlerde Almanya'da 'Türk yakma' modası
yaygınlaşıyor. Evet, toplama kamplarında milyonlarcası birden yakılmıyor,
ama sonuç olarak insanlar yakılıyor ve ateş düştüğü yeri yakarmış.
İlk yangında beşi çocuk dokuz kişi yakıldı. Tekil bir olaydır dendi,
üzerinde fazla durulmadı.
Fakat o günden beri sürüp giden Türk yakma eylemleri yaygınlık gösterir
gibi.
Alman polisi ve hükümeti 'Benim sorunum değil' der gibi kayıtsızca
bakıyor olup bitenlere. Alman polisi önlem almak bir yana, karakola
gelen bir Türk gencini dayak atarak öldürdü ve tavrını açıkça ortaya
koydu.
Yangınlar devam ediyor. Bu kayıtsızlık sürerse devam etmeye de devam
edecektir.
Geçenlerde Danimarka'da öldürülen bir Türk gencinin cenazesine katılan
çok sayıda Danimarkalı, orada yaşayan Türklere 'yalnız değilsiniz'
mesajı verdi. Ama Almanya'daki kundaklama ve saldırı olayları Avrupa'da
gereken ilgiyi uyandırmadı.
Avrupalı yetkililer, Anayasa Mahkemesi'nin görüştüğü AKP'yi kapatma
davasıyla daha yakından ilgili.
Görülmekte olan bir davayı etkilemek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Ne Türk hükümeti insan yakma eylemleri konusunda bir girişimde bulunuyor,
ne Alman hükümeti, ne de Avrupa'nın diğer hükümetleri ve sivil toplum
kuruluşları...
Oysa Almanya'daki Türkler değil de, Türkiye'deki Avrupalılar yakılsaydı
tepkileri nasıl olurdu dersiniz?
Irkçılık, gizli bir yare midir?
Türker Alkan
|