Türkiye ve Dünya Gerçekleri

TransAnatolie Welcomes You  to Turkey

 

Avrasya


 

 

Home ] Up ] Türkiye Gerçekleri ] Strateji ve Politikalar ] İçerik ] Ara ]

 

 

Kim Kimdir ] AKP & AB ] Terör ] Manzara ] Ulus Devlet ] Iddia ] Ayaklanma ] AYB ] [ Avrasya ]

 

 

Up

Türkiye’nin çevresinde yaratılan harita ve Avrasya gerçeği

   

Küreselleşme, Batı'nın büyük sermaye ve teknoloji güçleri dışında herkes için yoksulluk ve sefalet üreten bir süreç halinde işliyor.

Açlık, yoksulluk, ahlakî sefalet, ekonomik dengesizlik ve nihayet terör artarak devam etmektedir.

Avrasya, tek kutupluluğun yarattığı bu ağır olumsuzluk sürecinin frenlenmesinde, insanın yeniden dengelerine kavuşmasında çok hayatî bir güç ve birlik olabilir.

ABD ve AB Türkiye'yi oyalayarak yanlarında tutup Türkiye'den istediklerini alıyorlar, Türkiye'yi istedikleri yere getirip istedikleri kıvamda şekillendiriyorlar.


Türkiye'nin çevresi, Türkiye'yi çökertecek bir harita yaratmak üzere şekillendiriliyor. AB bir tür mavi boncuk gibi kullanılarak Türkiye Kıbrıs'tan çıkarılmak isteniyor. Kuzey Irak'ta, ikinci İsrail olabilecek bir Kürt devleti oluşturuluyor.

Türkiye'nin çevresinde Türkiye'nin tamamen aleyhine yeni bir harita yaratılıyor.

Türkiye, Batı'nın bu çökertme politikaları karşısında nasıl ayakta duracaktır?

Bunun yolunun Batı'ya biraz daha teslim olmaktan geçtiğini öne sürenler az değildir. Bunlar, Batı ile beraberlik adına Türkiye'yi ‘kendisi’ yapan her şeyi vermeye hazır görünüyorlar.

Siyasal İslamcı ekipler de Batıcılarla birliktelik içindedirler.

Siyasal İslamcılar, Türkiye Batı'ya, özellikle AB'ye teslim olduğunda kendileri için bir numaralı sıkıntı kaynağı olan Atatürk ilkelerinin yıpratılacağını ve meydanın kendilerine kalacağını düşünmekte ve bu düşüncenin yarattığı hayal âleminde Batı'ya teslimiyeti bir tür cennet ideali gibi görmektedirler.

Siyasal İslamcılar, Atatürk'e ve onun ilkelerine duydukları öfkenin gözlerine gerdiği perde yüzünden, dünya ölçeğinde olup bitenleri de Türkiye gerçeğinin zorunlu kıldığı bakış açılarını da fark edememektedirler.

Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye'nin Batı tahribi karşısında tek başına direnmesi çok zor olacaktır. Ama son tahlilde, Türkiye'nin dayanacağı en yaşamsal imkân yine kendi gücüdür.

Biz şuna inanmaktayız:

Bilinci, paylaşım ve atılım gücü uyandırılmış, gerektiğinde "Hayır!" diyebilme dirayetine ulaşmış bir Türkiye'nin aşamayacağı hiçbir engel yoktur.

Türkiye, engelleri aşarken kendisine destek ve ufuk açmak üzere yeni dengeler yaratma ve yeni birliktelikler kurma yolunu da gözden uzak tutmamalıdır. Bu birlikteliklerin en akılcısı, en gerçekçisi ve en kolay oluşturulabilecek olanı Avrasya birlikteliğidir.

Türkiye, Avrasya imkânını değerlendirerek bölge ülkeleriyle yeni birliktelikler oluşturup yeni bir denge yaratamaz ise Batı, Türkiye'yi birkaç parçaya bölerek çökertebilir.

Avrasya birlikteliği için koşullar son derece elverişlidir. Çevremize, yakın ve uzak komşularımıza dikkatle bakalım:

Rusya ve Çin başta olmak üzere İran ve Arap ülkelerinin önemli bir kısmı, Batı'nın tek kutuplu dayatması ve BOP projesiyle dünyanın kötüye gittiğini görebilmektedir.

Hindistan da durumun farkındadır.

Fransa ve Almanya gibi büyük AB ülkeleri de ABD hegemonyasının yaratacağı tehdidi dikkate alarak, anılan birlikteliğe en azından şimdilik engel çıkarmayacak bir görünüm arz etmektedirler.

Rusya'nın öncülüğü, Avrasya hareketini önemli bir aşamaya getirmiş bulunuyor. Çin, Hindistan ve İran, Rusya'nın yanında yer almış görünüyor.

Türkiye, tarihin kendisine yüklediği büyük misyonu fark etmeli ve gereğini yapmalıdır.

 

Yaşar Nuri Öztürk

   
   
   
 
 

 
 

 

 
   

 

 

 

 

Home ] Up ] Türkiye Gerçekleri ] Strateji ve Politikalar ] İçerik ] Ara ]

Kim Kimdir ] AKP & AB ] Terör ] Manzara ] Ulus Devlet ] Iddia ] Ayaklanma ] AYB ] [ Avrasya ]